İki konu

KONULARIMDAN biri Yargıtay 9. Ceza Dairesi, öbürü merhum düşünür Nevzat Kösoğlu...

Haberin Devamı

9. Ceza Dairesi Başkanı Ekrem Ertuğrul: 31 Temmuz 1997’de, yani 16 yıl önce HSYK tarafından Yargıtay tetkik hâkimliğine atandı. DYP-SHP koalisyonu dönemi ve bu atamayı yapan da eski HSYK... 16 Mart 2003’te, yani on yıl önce, eski HSYK tarafından Yargıtay üyeliğine atandı. 24 Ekim 2011’de Yargıtay’da yapılan seçimde 357 oydan 313’ünü alarak daire başkanı seçildi.
18 yıldır tetkik hâkimi, üye ve başkan olarak Yargıtay’da.
Üye hâkim Ahmet Toker: 20 Nisan 1999’da Yargıtay tetkik hâkimliğine, 24 Şubat 2011’de üyeliğe atandı. 14 yıldır tetkik hâkimi ve üye olarak Yargıtay’da.
Üye hâkim Fikriye Şentürk: 22 Nisan 2003’te eski HSYK tarafından Yargıtay tetkik hâkimliğine atandı, yani on yıl önce... 24 Şubat 2011’de Yargıtay üyesi oldu. On yıldır tetkik hâkimi ve üye olarak Yargıtay’da.
Diğer iki üye daha sonra Yargıtay’a atandılar, sicil ve kariyerleriyle saygın yargıçlardır.
Yukarıdaki verileri Yargıtay’dan aldım, resmi bilgilerdir.
İçtihat farkları olabilir, bu ayrı bir konu. Fakat 9. Ceza Dairesi’ne, üye atamaları bakımından bir siyasi aidiyet yapıştırmak, kararlarını siyasi saiklerle verdiklerini söylemek yanlıştır. Farklı siyasi dönemlerde, saygın yargıç kimliğiyle Yargıtay görevinde bulunmuşlardır.
Mahkeme kararlarını hukuk diliyle eleştirelim, fakat hâkim ve savcılara saygılı olalım.
Saygısızlık hiçbir şekilde meziyet olamaz.

Haberin Devamı

NEVZAT KÖSOĞLU

Milliyetçi muhafazakâr düşüncenin Erol Güngör’den sonraki büyük düşünürü olarak gördüğüm Nevzat Kösoğlu vefat etti. Allah’tan rahmet diliyorum.
Ben İstanbul Hukuk Fakültesi’ne başladığımda o son sınıfta, bize rehberlik eden bir ağabeyimizdi. Avukatlık yaptığımız sırada da ilişkilerimiz devam etti.
MHP davasında beraber idamla yargılandık, beraber beraat ettik. Partinin genel savunmasını diğer birkaç arkadaşla birlikte, beraber hazırladık.
Sonra siyaseti bıraktı, kendisini araştırma ve düşünce hayatına verdi. İyi ki siyaseti bırakmış.
Elbette kaliteli insanlar siyasete girmelidir. Fakat siyaset dışında, ülkeye daha büyük katkıları olabilecek insanların, siyaseti bir “tecrübe” olarak yaşadıktan sonra bırakıp tamamen fikir hayatına yönelmelerini olumludan öteye gerekli bulurum.
Nevzat Kösoğlu, ömrünü siyasete verseydi, bizlere bırakıp gittiği eserleri kim yazacaktı, değil mi?

Haberin Devamı

KÖSOĞLU’NUN ESERLERİ

Eserlerinden bilhassa iki kitabını başyapıt olarak görürüm: Biri “Hukuka Bağlılık Açısından Eski Türklerde, İslam’da ve Osmanlı’da Devlet” adlı kitabı, öbürü dört ciltlik “Türk Dünyası Tarihi ve Türk Medeniyeti Üzerine Düşünceler”dir. Her bir cilt bağımsız bir konuyu ele alır.
Kösoğlu’nun “Küreselleşme ve Milli Hayat”, ayrıca “Milli Kültür ve Kimlik” adlı kitaplarını da tavsiye ederim. “Milliyetçilikte Yeni Arayışlar, Yahya Kemal” adlı kitabının önemi, isminden de belli. Değişen çağ ve ortaya çıkan yeni ciddi sorunlar, bütün düşünceler gibi milliyetçi düşüncelerde de “yeni arayışlara” yol açmalıdır.
Bütün toplumsal ve siyasi düşüncenin sosyolojik perspektife kavuşmasını çok önemli bulurum. Bu açıdan, merhum Kösoğlu’nun “Türk Milliyetçiliğinin Doğuşu ve Ziya Gökalp” adlı eseri ilk yayınlandığında da hakkında bir tanıtım yazısı kaleme almıştım. Özellikle milliyetçilerin okuması gereken bir kitaptır.
Bütün eserlerini burada sıralamam mümkün değil. “Nevzat ağabey”imize Allah’tan rahmet diliyorum.

Yazarın Tüm Yazıları