Marmaray’dan çıkan kalıntılar bozulmaya terk edildi

YENİKAPI kazıları 8 yıldır sürüyordu.

Erken Bizans dönemine ait Theodosius limanından tutun da neolitik dönem kalıntılarına, mezarlara, 8.500 yıllık iskeletlere, ayak izlerine ve eski gemilere kadar öyle şeyler bulundu ki dünyanın gözü bir anda buraya döndü.
Yenikapı’da yan yana iki kazı var. Biri metro, diğeri Marmaray kazısı.
Metro kazısını İstanbul Büyükşehir Belediyesi finanse ediyor, Marmaray’ı ise Ulaştırma Bakanlığı.
Bir kazı niye ikiye bölünüp finansmanı ayrı birimlere verilir, onu da anlamak mümkün değil ya, neyse.
*
Çalışmanın en başında Marmaray kazısı için İstanbul Arkeoloji Müzeleri ile Ulaştırma Bakanlığı bir protokol yaptı. İş bitene kadar bu işi finanse etme sözü veren Bakanlık 1 Ocak’ta “Bundan sonra finanse etmiyorum. Böyle bir bütçem yok” dedi.
Sonra Kültür Bakanlığı devreye girdi ve “Tamam, halledeceğiz. Ulaştırma Bakanlığı ek bütçe ayırdı” dedi.
Ama aradan 5 ay geçmesine rağmen hiçbir gelişme olmadı ve Marmaray kazısı o günden beri kapalı.
*
Kazı alanındaki iş aslında bitmişti ama alandan çıkanların tasnifi, etüdü, bilimsel araştırmaları, laboratuvar çalışmaları yapılacaktı.
Ulaştırma Bakanlığı parayı kesince bu işler de kaldı.
Marmaray’ın hemen yanındaki metro kazısı ise sürüyor. Çünkü arazi çalışmaları bitmeden inşaat yapılamıyor.
Ulaştırma Bakanlığı nasıl inşaat faaliyetiyle ilgili kazının engel teşkil ettiği kısım bitince “Bundan sonrasını finanse etmiyorum” dediyse, belki metro kazısını finanse eden İstanbul Büyükşehir Belediyesi de aynısını yapacak, bilmiyoruz.
Umalım ki öyle olmasın.
*
Marmaray kazısından çıkan eserler işlem yapılmayı bekliyor ama para gelmediği için mühürlü kapılar ardındalar.
Bu bekleyiş boyunca zaman kazıdan çıkan kalıntıların aleyhine işliyor.
Çünkü bu iş başlangıcından bitimine kadar bir paket. Süreklilik gerektiriyor. Araya boşluk koyduğunuzda bir sürü koldan hata yapmak kaçınılmaz.
Kültür Bakanlığı’nın yeterli personeli olmadığı için bu kazılarda sözleşmeli çalışan çok sayıda arkeolog oluyor.
Yenikapı’dakiler 5-6 yıldır orada malzemeyi gördüler, tanıdılar, işlemi öğrendiler. Kazının kapısına kilit vurularak hem bu yetişmiş personel kaybedilmiş hem de mesleki açıdan mağdur edilmiş oldu.
*
Esas sorun ise şu...
Marmaray kazısından çıkan kalıntılar sürekli bakıma muhtaç. Ahşap ve deri gibi organik malzemelerden oluşan çok kıymetli bir koleksiyon bu.
Bunları dolaba koyup yıllarca bekletemezsiniz.
Şu anda tuzdan arınmaları için suyun içinde bekletiliyorlar.
O suların sürekli kontrol edilmesi lazım.
Devlet bunları kaderleriyle baş başa bıraktı. Birkaç arkeolog ve restoratör özveri gösterip bu suları değiştirmese, eserler bozulma sürecine girecek, kalıcı hasarlar oluşacak ve sonradan kurtarılamayacak.
“Varsın bozulsun, bizde çanak çömlek çok” diyecekler belki. Ama ne yazık ki böyle bir koleksiyonumuz yok. Toprak altından deri ve ahşap çok nadir çıkıyor.
*
Bunlar dışında, kazı kapalı olunca yurtdışından buraya gelecek bilimsel ekipler de engellenmiş oluyor. ABD’deki uzman “Temmuzda geleceğim. 15 gün ahşap örnekleri çalışacağım” diyor ama kazı kapı duvar.
Çok yönden hasar veren bir durum bu.
*
Sonuçta, 6 aydır herkesin ilgiyle baktığı dünyanın en önemli arkeolojik alanlarından biri kapalı. Ve toplamda bir yıllık işi kalmıştı. Laboratuvar çalışmaları ocakta başlasaydı 29 Ekim’e kadar projeyle birlikte bitecekti.
Geçmiş medeniyetleri “3-5 çanak çömleğe” indirgeyen otoritelerimiz eserleri bozulmaya terk etmeyi seçti.
Tebrik etmek lazım!
Yazarın Tüm Yazıları