Paylaş
Dün akşam milli takımımız en net pozisyona 90+6’ıncı dakikada girdi. O dakikaya kadar bırakın pozisyon bulmayı rakip ceza alanında çoğalamadık bile. Sahte futbol oynadık. Hiçbir oyuncumuz risk alma cesaretini göstermedi. Hepsi “Arkadaşım mücadele etsin, alsın, bana atsın oynayım” dediler. Avrupa Şampiyonası’na talip oluyoruz, Olimpiyatlara talip oluyoruz ancak gel gör ki milli maçın oynandığı zeminde eşek baklası diksen yetişmez. Maçın hakemi İngiliz. Premier Lig’de maç idare eden bir hakem sert ikili mücadelelere izin verir. Kim kuvvetliyse ona prim tanır. Rumenler İngiliz hakeme göre oynadılar, bizimkiler bizim hakemlere göre oynadılar, ‘Yumoş yumoş’.
Paradan başka bir şey düşünmezseniz...
Romanya takımına 2-0, 3-0 lazım olsaydı çok rahat o skoru bulurlardı. 1-0’la maçı bitireceklerine inandılar. Çünkü bizim takımın hücum edecek hali yoktu. Hepsi “Kartondan teyyare, selam söyle o yâre” gibilerdi. Bir gol yiyoruz evlere şenlik. En güvendiğimiz adam Volkan, dağlara taşlara tüy dikiyor. Rumenler ilk toplara gittiler, bütün takım olarak defans yaptılar, defansta hiçbir topu sektirmediler ve maçı hak ettiler. Türk futbolu çok ağırlaştı.
Çünkü futbolu yönetenler, yani hem federasyonlar hem de kulüp yöneticileri paradan başka hiçbir şeyi düşünmüyorlar. Kalitemiz düştü. Futbol kişiliğimiz ve şahsiyetimiz düştü, daha da öteye futbol ahlakımız dibe vurdu. Hakem nasıl mıydı? İngiltere’de anayasa yok. Gelenek ve tahammüllerle idare edilen bir ülke. Biz mi? Şike kanunu çıkarttık, bir gecede değiştirdik. Neye karşı? Şike yapana prim vermek için. Romanya bizi yenmiş. Geçiniz.
Paylaş