YAŞ’ı bırak KURU’ya bak!

ANADOLU ’da bir laf vardır: “Yürüyen atın başı çekilmez.”

Amerikalılar da “If it ain’t broke don’t fix it” derler...

Yani “Bozuk değilse tamir etmeye kalkışma.”
* * *
Türkiye günlerdir Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) kararlarını tartışıyor.
Şimdilik görünen o ki, siyasi otorite askeri teamül ve talepleri dikkate almadı.
Hatta sarstı...
Kara Kuvvetleri Komutanı olması beklenen Org. Hasan Iğsız, Başbakan Tayyip Erdoğan’dan veto yedi, Balyoz davası sanığı 11 general ve amiral ise bu yıl terfi edemedi.
Kimin haklı olduğunu bir an için bir kenara bırakın...
Çünkü esas sorun yürüyen atın başının siyasi otorite tarafından şu ya da bu yana çekiliyor olması değil...
Asıl sormamız gereken at gerçekten yürüyor mu?
21. yüzyılın başında TSK sağlam, mekanizmaları tıkır tıkır işliyor mu?
* * *
Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ iki yıl önce göreve geldiğinde mekanizmayı sağlamlaştırmaya dönük adımlar atacağı sinyali vermişti...
Daha şeffaf ve kurumsal bir iletişim mekanizması kurmak için adım attı.
Ama onun bile gereğini yerine getiremedi...
En can alıcı soruların sorulduğu günlerde kurduğu mekanizmayı kendi elleriyle işlemez hale getirdi.
Ya haftalık basın toplantıları iptal edildi ya da en çok merak edilen konular havada kaldı...
“Kağıt parçasından, boruya” kendisinin bizzat düzenlediği basın toplantılarına hiç girmiyorum!
* * *
Hakkını yemeyelim Başbuğ tam cephe saldırı karşısında tam cephe savunmaya geçti.
Oysa tam cephe saldırı ne kadar problemliyse bu dönemde tam cephe savunma ve içi boş karşı saldırılar da o kadar yanlıştı...
Maalesef Genelkurmay Başkanı kurumunu savunurken, kurumu adına asla savunamayacağı, daha doğrusu savunmaması gereken kişi ve eylemleri de savunmaya kalkıştı.
İkisi arasına net bir ayrım koyamadığı için savundukça battı...
* * *
Hakkâri Çukurca’da TSK’nın döşediği mayına basıp ölen 7 askerin dosyası ailelerini çıldırtacak şekilde sümen altı edilmiş.
Şehit aileleri pazartesi sabahı “Sorumlular korunuyor” diye karargâha gelip protesto gösterisi düzenledi.
Soruyorum, bu durumda halkı askerlikten kim soğutmuş oluyor?
Vatan için çocuklarını feda eden acılı aileler mi yoksa büyük bir pişkinlikle olayı önce PKK’nın üstüne atıp sonra aslı ortaya çıkınca örtbas etmeye çalışan komutanlar mı?
* * *
Günlerdir basında Heronların aslında PKK saldırısını öngördüğü, bildirildiği halde bir şey yapılmadığı iddia ediliyor. Dahası, bazı üst düzey subayların PKK’lıları korumaya dönük konuşmaları kayda takılmış.
Bırakın uzayıp giden YAŞ toplantılarını...
Esas yanan içten içe kuruyan kurumun kendisi...
Bir ordu için bundan daha vahim bir iddia olabilir mi?
Ama ne tatmin edici bir açıklama ne de cesur bir adım...
Varsa yoksa terfiler...
Anladık sivil otorite kendisine karşı planlar yapan askeri otoriteyi kontrol altına almak hatta istediği yönde koşturmak istiyor...
İyi de karargâhına sahip çıkamayan, en mahrem bilgileri ortalık malı haline getirilen, kendi döşediği mayına basan askerinin ölümüne seyirci kalan, sorumlulardan hesap sormak yerine tam cephe savunmaya geçen ve en vahimi 30 yıldır savaştığı terör örgütüyle içlidışlı hareket ettiği iddia edilen bir ordu bırakın koşmayı şuradan şuraya yürüyebilir mi?
Allah aşkına bırakın YAŞ’ı KURU’ya bakın...
Çünkü TSK sadece dışardan değil içerden de kurutuluyor...
Yazarın Tüm Yazıları