Yerli malla yola çıktı ’Kendi Malın’da durup ’Krize Çare Var’a geçti

SANIYORUM 4-5 ay önceydi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu aradı:

Başkanı olduğun TOBB Medya ve İletişim Meclisi’yle ortak toplantı yapsak, krizi tartışsak.

- Hemen meclisimizin başkanlık divanıyla konuşurum. Böyle bir toplantı bize de yarar sağlar.

TOBB’un İstanbul’daki merkezinde toplantıyı gerçekleştirdik. Toplantıya Rifat Hisarcıklıoğlu’nun yanısıra İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Tanıl Küçük, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi ile TOBB’un bazı yönetim kurulu üyeleri de katıldı.

Hisarcıklıoğlu, iş dünyasının medyadan isteğini özetledi:

Dünya büyük bir kriz yaşıyor. Ülkemiz de ciddi ölçüde etkileniyor. Yine de bir düşünsek. Krizle ilgili gelişmeleri fazla abartmasak.

Hisarcıklıoğlu
’nun amacı "kriz haberleri sansürü"ne ulaşmak değildi:

Karabük’teki haddehanelerde yaşanan sıkıntıyı bir gazete, ’Demirçelik fabrikaları kapanıyor’ diye duyurdu. Durum, ülke geneline yaygın değildi. Ama başlık ülkemizi kapsıyordu. Beklentimiz "biraz daha dikkat"ten başka şey değil.

Hisarcıklıoğlu
’nu yanıtladım:

Siz 1.3 milyon üyenizden yükselen sıkıntı seslerini, "Kriz, her fabrikadaki 4 makineden birini susturdu, Türkiye’deki 4 fabrikadan biri kapandı" mesajıyla duyurduğunuzda, bunu hangi başlıkla verelim?

O gün uzun uzun konuştuk, çıkan sonuçları Medya ve İletişim Meclisi üyeleri aracılığıyla medya kuruluşlarına bir rapor halinde sunduk.

Toplantıda ortaya çıkan görüşler, iç pazarı hareketlendirecek bir şeyler yapılması yönündeydi. Katılımcılardan kimi, "TOBB’un önderliğinde ’yerli malı’ kampanyası yapılsın" dedi, kimileri, "Başka formül bulunmalı" uyarısı yaptı.

Bu toplantıdan kısa süre sonra TOBB’dan bir çağrı aldım. Bu kez, Rifat Hisarcıklıoğlu’nun konukları Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu, Hak-İş Başkanı Salim Uslu, DİSK Başkanı Süleyman Çelebi’nin bir temsilcisi, TİSK Başkanı Tuğrul Kudatgobilik, TESK Başkanı Bendevi Palandöken, Kamu-Sen Başkanı Bircan Akyıldız’dı.

Aslında buluşmanın gerekçesi konuklara önceden bildirilmişti ama Hisarcıklıoğlu özetledi:

Sivil toplum örgütleri olarak şimdi de aklımızı, gücümüzü kriz ortamında iç pazarı canlandırma yönünde kullanalım.

Bircan Akyıldız hemen çantasını açtı, içindekileri masaya koydu:

Biz "Yerli malı kullan" kampanyası başlattık. Bu kampanyayı yaygınlaştıralım.

Toplantılar birbirini izledi, uzmanlardan yardım alındı, Türkiye’nin önde gelen sivil toplum örgütleriyle kafa kafaya verildi...

"Yerli malı" kampanyası istekleri, daha usturuplu şekle, "Kendi malın"a dönüştü... Sonra, bunun da yanlış algılanma riski ortaya çıkınca, kampanya farklılaştırdı:

Kriz varsa, çare de var...

TOBB öncülüğündeki "Üreten Türkiye Platformu"nu izleyelim, destekleyelim, krize çareyi hep birlikte üretelim...

’Buy American’ gibi yapıp ’Yerli Malı Kullan’ diyebilir miyiz

TOBB’un öncülük ettiği "Üreten Türkiye Platformu"nun "Krizde biz neler yapabiliriz?" başlıklı arama toplantılarının önemli bir bölümüne TOBB Medya ve İletişim Meclisi Başkanı kimliğimle katıldım.

Toplantılarda uzun süre "Yerli Malı Kullan" formülü üzerinde duruldu. Bu görüşü savunanların gerekçesi vardı:

ÆKoskoca Amerika Birleşik Devletleri, "Buy American" yani, "Amerikan Malı Al" kampanyaları yapıyorsa, biz neden yapmayalım. Bunun örneklerini Avrupa’da, Avustralya’da, dünyanın birçok ülkesinde görmek mümkün. Kolları sıvayalım, "Yerli Malı" kampanyası başlatalım.

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, niyeti bu tür kampanyayı savunmak olmasa da Almanya’dan örnek verdi:

Volkswagen, Almanya’da boynu bükük çocuklar gösterip, onların ağzından, ’Annem işsiz kalır, babam işsiz kalır’ mesajları verdi. Alman otomobiline binilmesi çağrısı yaptı. Bu reklamlar aslında Avrupa Birliği (AB) kurallarına aykırıydı. AB devreye girip, durdurdu ama o zamana kadar Volkswagen mesajını topluma yansıtmış oldu.

Araya girdim:

Fiat, Ford, Toyota, Hyundai, Honda Türkiye’de üretiliyor. Topluma sadece bu markaları almaları çağrısı yapmak ne kadar doğru olur? Örneğin Volkswagen’in bazı modellerinde Türkiye’den giden yan sanayi ürünü yüzde 10-15’i buluyor. Bu durumda "Volkswagen almayın" diyebilir miyiz?

Benzeri bir örneği Hisarcıklıoğlu verdi:

Sarar, Eskişehir’de Burberrys’e takım elbise, palto üretiyor. Burberrys’e sırt çevirmemiz doğru olmaz.

Bu görüşler ışığında, "Yerli Malı Kullan" kampanyasının doğru olmayacağı kararı çıktı...

Peki ne yapılmalıydı?

Türkiye’de üretim yapan yabancıyı "yabancı" görmeden, ithal malların çoğunda "Türkiye’nin izi"nin olduğunu dikkate alarak bir formül bulunabilir miydi?

Önce yerel, sonra TOBB seçimi beklendi

TOBB’un önderliğinde oluşan "Üreten Türkiye Platformu", 4-5 aylık çalışmanın sonucunda, kampanyanın ana sloganını buldu:

"Kriz Varsa Çare de Var..."

Bu temelde oluşturulan ilk mesajlardan biri de şöyle oluştu:

"Eve Kapanma, Pazara Çık..."

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, kampanyanın mantığını şöyle özetledi:

’Kriz var, alışverişimi ertelemem gerek’ demek kimsenin işine yaramaz. Tüketici tüketmeyince, üretim de durur. Üretim durunca, sokağa yeni işsizler dökülür. Hepsi birbirini olumsuz tetikler. Öyleyse imkanı olan tüketimini ertelemesin, üretim durmasın, yeni işsizlerimiz olmasın.

Aslında kampanya neredeyse mart ayı başından beri hazır gibiydi. Kampanyayı ortaya koyan platform, "Yerel seçim öncesi kampanyayı başlatmak, hükümet ve muhalefet tarafından yanlış anlaşılabilir, seçim sonrasını bekleyelim" kararı aldı. Beklenmişken, TOBB’un mayıs başındaki genel kurulu da atlatıldı...

Sonunda kampanya ilk sloganıyla kamuoyu gündemine oturdu:

"Eve Kapanma, Pazara Çık..."

Herkes kendi ölçeğinde bu slogana uyamaz mı?

’Yerli Malı’ yerine ’Kendi Malın’ olur mu

TOBB’un İstanbul’daki Basın Danışmanı Murat Oray, Markam’ın sahibi Güven Borça’yla bağlantı kurdu. Borça ve ekibinden, adı yabancı da olsa Türkiye’de üretilen en küçük bir dışlamayan, ithal maldaki "Türk izi"ni koruyan mesajlar içerecek bir kampanya örneği istedi.

Güven Borça, aldığı mesajları değerlendirdi, ABD’den Almanya’ya, Avustralya’ya kadar çeşitli örnekleri taradı. Türk Standartları Enstitüsü’nün (TSE) eskiden kullandığı "Türk Malı" logosundan yola çıkarak, bir etiket ortaya koydu:

"Kendi Malın."

Borça, "Kendi Malın"ı anlatan afişler, metinler hazırladı. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, diğer sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte "Üreten Türkiye Platformu" adını verdikleri ekip olarak, İstanbul’da bir dizi toplantı düzenledi.

"Kendi Malın" etiketiyle öne çıkarılan kampanya provası, 30 dolayında sivil toplum örgütünün başkanlarına, gazetelerle televizyonların genel yayın müdürlerine ve TOBB’un çatısı altındaki konsey ile meclis başkanlarına anlatıldı...

Hedeflerden biri, çeşitli kriterler ortaya koyup, bu kriterlere uyan üreticilere, "Kendi Malın" etiketi vermekti. Bu etiket, ürünlerde kullanılacak, tüketici de onu gördüğü ürünü alacaktı...

Her anlatımdan sonra katılanların ortak algısı ve itirazı şöyle oluştu:

"Anlaşıldı, siz ’Yerli Malı Kullan’ kampanyası yapmak istiyorsunuz. Böyle bir kampanyanın TOBB önderliğinde yapılması ne kadar doğrudur?"

Algı böyle oluşunca, "Üreten Türkiye Platformu"nun çekirdek kadrosu durum değerlendirmesi yaptı:

"Yanlış anlaşılıp, kendi ayağımıza kurşun sıkacak bir iş yapmış olmayalım."

Böylece "Kendi Malın" formülü tümüyle rafa kalktı, Hisarcıklıoğlu, Markam ekibine mesajını verdi:

"Bizim hedefimiz krizde iç piyasaya canlılık getirecek bir hava, ruh oluşturmak."

Ekip yeniden kolları sıvadı...
Yazarın Tüm Yazıları