Uçak filan...

Ben henüz radyonun bile nasıl çalıştığını anlamış değilim, o nedenle, nasıl uçtuğunu kavrayamadığım uçağın neden düştüğünü de anlatamam...

Ama şunu görüyoruz.

*

Bizim uçak niye tarlaya düştü orada?

Çünkü, havalimanının etrafı tarla.

*

Aynı uçak, İstanbul’da düşseydi...

Ataköy yanıyordu bugün hálá...

*

Isparta’da niye dağa çakıldı mesela?

Çünkü dağ var.

*

İsviçre’de de dağ var ama, ILS denilen yaklaşma sistemi de var... Biz, hem dağın dibine havaalanı yapıyoruz, hem de gerekli cihazı koymuyoruz...

E kuş değil bu.

*

Bakın "dağ" dedim, aklıma geldi...

Zonguldak’a havaalanı yaptılar.

Bi de baktılar ki...

Bostancılar Dağı’nı unutmuşlar!

235 metre.

İttirsen, olmaz...

Zonguldak Valisi, Halk Bankası’nda hesap açtırdı, ahali bağışta bulundu, dağı tıraşlaya tıraşlaya 150 metreye indirmeye çalışıyorlar!

*

235 metre gene iyi.

Antalya Gazipaşa’ya havaalanı yaptılar, Torosları unuttular! Tokat’a havaalanı yaptılar, tam açılışı yapacaklar, pistin dibindeki Küçükbağlar Köyü’nün camisini fark ettiler... Minare 32 metre.

Havaalanının kulesinden yüksek!

Balyozla girdiler, minareyi 10 metre kısalttılar.

*

Red Kit’te bile olmaz böyle bi şey.

*

Bazısında koyun otluyor...

Bazısında üzüm kurutuluyor.

Kastamonu’ya havaalanı yaptılar, gelen giden yok, terminal binası boş kalmasın diye düğün salonuna kiraya verdiler, üstüne de "Havaalanı Düğün Salonu" tabelası astılar!

*

Önceki seneydi galiba... İstanbul’dan Şanlıurfa’ya gidecek uçak, hava muhalefeti nedeniyle kalkamadı, sabah 9’da havalanacağına, akşam 18.30’da havalandı... Şanlıurfa’ya bi geldi ki, zifiri karanlık... Mesai bitince, kapatıp gitmişler, iyi mi... Pilot merkezi aradı, merkez Şanlıurfa havaalanının müdürünü buldu evinden, müdür geldi apar topar, personeli topladı, açtı havaalanını da, indiler!

*

Müdürün adı neydi biliyor musunuz?

Münir Ulu"dağ..."
Yazarın Tüm Yazıları