Yaz bitmeden bunları yapın

YAZIN en güzel zamanı...

Büyük şehirler boşaldı, tatilciler sahillerde...
Her ne kadar çalışıyor olsam da, Ankara ve İstanbul’un sessiz sakin, trafiksiz sokakları bile dinlenmeme yetiyor!
Şehrin sukunetinden yararlanarak bol bol kitap okudum, filmler seyrettim, yeni albümleri takip ettim. Siz de benim gibi şehir hayatının içinde kendinize ufak tefek molalar vermek istiyorsanız, işte size yaz bitmeden birkaç öneri...
İncir Reçeli’ni seyredin!
Bu kış nasıl üzülmüştüm İncir Reçeli vizyona girdiğinde gidemedim diye... Ne yapsam ne etsem bir türlü bir fırsat yaratıp izleyememiştim filmi. Önce fragmanından etkilenmiştim, sonra gidenler de öve öve bitiremediler. Geçen hafta tekrar vizyona girdiğini duyunca, aldım soluğu sinemada.
İncir Reçeli’nin sloganı zaten özetliyor her şeyi:
“Saklandıkları yerlerden aşk için çıktılar.”
Umutsuz bir anında, hayata umutla bakmasını sağlayan bir kadınla tanışan adamın hikayesi. Her şey bitti, hayat karardı derken, hayatına ışık gibi doğan bir kadın ve sonra değişen, güzelleşen, ve devamında da çaresiz ve karmaşık bir hal alan hayatlar.
Bence ne yapın edin, bu filmi seyredin. Yüksek bütçeli filmler yüzünden vizyonda çok kalamayan bu filmi, yoğun istek üzerine hazır tekrar sinema salonlarına gelmişken, mutlaka görün. Sinemada seyredemezseniz, duyduğuma göre DVD’si de çıkmış, olmadı evde seyredersiniz.
Estergon Kalesi, can arkadaşım Rengin’in hayat arkadaşı Halil Bezmen’in son kitabı. Sanayici kimliğinden yazarlık koltuğuna oturan Halil’in kitaplarını çok büyük bir keyifle okuyorum. 6.kitabı Estergon Kalesi’ni imzalayıp bana verdiği günün ertesi gecesi kitabı bitirmiştim.
Kitap gerçekten yaşananlarla bezenmiş nefis bir kurguya sahip, inanılmaz sürükleyici. Ben kitabı okurken, ‘Acaba burada geçen olaylar Halil’in yaşadıkları mı’ dedim. Daha sonra Halil’e bunu sorunca cevabı enteresan oldu:
“Gamze bu romanın içinde elbette bana ait ögeler var ama bunlar yüzde 10’u geçmez.”
Halil için kitabın başlangıç noktası, Amerika’da hapisanede yattığı dönemde karşılaştığı bazı olaylar olmuş. Kitap mafya, eroin kaçakçılığı, aşk, politika etrafında dönüyor. Tabii esas tüylerimi diken diken eden şey, derin devletin görünmeyen gücü oldu. Kitabı bitirdiğimdeki duygum ise şuydu:
Hayat hakikaten çok enteresan ve her zaman her yerde insanın başına her şey gelebilir!

Kanar hikaye hep içten içe

VE İskender... Elif Şafak’ın son kitabının çıkacağı müjdesini ilk alanlardanım. Kısa bir Fethiye seyahatimde Elif Şafak ile aynı oteldeydik. Ben oğlanlarla, O da çocukları ve eşi Eyüp Can ile tatil yapıyordu. İşte o tatilde, biraz yeni kitabından bahsetti. “Çok sürükleyici bir anne-oğul hikayesi” dedi. İstanbul-Londra-Abu Dabi üçgeninde geçen kitabının ana temasını özetlemek için de şu cümleleri kurdu:
“En çok en sevdiklerimizi incitiriz. En derin yaralar ailede açılır, kabuk tutsa bile kanar hikaye içten içe...
” Bu Cuma kitap çıktı. Derhal aldım ve okumaya başladım.

Ajda Pekkan’ı dinleyin

AJDA diyorum başka da birşey demiyorum!
Son albümü de kendi gibi dipdiri, kıpır kıpır, hayat dolu, güzel ve çekici.
Kadın gençlik iksiri. Son albümünün çıktığı gün aldım ve bu aralar tek dinlediğim şey Ajda sanırım. Buram buram yaz kokuyor.Tarkan’ın şarkısı Yakar Geçerim tek telime ile harika! Bir de “Arada Sırada” var. Tamam albüm güzel, şarkılar güzel ama bence Ajda’nın enerjisi ve gerçek anlamda bir “star” olması da bu albümü bu kadar güzel kılıyor.
Düşünüyorum da, bir iki estetik, güzel giyinmek değil işin sırrı. Star olmak, parlamak, ışık saçmak insanın doğasında olmalı. Yoksa her yüzünü gerdiren, parasını verip her pullu payetli elbiseyi giyen star olurdu! Öyle değil işte, Ajda’sın sen işte, farkın bu!

Toplar Çin malıymış

BÜYÜKŞEHİR Belediye Başkanı Melih Gökçek, Gine Bissau Cumhurbaşkanı’nın ziyaretinde basketbol ve futbol toplarını göstererek, “Bu topları Çin’de yaptırıyorum ve Ankara’daki çocuklara yüz binlerce basketbol ve futbol topu dağıtıyorum” dedi.
GİNE-Bissau Cumhurbaşkanı Malam Bacaı Sanha, eşi Mariama Mane Sanha ve bakanlardan oluşan heyet, Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’i makamında ziyaret etti.
Konuşmalardan sonra Başkan Gökçek, konuk Cumhrubaşkanı’na işlemeli bir vazo, eşine fincan takımı, heyetteki bir bakana da işlemeli tabak hediye etti. Heyetin teşekkür ederek hediyelerini almasının ardından, içeriden basketbol ve futbol topu getiren Başkan Gökçek, “Bu topları Çin’de yaptırıyorum ve Ankara’daki çocuklara yüzbinlerce basketbol ve futbol topu dağıtıyorum” diye konuştu ve topları konuk heyete verdi. Öte yandan, Gine’yle bir de Kardeşlik ve İşbirliği Protokülü imzalandı.
Yazarın Tüm Yazıları