Balonların asıldığı gece

O gece annem evin ortasına bir plastik çam ağacı koydu, dallarına renkli renkli ampuller, minik balonlar, kurdelalar astı..

Bir anormallik olduğunu anladım..

Sallanan o şeyleri tek tek kontrol ettim, kemik yok..

Balonlardan birisini denetlerken patladığında ise, çok kötü ses çıkarttı, kaçıp bir süreliğine saklandım..

Oysa evden mis kokular yükseliyor..

Yine kontrol ve denetime çıkıyorum..

Balonlar, ampüller, gereksiz ve beyhude şeyler..

*

İşte durup dururken insanlar birbirlerini öpmeye başladılar..

Sabahtan beri karşı karşıya oturup, bir anda birbirlerini öpmeye koyulmalarından anlıyorum ki anormal bir durum..

Bir tek kemik-memik yok..

Biraz önce -onlar birbirlerini öperken- mutfaktan geçerek son kontrol ve denetimi tamamladım..

Şu an sonuçtan memnunum..

Boş balonlar da olabilir, anlamsız ampüller de..

Sonuç iyi..

*

Yine ortalık hareketleniyor..

Annem elinde kapaklı tepsi ile gözüktü.. Herkes şaşkın şaşkın tek bacaklı hindiye bakmakta..

Babam ‘‘Tek bacaklı hindi hiç görmemiştim’’ diyor..

Annem ‘‘Daha bir saat önce iki bacağı vardı, aklım almıyor..’’ diye savunmada..

Bence bugün her neyse, iyi bir şey..

Kurdelalar, ambuller, balonlar, balonlar..


PAKO’ya mektuplar


Sevgili Pako..

Biz güzel yurdumuzun güzel bir kentinde, Gaziantep'de yaşıyoruz. Çok yakında, hemen bizim kentimizin yakınlarında büyük bir savaş olacağını söylüyorlar. Öğretmenimiz Semra Rastgeldi bu günlerde üzgün. Savaşta masum insanlar, çocuklar, hayvanlar da ölür.. Bizler her gece barış ve sevgi dolu bir dünya için dua ederken, savaş ve nefret duygularını tabi ki anlamıyoruz. Bu dileğimizi senin aracılığınla duyurmayı düşündük.

Seni çok seviyoruz Pako.

Gaziantep Özel Seçkin Okulları, 4-B sınıfı


Sevgili Pako..

Fotoğrafını görünce seni çok sevdim, ben de resmimi gönderiyorum. Benim adım Çayka Öcal. Babam Emre ve annem Tuğba ile mutlu bir hayatım var. Ama zamanınım çoğunu dedemle geçiriyorum. Dedemle her gün Fenerbahçe Parkı'nda ya da sahil yollarında iki saat geziyoruz. Birçok insanla da tanışıyoruz bu gezilerde. İnsanların tepkileri çok değişik oluyor. Bazı insanlar bana nefretle bakıyor ve yaklaşmamaya çalışıyor. Bazıları da bana sevgiyle bakıp gülümsüyor ve hatta beni okşayıp seviyor. Ne yazık ki bu gezilerimizde herşey bu kadar güzel geçmiyor. Bu gezilerimizin birinde, şık giyimli bir bayan bana tekme vurdu ve ben ağlayarak ileri fırladım. Dedem de onu bir güzel azarladı. Pakocuğum, bizler mutlu yaşıyoruz fakat sokakta olan kardeşlerimizin birçok sorunu var. Bu duruma da insanların ilgisizliği ve sevgisizliği neden oluyor. Ama yakında haklarımızı koruyacak bir kanun çıkacakmış. O günü bekleyelim. Hoşcakal Pako Kardeş. Çayka ÖCAL


SİZ PAKO’YA SORUN


PAKO DA UZMANA


Veteriner Hekim Talat GÜLBAY


Soğukta da bol suya ihtiyaçları var


Havalar çok soğudu? Bu havalarda hayvanların bakımında ne gibi değişiklikler yapmamız gerekir?

Sizi etkileyecek derecede soğuk geçen kış aylarının evcil hayvanınız için de dikkat edilmesi gereken koşullar oluşturduğunu hatırda tutmalısınız. Eğer evcil hayvanınız günün çoğunu dışarda geçiriyorsa, onu sıcak tutacak bir ortam yaratmanız, rutubetsiz ve kış aylarının sert soğuğundan koruyacak barınaklar edinmeniz gerekecek. Ev dışında, bahçede beslediğiniz köpekleriniz için yatma zemini olarak saman veya sedir ağacı talaşları seçmeniz uygundur. Havlu ve battaniye suyu emeceği ve kolayca donacağı için sağlıksız bir ortam yaratacaktır. Kış ayları boyunca yaşlı hayvanların dışarıda geçireceği vakit mümkün olduğunca sınırlandırılmalıdır. Dış ortamda bakılan ya da vaktinin çoğunu ev dışında geçiren evcil hayvanların akşam yemeğinde mama miktarının arttırılmasında fayda vardır. Kış aylarında evcil hayvanınızın su kabını taze ve donmamış suyla dolu tutmalısınız. Su kaybı, yaz aylarında olduğu gibi kış aylarında da karşımıza sıkça çıkabilen bir sorundur. Evcil hayvanınızın patilerini düzenli olarak kontrol edin. Buz, kar ve karı eritmek amacıyla kullanılan tuz artıkları ayak tabanlarında birikerek onları rahatsız edebilir ve yürürken zorluk çekmelerine sebep olabilir. Yine kış aylarında aracınızda kullanılmak amacıyla aldığınız antifriz maddelere dikkat ediniz. Eski antifriz kutularınız, açıkta bıraktığınız takdirde kedi veya köpeğinizin zehirlenmesine ve ölümüne yol açabilir. Hayvanlar kürk yapılarına göre sıcak ve soğuk hava şartlarına karşı değişik düzeyde hassasiyet gösterirler. Özellikle kısa tüylü hayvanlar soğuk kış günlerinde kendini daha sıcakta hissedebilmek isteyecektir. Bu amaçla ona yün süveterler ve soğuktan korunacağı giysiler giydirebilirsiniz. Soğuk ve kuru kış aylarında evcil hayvanınız cilt kuruması ve buna bağlı olarak kaşıntı sorunları yaşayabilir. Bu dönemde onu sıklıkla taramaya ve bol miktarda su almasına dikkat etmeyi unutmayın.


İsmet Berkan işe geç kaldıysa bilin ki Merlin’le yürüyüştedir


Radikal Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni İsmet Berkan, her sabah 1.5 saat yürüyüşe çıkıyor; tabii ki köpeği Merlin'le. Akşamları eve geç kalmamaya çalışıyor, çünkü Merlin'i yalnız bırakmak istemiyor. Berkan ailesinin ayrılmaz bir bireyi olan Merlin, 2.5 yaşında bir Golden Retriever.


Merlin ilk köpeğiniz mi?

- Merlin, iki yılı aşkın bir süredir bizimle birlikte. Merlin'den önce evimize Ceviz girdi. Kemerburgaz'da bir kömür madeninin yakınında bulmuştuk minicik kangal kırması haylaz Ceviz'i. Merlin gelince de 'kardeş' olmuşlardı ama maalesef onu 2001'in Aralık ayında bir trafik kazasında kaybettik, yarası hálá içimizde.

Merlin'i nasıl tarif edersiniz?

- Neredeyse bütün Golden'lar gibi kendini insan zannediyor. Hemen hemen hiçbir kötü huyu yok. Ne evde bir şeyi ısırıp kemirdi, ne de bir zarar verdi.

BİZİ O YÖNLENDİRİR

Sizin hayatınızdaki yeri nedir?

- Hayatımızın tam olarak merkezinde. Sabahları onu ben yürütüyorum, akşam üstleri ise eşim. Bazen akşamları bizimle birlikte mahalle barımıza da geliyor. Zaman zaman eve arkadaşlarını getiriyor, bazen de o misafirliğe gidiyor.

Onunla yaşadığınız, unutamadığınız bir an var mı?

-
Bir değil bir sürü an var ama herhalde en unutamadığım zamanlar, sabahları mahallemizin sokak köpekleriyle oynadığı ve yine mahallemizin kabadayı kedileri tarafından kovalandığı zamanlar.

Çalışırken sizi rahatsız ediyor mu?

- Hayır, o da gider bir kenarda yatar.

Bir gün onunla ilgili bir şeyler yazmayı düşünüyor musunuz?

- Birkaç kez gazetede köşemde ondan söz ettim, ama kastınız bir kitap yazmaksa, hayır. Kendimi ne edebiyatçı gibi görüyorum, ne de köpek yetiştirmenin inceliklerini anlatacak kadar bu işten anlıyorum.

Sadece ikinize ait özel anlar var mı? Bu anlarda neler yaparsınız?

- Evet var, kış aylarında bazen pazar sabahları çok erken kalkıp birlikte Gümüşdere Plajı'na gidiyoruz. Ben üşümemek için acayip kalın giyinmiş oluyorum ama Merlin üşümek nedir pek bilmediği için suyun içinde dışında koşturup duruyor ve o sahilde saatlerce bir ileri bir geri gidip geliyoruz. Dönüşte evde horlaya horlaya uyuması ve rüyasında tepinmesi gerçekten görülmeye değer.

Siz mi onu yönlendiriyorsunuz, yoksa o mu sizin hayatınızı yönlendiriyor?

- Vallahi bir süredir bu farkı kaybetmiş durumdayız maalesef. Evet bizim sözümüzü dinliyor, gel deyince geliyor, git deyince gidiyor falan ama galiba esasında o bizim hayatımızı yönlendiriyor. Akşamları ‘‘Eyvah çok yalnız kaldı’’ diye koşa koşa eve dönüyoruz, sabahları işe geç gitmek pahasına onunla 1.5 saatlik yürüyüşümü yapıyorum, bazen onun için insanlarla bağrıştığım bile oluyor.

Köpeğinizin sizin hayatınıza olan katkıları ve sizin onun için yaptığınız fedakarlıklar neler?

- Merlin'in bizim hayatımıza katkısı anlatılabilir gibi değil. Onun mahsun ya da gülümseyen bir bakışını nasıl tarif edebilirim ki... Ve onun neredeyse sürekli neşeli, kaygısız hali bir fedakarlık yaptığım fikrinin aklıma gelmesini bile engelliyor.

ETRAFINIZDA OLMAK İSTER

Ona yeterince zaman ayırabildiğinizi düşünüyor musunuz?

- Ben düşünüyorum da bakalım o ne düşünüyor? Bir Golden'a zamanınız hiçbir zaman yetmez. Hele söz konusu olan Merlin'se... O, sürekli etrafınızda olmak, siz ne yapıyorsanız onu yapmak ister. Sabahları kapıyı çekip çıkmak gerçek bir ıstırap olabilir yani.


8 yaşından küçüklere tavşan almayın

Evinizde tavşan beslemek istiyorsanız, tavşanın karakterini çözmenin pek de kolay olmadığı aklınızda olsun. Bir an onu sakin ve dinlenirken görürsünüz; sonra bir de bakarsınız ki patlamaya hazır bir şekilde bir o yana bir bu yana zıplayıp duruyor. Tavşan agresif bir hayvan değildir ama çocuğunuz varsa kaşla göz arasında onu tırmıklayabilir. Tıpkı bir kedi gibi ne zaman sevileceğine de o karar verir. Bu yüzden, 8 yaşından küçük çocukların tavşan beslemeleri tavsiye edilmez.
Yazarın Tüm Yazıları