İlk yüz günün sonunda

MEŞHUR bir yüz gün kavramı vardır ya... AKP'nin kurduğu 58'inci hükümetin yüz günü önceki gün doldu. Hani TBMM'ye getirdiği hayati derecede önemli tezkere var ya, onun reddedilmesinden bir gün sonra.

İlk yüz günü maşallah çok büyük beceriyle (!) tamamladılar.

Nitekim yüz birinci gün de Başbakan Abdullah Gül partisi adına vatandaşa verilmiş tüm sözleri çiğneyerek 15.7 katrilyon liralık yani 10 milyar dolarlık bir vergi ve tasarruf (diğer ifadeyle kazık) paketi açıkladı.

Gördüğünüz gibi işimiz iş. Bakalım önümüzdeki beş sene ne yapacağız?

Allah yardımcımız olsun.

İşlerin nasıl gittiğinin bir küçük göstergesine daha değinelim de asıl konuya ondan sonra girelim.

Biliyorsunuz Maliye Bakanı Kemal Unakıtan vergi kaçakçılarını, sahte (naylon) fatura göstererek devleti dolandıranları vs'yi affetmeyi amaçlayan bir yasaya ‘‘Vergi Barışı’’ külahı giydirerek Meclis'ten geçirmek için çok uğraştı. 4 Ocak 2003 tarihinde söylediğine göre bu yasa sayesinde 10 katrilyon TL gelir sağlacaktı. Sonra birileri ‘‘atma Recep’’ diye uyarmış olmalı ki hedefi 2.4 katrilyona düşürdü.

Önceki gün Başbakan'ın açıkladığı ‘‘Önlem (silindirle ezme) Paketi’’(!) sayesinde öğreniyoruz ki o yasayla 10 katrilyon liranın 1 katrilyonunu bile toplayamayacağını Sayın Bakan nihayet görmüş. O nedenle ‘‘Siz bu yasayla 750 trilyon toplarsanız öpüp başınıza koyun’’ diyen IMF'nin (Uluslararası Para Fonu'nun) görüşünü kabul ederek yeni paketin bu konuyla ilgili gelir bölümüne 750 trilyon lira koymuş.

Harika bir Maliyecilik değil mi? Yasaları çiğneyip kaçakçılık yapanların, sahte belge kullananların, kara para erbabının ödemesi gereken 10 katrilyon lirayı sen çöpe at... Sonra zaten vergi verenlerden (kümesteki kazlardan) daha önce ödedikleri vergilerin bir misli yeni vergi al...

Yapılan iş, en basit ahlak kurallarına aykırı olması bir yana, siyasilerin güvenilmezliği yolundaki kanaati perçinlediği için ayrıca demokratik sisteme de zarar veriyor.

Tabii bu gerçekleri görünce son seçimde ‘‘Bir de bunları görelim’’ diyerek oy atanlar geçiyor aklımızdan. Şimdi acaba ne diyorlar?

Sayın Unakıtan daha geçen gün CNN-TÜRK TV kanalında Enis Berberoğlu ile Erdal Sağlam'ın sorularını yanıtlarken ‘‘Yeni vergi mergi yok’’ dememiş miydi?

Bir ülkede sözüne güvenilmesi gereken ilk isim Maliye Bakanı olması gerekirken, bu kişi son isim olmaya bile layık olmadığını düşündürürse, kime ne zaman ve nasıl güveneceğiz?

Aslında Sayın Unakıtan 20 Ocak 2003 tarihinde ‘‘Vergi Barışı’’ projesinden sonra ‘‘Vergi Yarışı’’ projesini uygulamaya koyacaklarını söyleyince biz de sahiden ‘‘vergi vermeyi teşvik etmeyi’’ amaçladıklarını sanmıştık. Meğer bakan ‘‘yeni vergi koyma yarışı’’ndan söz edermiş.
Yazarın Tüm Yazıları