Dilekçeci affı, türbanlı parantezi

DİLEKÇE veren öğrenciler affediliyor!.. Türbanlı öğrenciler de!..

Ama, hayır!.. Affedilen türbanlı öğrencilerin, affa rağmen, üniversiteye yine türbanla girmeleri mümkün değil!..

Yeni hazırlanan AB'ye Uyum Paketi, bir dizi yanılgıyı da beraberinde getiriyor. Önce pratik bir bilgi. Paketi hazırlayan yeni hükümet değil!.. Paketi, AB İlerleme Raporu doğrultusunda, AB Genel Sekreterliği ile Dışişleri Bakanlığı hazırlıyor. Yeni hükümetin üç bakanı bu konuda bilgi sahibi kılınıyor ve onların onayından geçiyor. Dolayısıyla, paketi AKP şöyle hazırladı, bu cümlenin altında aslında şu amaç yatıyor, gibi basında çıkan bazı yazılar ile bazı politikacıların değerlendirmeleri yanlış.

Gelelim, tasarının özüne... Tasarıda özellikle yanlış anlaşılan bir madde, YÖK'ün antidemokratik tutumundan kaynaklanıyor. Bu, üniversitelere getirilen öğrenci disiplin cezalarının affıyla ilgili madde.

Birkaç ay önce, çeşitli üniversitelerde yaklaşık onbin öğrenci dilekçe vererek, Kürtçe'nin serbest bırakılmasını istiyor. Anayasa'daki dilekçe verme hakkını kullanıyor öğrenciler. Ne var ki, hem bazı rektörler, hem de YÖK, dilekçe veren bu öğrencilere çeşitli cezalar yağdırıyor. Belli süre okuldan uzaklaştırma ya da okuldan tümüyle atmaya kadar uzanan cezalar.

Arada, Kürtçe eğitim ve öğretimi serbestleştiren yasa kabul ediliyor. Doğal olarak öğrencilerin okula geri dönmesi gerek. Ne mümkün!.. YÖK, Nuh diyor, peygamber demiyor!.. YÖK, bu öğrencilerin affına yanaşmıyor. Oysa, durum AB kriterlerine aykırı.

ÇARESİZ GENEL AF

Geriye tek iş kalıyor, üniversitelerde öğrenci disiplin cezalarının affına ilişkin genel bir yasa.

Af özel olamıyor. Genel olması gerek. Asıl amaç, dilekçeci öğrencilerin affı iken, türbandan dolayı disiplin cezası alan öğrenciler de, ister istemez af kapsamına giriyor.

Ancak, bu af, üniversiteye türbanla girme hakkı vermiyor!.. Çünkü, türbanlı öğrenciler, aslında türbana özgürlük istiyor ki, şu anda bu, varolan yasalar ve Anayasa Mahkemesi kararlarına göre mümkün değil.

Bunun dışında, Uyum Paketinden başka bazı satır başları:

İşkence iddiaları halen önce idari soruşturmadan geçmek zorunda. İdari izin verilirse, işkence yapanlar ancak o zaman yargı önüne çıkabiliyor. Pratikte de, çoğunlukla çıkmıyor!.. Şimdi işkence iddiası, idari soruşturma kapsamından çıkartılıyor. İddia, doğrudan yargıda ele alınıyor.

Eski DEP'lilere yeniden yargılanma yolu açılıyor.

Derneklerin kapatılması zorlaşıyor, uluslararası ilişkileri kolaylaşıyor.

Bu pakette Tayyip Erdoğan'ın siyasal yasağının kaldırılmasına yönelik herhangi bir madde yok!..

Paketin amacı, 12 Aralık Kopenhag zirvesine giderken, biraz daha demokrasi!.. Gerisi, kuru gürültü!..
Yazarın Tüm Yazıları