Türkiye’nin dünyada rolü

GAZETECİ ve Yazarlar Vakfı ve Johns Hopkins Üniversitesi Uluslararası İlişkiler (SAIS) okulu tarafından Washington’da tertip edilen ‘İslam, Laiklik ve Demokrasi: Türkiye Tecrübesi’ başlıklı konferans iki gündür Türkiye’yi irdeliyor.

Bu konferansın neden tertip edildiği sorgulanırsa cevabı bu ülkenin nabzında gizli.

Burada, haliyle, hemen herkes tek bir konuyu konuşuyor:

Irak savaşı! Burası bir savaş ülkesi.

Savaş ülkesinde olduğunuzu zaten daha uçaktan iner inmez anlıyorsunuz. ABD savaşıyor!

Savaşıyor ama ortada düşman yok. Hem var, hem yok!

Düşman var ama nerede olduğu, ne zaman ortaya çıkacağı, ne yapacağı belli değil.

20. yüzyılın devletler arası savaşları artık yok, 21. yüzyıl savaşın niteliğini de değiştirmiş.

ABD’de yayınlanan bir kitabın adı yeni savaşın niteliğini çok doğru yakalamış:

Hayalet Savaşları!

* * *

İslam coğrafyasından gelen tehdide karşı, Ortadoğu’nun demokrasi ile tanışmasının terörün kaynağını kurutmak için çarelerden birisi olup olamayacağı tartışma konusu. Demokrasi ile İslam kelimeleri bir araya konunca da akla Türkiye geliyor.

Türk modeli İslam coğrafyasına ihraç edilebilir mi?

* * *

İlginçtir, bu soruya konferansa katılan Amerikalı, Türk, hemen herkes ‘hayır’ cevabı verdi.

Rejimler ihraç edilemez.

Bir toprağa zorla demokrasi ekilemez.


* * *

İkinci gün en önemli uyarıyı Kemal Derviş yaptı.

Ona göre, Türkiye dünya barışına bir katkıda bulunabilir ama bunu yalnız yapamaz.

Benim de katıldığım bir gözleme göre, ABD’de resmi görüş Türkiye’nin mutlaka AB üyesi olması yönünde geliştirilmesine rağmen; burada belirli çevreler Türkiye’nin ABD ile yetinebileceği, hatta Ortadoğu’ya daha fazla eğilirse, İslam coğrafyasına daha fazla katkıda bulunabileceği yönünde.

Kemal Derviş bir Müslüman ülke olarak Türkiye’nin AB’ye katılımını 21. yüzyılın en büyük projesi olarak nitelendirdikten sonra, Türkiye’nin dünya barışına bir katkıda bulunabilmesi için, AB birlikteliğini olmazsa olmaz şart olarak görüyor.

Yerden göğe kadar da haklı!

Eğer, ABD veya AB, tehdit alanı olarak algıladığı İslam coğrafyasına Türkiye’den olumlu katkı bekliyorsa, bu katkı ancak AB ortaklığı ile gerçekçi olur.

Batı medeniyet çığırı, İslam medeniyet çığırı ile ancak onu içine alarak anlaşabilir.

* * *

ABD’nin Irak şaşkınlığı gün gibi aşikar. Ancak, bu şaşkınlık Türkiye için hedef saptırması yaratmamalı.

Kemal Derviş bu tehlikeye parmak bastı. Türkiye’nin şaşmaz bir tek yolu vardır:

Muasır medeniyet hedefi!

* * *

Türkiye, sezaryenle doğmuş BOP projesi peşinden gitmek yerine, ancak ve ancak kendi yolunda giderek dünyaya katkıda bulunabilir!
Yazarın Tüm Yazıları