Türkiye’de kadın olmak zor!

KANALTÜRK’te, iki hanım meslektaşımız Müge Dağıstanlı ve Gülşen Yüksel’in sunduğu “2. Sayfa” programında izlediğim sahneler beni dehşete düşürdü...

Haberin Devamı

Adamın biri (daha doğrusu insan kılığındaki hayvanın biri), genç bir kadını sille tokat döverek otomobile sokmak istiyor, kadın çığlıklar atarak direniyordu...
Kadın kum torbası gibi yumruklanıyor, tokat ve tekmeler peş peşe kafasına, gözüne iniyordu... Beni dehşete düşüren, bu müthiş dayağı elleri cebinde sakin sakin seyreden erkekler (!) oldu.

Herif kadını dövüyor, adam sanılan bir sürü yaratık da, bu vahşeti bir tiyatro oyunuymuş gibi seyrediyordu...

Başarılı iki hanım sunucu Müge Dağıstanlı ve Gülşen Yüksel dehşet içinde kalarak “Bunlar erkek mi?” diye soruyordu.

Bu sahne beni insanlığımdan utandırdı. Altı tane herif, bir kadının, şerefsiz bir serseriden dayak yiyişini izliyor, hiçbiri müdahale etmeyi düşünmüyordu. Nasıl erkekti bunlar? Bu kadar korkak, bu kadar duyarsız mıydılar? Böyle yaratıklara erkek denir mi?

Saldırgan adam herkesin gözü önünde genç kadını zorla otomobilin içine sokarak götürdü.

Biz eskiden mert bir toplumduk. Geçen yıllar bizi böylesine mi duygusuz hale getirdi, böylesine mi mertlik ve insanlık dışına itti? Lanet olsun!

* * *

Haberin Devamı

Cumhuriyet’in kuruluşunun üzerinden 88 yıl geçti. Kadına şiddet azalmadığı gibi, kadın hakları konusunda da önemli bir gelişme olmadı.

Kadınlarımız, Ortadoğu’nun karanlık coğrafyasına doğru sürüklenmeye devam ediyor. O coğrafya ki, kadınları ikinci sınıf insan olarak görmekte ve acımasızca ezmektedir!

Gazetelerde yayınlanan üçüncü sayfa haberleri her zaman dehşet verici:

“Kadın öğretmen, tecavüze direndiği için 20 yerinden bıçaklandı.”

“Çılgın koca, karısının boğazını herkesin gözü önünde kesti.”

“Erkeklerle dolaşıyor diye kız kardeşinin boğazını doğradı.”

“Karısını dokuz saat dövüp, ardından da buz dolu küvete soktu.”

Bu tür haberler, kadınların içinde bulunduğu şiddet ortamını göstermeye yeter!

Son 8 yılda 5 bin kadın öldürüldü. Bunun bir kısmı töre ve aşiret cinayeti!

“İlkellik”, “Alçaklık”, “Vahşet”... Ne derseniz deyin durum ne yazık ki böyle!

* * *

CHP İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan, kısa bir süre önce, Türkiye’de kadınların yüzde 41.9’unun fiziksel ve cinsel şiddete uğradığını belirterek Başbakan’a “2011 yılının ilk iki ayında 23 kadının katledilmiş olmasını nasıl yorumluyorsunuz?” diye sordu.

Başbakan “Kadına şiddet alçaklıktır!” dedi. Sadece o kadar mı? “Alçaklık” demekle iş bitiyor mu? Yasal önlemler nerede?

Mardin’de 12 yaşında tecavüze uğrayan ve 26 erkeğe satılan kız çocuğunu korumak bir yana, tecavüzcülere “İyi hal”den dolayı ceza indirimi uygulayarak tecavüzcüyü koruyan hukuk sistemini değiştirmek iktidarın aklına gelmiyor mu?

Haberin Devamı

Araştırmaların ortaya koyduğu sonuç hazin. Şiddete uğrayan her yüz kadından 39’u, ne yazık ki, eşleri tarafından dövülmeyi normal karşılıyor!

Son yedi yılda kadın cinayetleri yüzde 140 oranında arttı. Ancak kadına şiddet, cinayetten ibaret değil tabii ki... Dayak da var. Ülkemizde dayak yemeyen kadın sayısı az. Dayak, kadına şiddetin en aşağılık göstergesidir. Kadın döven erkek, erkek değildir!

Anne, eş, kız kardeş ve kız evlat... Bunlara şiddet uygulayan toplumların sonu karanlıktır. Goethe “Hiç kimse, kollarında bir çocuk tutan anne kadar saygıdeğer değildir” der. Bence de kadın, tabiatın yarattığı bir şaheserdir. Onları baş tacı etmemiz gerekir.

Yazarın Tüm Yazıları