Türkiye’de eşcinsel yok mu

Flaş flaş flaş... İngiltere’de eşcinsellere hakaret etmek ya da eşcinsel karşıtı açıklamalar yapmak, tecavüzden daha ağır bir suç haline geliyor.

Adalet Bakanı Jack Straw’ın hazırladığı tasarıda eşcinsellere karşı nefreti ve ayrımcılığı körükleyenlerin yedi yıla kadar hapisle yargılanması öngörülüyor. Sıkı durun, aynı ülkede tecavüz suçundan hüküm giyenlere beş yıl hapis cezası veriliyor... Bu haber, birçok Batı ülkesinde yasal evlilik yapabilen, hatta çocuk sahibi olan eşcinsellerin elde ettiği kazanımların belki de en uç noktasını temsil ediyor.

Peki, Türkiye’deki durum ne? Niye Türkiye’deki eşcinsellerin hakları geniş platformlarda tartışılmıyor? Niye partilerimiz eşcinsellerin haklarına dair bir program hazırlamıyor? Berlin’in eşcinsel belediye başkanı Klaus Wowereit, Almanya’da başbakanlığa aday olduğunu açıklarken, İtalya’da eşcinsel miletvekillerinin sayısının 50 olduğu tahmin edilirken, bizde niye tek bir eşcinsel milletvekili yok? Ya da cesaret gösterip milletvekilliğine aday olan bir elin parmağını bile geçmeyen eşcinseller neden seslerini duyuramadı? Yoksa İran gibi Türkiye’de de mi eşcinsel yok! Hazır sivil Anayasa çıkarılıyorken artık eşcinsellerin haklarını konuşmanın zamanı gelmedi mi?

n "Doğuştan gay olanlara sözüm yok ama sapıklık olsun diye yapanlarla arkadaşlık etmem."

(Alişan, gay’leri sınıflandırırken...)

n Ahmet Çakar: Türkiye’de ırkçılık vardır ama pozitif ırkçılık vardır.

Sunucu: Nasıl yani?

A.Ç: Zenci basketçiysen yırtarsın, futbol oynarsın herkes çok sever. Zenci bara girer, dört tane sarışınla çıkar.

n "İlk cinayetim, ilk aşk gibi unutulmaz."

(Bu söz, 49 kişiyi öldüren seri katil Aleksandır Piçuşkin’e ait. Psikiyatristlerin ’normal’ raporu verdiği Piçuşkin’in ilk kurbanı ise ortaokul arkadaşı.)

n "Sertab’a çok kırgınım. Çünkü benim projeme sahip çıktı ama beni hiç anmadı. Yıllardır en sevilen türkülerimizi İngilizce, Rusça, Japonca söylemek istiyordum. Keşke benden esinlendiğini söyleseydi."

(Erol Büyükburç, Sertab Erener’e sitemlerini bildirirken...)

n Adnan Aybaba: Samet Aybaba’nın en büyük şanssızlığı nedir biliyor musunuz?

Sunucu: Nedir?

A.A: Benim onun kardeşi olmam.

Yalan söyleme servisi

GSM operatörlerinin yeni servis hizmetleri gerçekten ilginç. Reklam olmasın diye açıklamayacağım bir GSM operatörü, müşterilerine bulundukları ortamdan kurtulmaları için bahane üreten bir servis açmış. Mesela; çok sıkıcı bir ortamdan kurtulmak istiyorsanız, hemen söz konusu servisi çaldırıyor ya da mesaj atıyorsunuz ve bir dakika içinde geri aranıyorsunuz. Daha sonra acil bir telefon almış gibi davranıp karşı taraftan gelen komutları tekrar ediyorsunuz. Diyeceksiniz ki, "Ya alakasız bir bahane komutu verilirse?" Burada amaç acil bir telefon çağrısı almış olmanız. Mesela karşı taraftan şu sözleri duyuyorsunuz: "Öyle mi?", "Ne! Şimdi mi?" Siz de bu sözleri tekrar edip daha sonra "Tamam geliyorum" ya da servisin size sıraladığı yalanlardan birini tekrarlıyorsunuz. Yakında sevgilinizi ya da eşinizi aldatmak için tüyolar veren servisler de açılırsa hiç şaşırmayın.
Yazarın Tüm Yazıları