Tufan Türenç: Baykal'dan çarpıcı açıklamalar

Tufan TÜRENÇ

CHP'nin ayda bir düzenlediği Halki Palas toplantılarının cumartesi günü yapılan üçüncüsünde Genel Başkan Deniz Baykal çok çarpıcı açıklamalar yaptı.

Önce 22 çağrılının katıldığı Halki Palas toplantılarını kısaca anlatmak istiyorum.

Bu toplantılar sabah saat 10.30 gibi başlıyor, akşam saat 18.00 gibi sona eriyor.

Bir saatlik yemek molası dışında hiç ara verilmeden ülkenin hemen her sorunu gün boyu masaya yıtırılarak tartışılıyor.

Bu toplantılarda Baykal zorunlu olmadıkça konuşmuyor. Konuklar diledikleri konuyu gündeme getirip görüşlerini açıklıyorlar.

Zaman zaman bir konuğun ortaya attığı konu uzun uzun tartışılıyor.

Bu ayki toplantıya dört gazeteci çağrılıydı. Zülfi Livaneli, Doğan Hızlan, Togay Bayatlı ve ben.

Bizim dışımızda sanatçılar, bilim adamları, emekli büyükelçiler, spor adamları, emekli bürokratlar, işadamları ve serbest meslek sahipleri vardı.

Bu toplantıda bazı çağrılılar CHP'den istifalar konusunda Genel Başkan'ın açıklamalar yapmasını istediler.

Bu nedenle toplantı sonunda Baykal kuralların dışına çıkarak konuşmak zorunda kaldı ve çarpıcı açıklamalar yaptı.

* * *

Baykal, Türkiye'nin bugünkü bunalıma düşmesinin nedenlerini değerlendirdi, ülkenin 15 yıldır kötü yönetildiğini vurguladı ve şunları söyledi:

- Türkiye'de siyaset aşırı profesyonelleşti. Bu nedenle de şirketleşmeye başladı ve hızla kirlendi. O kadar ki Türkiye'de başbakanlar ihale dağıtır hale geldi. Bunu değiştirmek için siyaseti kamusallaştırmak gerekir. Çünkü siyaset bir kamusal iştir ve yurtseverliğin bir uzantısıdır.

- Siyasetciler değişecek, siyasete dışardan bakanlar gelip ellerini taşın altına sokacaklar. Bunlar yapılırsa siyaset düzelir. Yoksa en mükemmel siyasi partiler yasası bile bu çürümüş siyaseti düzeltmeye muktedir olamaz.

- Bakanlar bugün kırmızı plakalı arabalarını kullanamıyorlar. Halkın tepkisinden çekindikleri için onlara ancak sivil plaka taktırıp binebiliyorlar.

- Milletvekilleri rozetlerini takmaya korkuyorlar veya utanıyorlar. Ben hayatımda milletvekili rozeti takmadım ama şimdi buna tepki olarak sürekli takıyorum.

* * *

Baykal bu çarpıcı değerlendirmelerden sonra CHP'den ayrılmalar konusuna geldi.

- İstifa edenlerin gerekçesi partinin halka açılmasından korkmalarındandır. Partiye yeni insanların katılması partide baronluk taslayanları rahatsız ediyor. Özellikle ilçelerde kendi hemşerilerinden başkasını almayan ilçe başkanları egemenliklerinin sona ermesinden korkuyorlar.

- Bunlar kendi avanaleriyle birlikte istifa ediyorlar. Örneğin 20 kişi istifa ediyor, bunu basına 1000 kişi diye duyuruyorlar. Halbuki o ilçede partinin 1000 üyesi yok. Basın da bunu incelemeden yazıyor.

- Oysa bugün parti bireysel üye kaydında patlama yaşıyor. Yalnız İstanbul'da 6000 genç partiye kaydoldu. İddia ediyorum bugün hiçbir partinin bırakın binleri 50 genci partisine üye olarak kaydedecek gücü yok.

Baykal bireysel tatminsizlik ve öfke etrafında bir parti kurulamayacağını, kurulsa da başarılı olamayacağını da sözlerine ekledi.

Yine dönelim Halki Palas toplantılarına...

Bu toplantılar siyasi amaçlı değil.

Toplumun çeşitli kesimlerinden davet edilen katılımcılar istedikleri konularda konuşup görüşlerini aktarıyorlar.

CHP bu görüşlerden toplumun nabzını yakalamaya çalışıyor.

Kendini anlatmıyor, halktan gelen istekleri, özlemleri, sorunları dinliyor.

Bunlara çözümler üretiyor.

Ve en önemlisi meydanlara inip avaz avaz hükümeti yıkma telaşına kapılmadan kapılarını halka açıyor.

Bugüne kadar tanık olmadığımız bir muhalefet stratejisi uyguluyor.