Teke Tek

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

Hayırlı olsun Abdullah Bey

Bülent Ecevit'in Zekeriya Temizel'i İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday göstermesi ilginç.

Bununla ilgili birkaç senaryo var.

1. Ecevit, ANAP'a kızdı. Güçlü bir aday çıkardı.

Bu senaryo makul ama yeterli değil.

2. Ecevit, Zekeriya Temizel'in fazla popüler olmasından, kamuoyu gözünde büyümesinden hoşnut değildi. Aday yaparak milletvekilliğinden ve merkezden uzaklaştırdı. Seçilirse parti meselelerinden uzak duracak. Seçilemezse milletvekili de olamayacak.

3. İş dünyası Temizel'den memnun değildi. Bu konudaki sıkıntılar Ecevit'e sık sık iletiliyordu. Ancak Temizel popülerdi ve durduk yerde harcanamazdı. Bu şekilde taltif edilerek harcandı. İş dünyasının istediği oldu.

Bana sorarsanız bu üç senaryonun üçü de geçerli.

Ancak bütün bunların sonunda ortaya çıkan tek gerçek İstanbul'un bu dönemde Fazilet'in elinde kalacağı.

Üç merkez parti üç güçlü adayla çıkınca, Fazilet işi götürecek.

Abdullah Gül'ün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı hayırlı olsun.

Kürt Lawrence'ine Mustafa Kemal tokadı

KENDİNİ gazeteci zanneden ve Türkiye'nin bombalanmasını isteyen The Times yazarı Simon Jenkins'e tarihten bir ders vereceğimi söylemiştim dünkü yazımda.

Alsın okusun. Belki adam olur!

İngilizler 1. Dünya Savaşı sonunda Türkiye'de bir Kürt isyanı başlatmak için girişimde bulunmuşlardı.

İstanbul'daki İngiliz Yüksek Komiseri Calthorpe bu iş için daha önce de İngiliz çıkarları doğrultusunda isyanlar örgütleyen Binbaşı Noel'e görev verdi.

Daha sonra Lawrence of Arabia'yı anımsatacak şekilde Kürt Lawrence olarak anılacak olan Binbaşı Noel Kürtler arasında bir ayaklanma başlatmak üzere Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya gitti.

İngiliz Binbaşı Noel önce Kürt beylerinin arasını düzeltme girişimleriyle işe başlar. Ardından da kendisine yardımcı olacak Kürt beyleri ile Halep'te buluşur.

Ardından Diyarbakır'a geçer ve o dönem illegal ilan edilen Kürt Teali Cemiyeti'nin kurucularıyla görüşür.

Bu görüşmeler sonrası verdiği ilk raporda Kürtlerin Avrupalılara Türklerden daha yakın olduğunu ileri sürer.

İstanbul'daki İngiltere Büyükelçilik müsteşarı Hohler'in Kürt Lawrence'i adını taktığı Binbaşı Noel'in çalışmalarıyla ilgili ilk raporunda, ‘‘Noel bir Kürt Lawrence'i olma yolunda. Ona bir Kürt devleti kurdurup, petrol çıkarlarımızın kuzeyindeki dağlarını koruyabiliriz.

Kürtlere fazla güvenilmez ama majestelerinin amacı Türkleri elden geldiğince zayıflatmaksa, Kürtleri bu şekilde harekete geçirmek fena bir fikir değil.’’ diye yazar. Büyükelçi Calthorpe da Dışişleri Bakanı Lord Curzon'a mektubunda, ‘‘Binbaşı Noel Kürt şefleriyle görüş birliğine varırsa, birlikte Kürt bölgesine geçecekler. Türkler Paris'teki barış konferansına Kürtlerin de geleceğinden korkuyorlar.

Kürtler henüz Mustafa Kemal'e karşı ayaklanmadı ama Noel bunu başaracağından emin’’ diye yazar.

Görüldüğü gibi o günlerde amaç Kürtler değil. Amaç petrol çıkarlarını korumak ve Türkiye'yi zayıflatmak, Mustafa Kemal'in önüne kesmek. Ardından Noel yanına çektiği kimi Kürt aşiretlerinin ve İstanbul hükümetinin yardımıyla Erzurum'dan Sıvas'a geçmekte olan Mustafa Kemal'i engellemek için Ali Galip Bey'le anlaşır.

Ancak Mustafa Kemal gelişmeleri haber alır ve Noel hakkında bir tutuklama kararı çıkartır. Tutuklanacağını anlayan Noel Halep'e kaçar. Mustafa Kemal, Kürt Lawrence'ini kovalamıştır.

İstanbul'daki elçilikten Dışişleri Bakanı Curzon'a giden mesajlara bir kez daha göz atalım: ‘‘Kürt sorununa verdiğimiz önem Mezopotamya'nın korunması bakımındandır. Kürtlerin ve Ermenilerin durumu bizi ilgilendirmez.’’ Bu mektubun sahibi Hohler.

‘‘...Kürtlerin bize destek olanlarını Mustafa Kemal'e karşı kullanmak için para ödemeye hazırız.’’ Amiral Sir Robeck de böyle yazıyor.

Ama Türkiye'nin en zayıf olduğu dönemde bile bu olmuyor. Olmaz da.

1924'te İngiliz uçakları da saldırdı

SİMON'ın Türkiye'nin bombalanması şeklindeki önerisi aptallıktan öte bir şey değil ama tarihte olmadık bir iş de değil.

1924 yılının 7 Ağustos günü Hakkari bölgesinde başlayan Nasturi ayaklanmasında İngilizler, isyancılarla birlikte Türk ordusunun üzerine uçaklarla saldırdılar. Musul'daki İngiliz birliklerine bağlı üç uçak, 14 Eylül 1924 günü isyancılara destek amacıyla ayaklanmayı bastırmakla görevli 21. Süvari alayımıza saldırdı.

Bu arada bölgedeki pek çok Kürt aşireti İngiliz destekli isyancılara karşı Cefer Tayyar Paşa kuvvetlerine katıldılar.Çatışmalar sırasında Musul'dan havalanan İngiliz uçakları sürekli olarak birliklerimize havadan ateş yağdırdılar.

Simon Jenkins'in aklı o günlerde kalmış olabilir.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Sadece oyun oynamak için en iyi bilgisayarı almadığımız zaman.



Yazarın Tüm Yazıları