Susmak ziynetmiş

DÜNKÜ yazımda büyük laf etmişim.

Hani söze ‘‘Falanca der ki...’’ diye başlayarak yeryüzündeki bütün düşünürlerin ağzından çıkmış olan her lafın sular seller gibi ezberlenmiş olduğu kanaati uyandırmanın sonradan doğuracağı tehlikelere değinmiştim de, ‘‘Azıcık Mış-Muş'um kaygısız başım’’ demiştim.

Lakin bir gün içerisinde fikrimi değiştirdim. Bundan böyle beni her okuduğunuzda ‘‘Falancanın şu sözü hiç aklımdan çıkmaz’’ diye havalı bir girişle karşılaşabilirsiniz. ‘‘Kimdir o?’’ diye soran olursa, ‘‘Ali Polat'a sorun’’ derim.

Dünkü yazıyı gazeteye faksladığım günün akşamı geçti elime hazırladığı kitap. Adı ‘‘Üçbin Yıllık Birikim.’’ Çeşitli milletlerden ünlü ünsüz yüzlerce kişinin sözlerini bir araya getirmiş Ali Polat. Tam 99 konuda.

Bir topluluğa girerken çantanıza beş on tane kopyalık hazırlayın, arada çaktırmadan bakıp bir tane patlatın; arkanızdan ‘‘Ne bilgili’’ desinler.

* * *

Bakın karıştırırken ne buldum; tam bizim durumumuza uygun. Victor Hugo söylemiş.

‘‘Kendisini idare edemeyen, başkasının emri altında yaşamaya mahkûmdur.’’

Sanki IMF ile bizi kastediyor.

* * *

‘‘Bir ülkede hırsızlık resmileşirse o ülke yıkılmaya mahkûmdur.’’

Bunu Voltaire söylemiş. 1778'de ölüp gitmiş olmasa bizi gördü de etti bu lafı diyeceğim.

Bu ise anonim. ‘‘Her ülke layık olduğu yönetimle yönetilir.’’

İyi ki belli değil kimin söylediği, başı bizimle derde girebilirdi.

* * *

Bakalım başka neler var.

‘‘Zamanla bizler değişime uğrarız ama zaman görevini şerefle yerine getirir.’’

Yok bilemediniz; Ecevit değil Charles Dickens söylemiş.

* * *

‘‘İnsanın canının istediği kadar değil, gücü kadar olan görev yararlıdır.’’

Vallahi Sayın Ecevit ben demiyorum, Oscar Wilde diyor.

* * *

‘‘Gül dalından odun, beslemeden kadın olmaz.’’

Tahmin ettiğiniz gibi, nezaketten kırılan bu söz, bir Türk atasözü.

* * *

‘‘Kadınların en değerli ziyneti susmaktır. Ne yazık, hiçbir kadın bu ziyneti taşımaz.’’

Yunan sözüymüş.

Kim dedi Yunan'la dost olduk diye, ben hálá düşmanım.

* * *

‘‘Babasını, kocasını ve çocuğunu dinleyen kadınlar en makbul olanlardır.’’

Japonlar da gözümden düştü; teknolojide allamei cihan olsalar ne yazar.

* * *

‘‘Gerçek bilimin ortaya çıkması için kadınların bilim sahasında söz sahibi olmaları gerekir.’’

Michelangelo'nun gidip ağzını öpeceğim ama, geciktim biraz. 437 yıl kadar.

* * *

‘‘Her erkek damat olabilir ama, adam asla!..’’

Şu Yunan'la düşman olma meselesini bir kere daha gözden geçirsem iyi olacak.

* * *

‘‘Bir toplumun gelişmesini görmek için önce o toplumdaki kadınlara bakınız.’’

Bakıyoruz Mösyö Bonoparte; gördüğümüz Sibel Can'la Gülben Ergen.

* * *

İşte bugünlerde içimize su serpecek olan birkaç söz:

‘‘Paran arttıkça derdin de artar.’’

Alphonse Chateaubriand

‘‘Parayla yemek alabiliriz ama, iştahımızı açamayız.’’

Jean Baptiste Moliere

‘‘Bu çağda namusunu parayla koruyamazsın.’’

Bernard Shaw

‘‘Kanaat eden insan zengindir.’’

Shakespeare

‘‘Parayla arkadaş edinilebilir, ama samimiyet kurulamaz.’’

Frederic Kummer

Yokluğu üzüntü vesilesi olmasın, anlayacağınız. Hatta bayram edebilirsiniz.

* * *

‘‘Bir çuval paranız da olsa yüzünüzdeki kırışıklıkları gidermeye yetmez.’’

Takdir edersiniz ki Epictetus'un bu sözünün hükmü Onur Erol diplomasını alıncaya kadardı.

* * *

Ve yine takdir edersiniz ki artık burada kesmem gerekiyor.


MIŞ-MUŞ


Tansu Çiller, Yenilikçiler için, ‘‘Bunların nesi yeni?’’ demiş.

Elbiseleriyle ayakkabıları.

Benzin fiyatlarında indirim yapılmış.

Mevsim sonu indirimi bu; yakında kışlık benzin fiyatlarını görürsünüz.

Sıcak hava kandaki alkol oranını yükseltiyormuş.

Sıcaklar bir işe yaradı hiç olmazsa; yarı fiyatına iki misli sarhoşluk!

Bekár kadınlar daha zeki oluyormuş.

Bekárlıkları nereden geliyor zannediyordunuz?

ABD'li bilim adamları felçli fareleri koşturmuşlar.

Bir zahmet gelip bir de bizimkini koştursalar.
Yazarın Tüm Yazıları