Süper Lig bu parayı etmez...

Digiturk ve Telekom arasında dün sabah yaşanan futbol ihalesini soluk soluğa geçti...

Haberin Devamı

Son dönemde televizyonda izlediğim en heyecanlı yayın buydu.

Milyon dolarlar havada uçuştu...

3’er 5’er milyon dolarlık artırımlarla fiyat bir anda 300 milyon dolar sınırına dayandı.

Telekom her fiyat artırdığında...

Digiturk milyon dolarları saçtığında hep aynı şeyi düşündüm.

Gitti cebimizden 5 lira daha, 10 lira zam daha yedik...

Ödenen paranın ciddi bir kısmının tüketici olarak bizim cebimizden çıkacağı kesin.

Dün sabah itibariyle futbol izlemek hepimiz için daha pahalı bir eğlenceye dönüştü.

Her ay futbola ödediğimiz para yakın zamanda iki katına yaklaşırsa kimse şaşırmasın.

Peki Süper Lig bu parayı hak ediyor mu?..

Son dönemde satılan medya kuruluşlarıyla ilgili bir iki rakam vereyim;

Star TV 306,5 milyon dolar...

Sabah+atv 1,1 milyar dolar...

Kral TV 95 milyon dolara satıldı yakın geçmişte...

Daha hafta başında 54 milyon dolara CINE5’e alıcı çıkmadı.

Dört sezonluk futbol ihalesi ise 315 milyonun üzerinde gitti.

Vergilerle birlikte 400 milyon doların üzerinde bir rakam bu.

Alan firmanın ciddi bir mali sorumluluğun altına girdiği ortada.

Türk futbolunun fiyatının bu noktaya gelmesi pek çokları için mutluluk verici olabilir ancak Türkiye’de reklam, sponsorluk payları artmadan bu rakamlara çıkılması gerçekçi değil.

Reklam pastası Avrupa’nın bu kadar gerisindeyken ligin fiyatının Avrupa’nın pek çok ülkesinden yüksek olması işin garipliğini gösteriyor zaten...

Haberin Devamı

Telekom’un ısrarı

Telekom’un futbol ihalesinde bu kadar ısrarcı olacağını kimse beklemiyordu.

Bu yazı yazdığım saatte ihale halen kıran kırana sürüyordu, son fiyat 316 milyon dolara yükselmiş, Telekom 6’ıncı molasını almıştı.

3 saate yakın bir süre olmuştu...

Telekom’un bu işi bu kadar çok istemesinin tek bir nedeni var; uzun süredir bu ihaleye hazırlanıyorlardı ve önümüzdeki 5 yıllık planlarını futbol ihalesi üzerine şekillendirdiler.

Digiturk ise belki de hiç düşünmediği rakamlara kadar çıktı.

Onların da başka seçeneği yoktu çünkü önlerinde CINE5, Teleon gibi futbol ihalesini kaybettikten sonra yok olup giden örnekler duruyordu.

9 yıldır sürdürdükleri yayını, bir o kadar yatırımı ve deneyimi bir çırpıda silip atmaları beklenemezdi.

İşte bu yüzden olmayacak rakamlara çıktı futbol ihalesi ve bu yüzden bu kadar uzun sürdü...

Haberin Devamı

Manifesto yazıları

Abdullah Öcalan’ın İtalyan gazetesine köşe yazarı olduğu geçen hafta bizim medyamızda geniş yer buldu.

Adalet Bakanlığı mahkûmların köşe yazarlığı yapamayacağını, Il Manifesto’da çıkan Öcalan’ın ilk yazısının savunmasından derlendiğini söyledi ama o yazıda İtalyan halkının yeni yılını da kutluyordu Öcalan.

Gerçi yazsa ne olacak, Il Manifesto’nun Türkiye düşmanlığı herkesin bildiği bir gerçek.

İtalya’da üç önemli komünist gazete var; Biri Gramsci’nin kurduğu ve son yıllarda giderek yumuşayan meşhur L’UNita, diğeri Komünist Parti’nin yayın organı
Liberazione Rifondazione, üçüncüsü de bu Manifesto...

Geçen hafta Türk sinemasıyla ilgili bu gazetede yayınlanan iki sayfalık bir özel araştırma yayınlandı.

Yalan yanlış bilgiler, filmlerin adlarını bile doğru yazamamışlar, konular uydurma...

Gazetecilikleri ve Türkiye’ye bakış açıları bu kadar işte.

Öcalan orada yazı yazmasın da kim yazsın...

Haberin Devamı

Bir doğru, bir yanlış

TRT’nin ratinglerden ayrılması yerinde bir karar.

AGB ile kavga edip ayrılmasa, “Ben devlet kanalıyım özel kanallarla rating kavgasına girmem” dese çok daha doğru bir ayrılık yöntemi olacaktı...

TRT ise ratingleri düşük geldiği için AGB’ye kızarak sistemden çıktı.

AGB’ye açtığı davalar halen sürüyor.

TRT’nin rating kavgasından çıkması ne kadar doğruysa, kendi rating sistemini kurması da bir o kadar yanlış. O ölçümlere kim inanır?

Hangi reklamcı o ratinglere inanarak TRT’ye reklam verir. TRT bir de diğer kanalları kurdukları bu rating sistemine davet ediyor.

Olmayacak duaya amin diyor TRT, açıkladıkları rating rakamları kimse için bir şey ifade etmeyecektir.

Yazarın Tüm Yazıları