Şu bizim Türkiye!

TRT’nin eski Genel Müdürü Şenol Demiröz kadrolaşmasını iyi yapmış! Kendisi oraya AKP tarafından getirilmişti. Olmadı, yapamadı, beceremedi ve görevden ayrılmak zorunda kaldı. Şu anda TRT Genel Müdürlüğü’ne bir imam vekálet ediyor.

Göreve Demiröz tarafından getirilen bir imam!

Yine TRT’ye en üst düzey görevli olarak getirilen bir başka şahıs... Gazetelerde okudunuz. Bir diziyi yetkisini kullanıp TRT’de yayınlatmak için yapımcı firmadan rüşvet alıyor. Rüşvetin bir bölümünü tahsil ettikten sonra, ötesini alamıyor...

Ve yapımcı firmaya noterden protesto çekiyor. Rüşvetin geri kalanı derhal ödenmediği takdirde yasal yollara başvuracağını bildiriyor!

Böyle bir hadise ancak Türkiye’de olur.

Peki sonuç ne? Şahıs gözaltına alınıyor. Her şey belgeli. Mahkemeye çıkarılıyor ve tutuksuz yargılanmasına karar veriliyor.

Belgeli rüşvet ve tutuksuz yargılama! Olabilir.

***

Peki Van’da ne oluyor? Rektör Yücel Aşkın tutuklu. Rüşvet mi almış? Hayır. Üniversitenin parasını cebine mi atmış? Hayır.

Ama o tutuklu!

Siyasi bir kararla tutuklanıyor... Çünkü hükümet, henüz düşüremediği üniversite kalelerini ele geçirmeye çalışıyor.

Yargı tarafından bilirkişi atanan kişi, Yücel Aşkın tarafından geçmişte görevden alınmış bir üniversite görevlisi.

Van Cumhuriyet Savcısı, Aşkın’ın konutunda arama yapıldıktan hemen sonra basın toplantısı düzenleyip kendisini suçlamaya kalkışıyor. Böylece soruşturmanın gizliliği ilkesini pervasızca çiğniyor.

Yasaları da çiğniyor.

Adalet Bakanlığı şu dakikaya kadar savcı hakkında işlem yapmış değil. İnceleme başlatılmış da, sonuç henüz alınmamış da!..

Peki Hákimler ve Savcılar Yüksek Kurulu nerede?

Niçin bu olaya doğrudan el koymuyor? Niçin yasayı açıkça çiğneyen Van Cumhuriyet Savcısı için derhal soruşturma başlatmıyor?

Rüşveti eksik ödendiği için noterden ihtarname çeken TRT’nin en üst düzey görevlisi, mahkeme tarafından Ankara’da serbest bırakılıyor.

Rüşvetle, yolsuzlukla uzaktan yakından ilgisi olmayan Rektör Yücel Aşkın ise Van’da tutuklu!

Ya yasalarımız Ankara’da ve Van’da farklı, ya da birileri kasıtlı davranıyor ve iktidarın istemleri doğrultusunda adalete siyaset bulaştırıyor.

Hangisi?


KARTAL KAYMAKAMI

İstanbul-Kartal Kaymakamı Dursun Ali Şahin tarafından ilçenin tüm kuruluşlarına gönderilen ‘gürültü ile mücadele’ başlıklı yazıdan alıntılar:

‘...İlçemizde mevcut tüm kamu ve özel ilk ve orta dereceli öğretim okullarımızda öğrencilere duyuru amacıyla veya törenlerde (İSTİKLAL MARŞI veya andımız) veya okul müdürünün emirlerinin öğrencilere duyurulmasında kullanılan ve bina dışına konulan tüm hoparlör teşkilatı tamamen yerinden sökülerek iptal edilecektir... İşlemin bir an önce yapılmasını önemle rica ederim.’

Gürültü ile mücadele(!) kapsamına İstiklal Marşı’ sokmayı başaran Kartal Kaymakamı Dursun Ali Şahin’e başarılar diler, bir an önce vali yapılması dileğimi sayın ülke yöneticilerimize arz ederim!

MUSTAFA BALBAY’IN KİTABI

Cumhuriyet Gazetesi’nin Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay çantasını sırtlamış ve bu kez soluğu Güney Amerika ülkeleriyle ABD’de almış.

Brezilya, Arjantin, Şili, Nikaragua, Guatemala, ABD...

Mustafa oralarda gördüklerini, yaşadıklarını ve izlenimlerini şimdi kitap yaptı:

‘Tarihin Arka Odası Amerika.’ (Cumhuriyet Kitapları.)

Bu ülkelerle ilgili hiç bilmediğimiz ilginç ve çarpıcı bilgiler. Bugün bütün dünyaya insan haklarından soykırıma kadar ders veren ve sorgulama yapmaya kalkışan ABD hem kendi ülkesinde, hem de kıtanın öteki bölgelerinde milyonlarca yerliyi sürmüş, topraklarından etmiş, öldürmüş ve daha sonra Güney Amerika’da kurulan ülkeleri de kendi sömürgesi, eyaleti gibi yönetmişti. Tıpkı bugün Irak ve Afganistan’da yaptığı gibi!

Mustafa Balbay yakın tarihteki acı olaylarla günümüzü harmanlamış ve ortaya çok ilginç, bir solukta okunan öğretici bir kitap, bir insanlık dramı çıkarmış.

Ellerine sağlık.
Yazarın Tüm Yazıları