Sıcaklık lodos fırtınasıyla artıyor

Soğukları sonunda geride bırakıyoruz. Bu haftasonundan itibaren sıcaklıklar artışa geçiyor, batı bölgelerden başlayarak hava ısınıyor.

Ama bu ısınma da açıkça çok iyi hava koşulları ile olacak gibi değil. Batı bölgelere taşınacak normallere göre ılık hava özellikle pazar günü beklenen lodos yönünden fırtına ile gelecek. Denizcilere ve soba kullananlara dikkat diyoruz. Bu arada lodos yönünden rüzgarlar kuvvetli basınç düşüşü ile oluşacak, bu da kalp ve tansiyon hastalarının aktivitelerini biraz yavaşlatmaları gerekeceği anlamına geliyor, baş ağrıları da olabilir. Bu arada gerçekten sürprizlerle dolu bir yıl geçiriyoruz, küresel ısınma yalnızca havaları değil, bizim işimizi de bozuyor, zorlaştırıyor. Yine cümlemin başına şunu ekliyorum: ‘Eğer önemli bir değişim olmazsa’ önümüzdeki hafta bir soğuk sistemle daha karşılaşabiliriz. Açıkçası şubat ayı pek kolay geçecek gibi görünmüyor.

Türkiye’nin hemen hemen tamamı soğuk havaya teslim oldu. Birçok bölgede ulaşım sorunu yaşanıyor, eğitim aksıyor. Can kayıpları da meydana geliyor. Bu da soğuk havalarda ölümcül bir sorunla karşı karşıya kalabileceğimizi gösteriyor.

Tıbbi adıyla, ‘Hipotermi’, yani soğuk havanın vücut sıcaklığını etkilemesi daha doğrusu düşürmesi, soğuk havanın en büyük tehdidi. Eğer soğuk havada uzun süre dışarıda kalırsanız ya da bir şekilde elbiseleriniz ıslanırsa hipotermi sizin vücudunuzda da meydana gelebilir.

Bu konuda özellikle çocuklar ve yaşlıları uyarmak gerekiyor. Zira risk grupları öncelikle çocuklar ve yaşlılar. Diğer bireyler, çocuklar ve yaşlılara nazaran enerjilerini daha dengeli kullanıp vücut sıcaklıklarını belli bir seviyede koruyabiliyorlar. Çocuk ve yaşlılar enerjilerini çabuk tüketmeleri nedeniyle vücut sıcaklıkları da soğuk ortamlarda belli bir seviyede kalamıyor. Çocuk ve yaşlılar gibi ilaç ve alkol bağımlıları ile hareket kısıtlılığı bulunanlarda da hipotermi yaşayabilir.

Hipoterminin gözle görülür belirtileri var. Eğer bir kişide şişik bir yüz, soğuk el ve ayaklar, bitkinlik, uyku hali, zihinsel bulanıklık, yavaş ve düzensiz kalp atışları, tutulmuş kaslar ve titreme varsa hipotermi yaşanıyor demektir.

Yakınınızda bu tepkileri veren bir kişi varsa öncelikle sakin olun, eğer soluk almıyorsa, derhal suni solunum yapın. Bunun dışında ilk atılacak adım hastanın vücut sıcaklığının yavaş yavaş yükselmesini sağlamak. Isıtmak için sıcak sıvı ya da alkol verilmemeli, yine soğuk deriyi masajla ısıtmak, yürümesine izin vermek de zararlı olabilir. Bunlar yerine ılık sıvılar içirmeli, açık havadaysa başının yerle temasını kesmeli, elbiseleri ıslaksa çıkarmalı, sıcak bir battaniye ile örterek mümkün olduğunca sıcak tutmalısınız.

Hipotermi vücut sıcaklığının normal değerinden 2 derece veya daha fazla düşmesi ile oluşur. Vücut sıcaklığı 32.2 derecede veya daha aşağıdaysa vücut fonksiyonları yavaşlar ve daha sonra durur. Hipotermi tedavi edilmez ise sonucu ölüm olabilir. Durumun ciddiyetine, kan sıcaklığına, yaşa ve uygulanan tedaviye göre hipoterminin etkileri birkaç saatten 10-12 saate kadar sürebilir.

Elbette kendinizi korursanız hipoterminin önüne geçebilirsiniz. İşte soğuk havada yapmanız gerekenler.

Kat kat kalın giysi giyilmeli, özellikle başlık takılmalı, bu giysiler su ve rüzgar geçirmez olmalı, vücut sıcaklığını korumak için baş ve boyun örtülmeli, kuru kalmaya dikkat edilmeli, alkolden kaçınılmalı. Bir tek kalın kıyafet yerine, en az 3 olmak üzere üst üste giyinilmeli. Burada amaç, kıyafetler arasında kalan havayı, dış ortamla vücudumuz arasında izolasyon sağlaması için kullanmak, yalıtım sağlamak. Son ve en önemlisi hipoterminin semptomlarını ve nasıl müdahale edileceğini kesinlikle bilmek gerekiyor.
Yazarın Tüm Yazıları