Sevgisizler toplumu mu?

BERLİNBEYAZ saçlı insanların hayatın nimetlerinden yararlanmayı sürdürmelerini izlemek bana çok iyi geldi.

"Avrupa enerji yitiriyor, çünkü yaşlanıyor" demek de bir yorum elbette; ama o cumartesi akşamı Berlin’deki piyano barda diz dize, göz göze müzik dinleyen "kıdemli" Almanların enerji kaybına uğradıklarının kanıtını pek göremedim.

Kendinizi genç hissetmek isterseniz siz de benim gibi Berlin’e gidin. Ayrıca KA-DE-WE denilen çok katlı mağazadan alışveriş edin.

En iyisi şehrin batısında olmak, zira gençler doğudaymışlar.

Görkemli bir başkente dönüşme sevdası hayli yaşlandırmış bir dönemin marjinaller şehrini. Akşam piyano bara gittik, yaş ortalaması 55-60. Sabah şehrin merkezindeki otelimizde kahvaltıya indik, yaş ortalaması 70. Derken alışverişe gideyim dedim, torunlarına pahalı hediyeler alan büyükanne ve büyükbabalardan başkasını pek göremedim.

Hiçbir Avrupa şehri, kıdemli vatandaşlar konusunda Berlin’in eline su dökemez. En azından benim izlenimim bu yönde.

* * *

Almanya’daki 2.3 milyon civarındaki Türk ve artık Alman vatandaşı olan yaklaşık 839 bin Türk kökenliyi hedef alan, Hürriyet Almanya baskısı tarafından düzenlenen toplantı için Berlin’deydim. Kerem Çalışkan’ın "şef redaktör"lüğündeki Hürriyet Avrupa baskıları, Türk ve Alman taraflarını bir araya getiren toplantıları yeni başlatmış. Katıldığım toplantının konusu, Almanya’daki Türk gençlerinin mesleki eğitim sorunu idi.

Almanya, Türk gençlerinin kıymetini pek bilmiyor galiba. Oysa bu ülkede ciddi bir çocuk kıtlığı var. Hürriyet Berlin Temsilcisi Ahmet Külahçı, bizi parlamentonun yanında, Spree Nehri kıyısındaki basın merkezine götürdü. Buradan dışarıyı seyrederken parlamento bahçesindeki kreşi gördüm. Parlamenterler yeterli sayıda çocuk yapmayınca boş kalan kreşe gazeteci çocuklarını da almaya başlamışlar.

AB nüfusu azalıyor, ortalama ömür artıyor. 2050 yılında 15-64 yaş dilimindekilerin sayısı 48 milyon azalacakmış. 65 yaş üstündekilere ise 58 milyon kişi daha eklenecek. "Çözüm göçmen politikaları mı?" diye soruyor Almanlar. İyi de, bir taraftan Almanya’ya beyin göçünü teşvik ederken diğer taraftan bizim kalifiye genç Almanya Türklerini Türkiye’ye kaçırıyorlar; çünkü bu gençler birinci sınıf vatandaş oldukları yerde yaşamak istiyorlar. Kalanların çoğu mesleksiz Türk gençleri...

* * *

Frank Schirmacher,
46 yaşında ünlü bir Alman gazeteci. Ülkesi için genç sayılan bu yaşında Schirmacher’in geldiği duygu, ailenin çok ama çok önemli olduğu. Aile konusunu işleyen "Minimum" adlı kitabında Almanya için kullandığı tabir ise "sevgisiz egoistler toplumu".

Almanya, sevgi toplumuna dönüşmeyi başarabilecek mi? Hálá direnen aile ve komşuluk ilişkileriyle Almanya Türklerinin buna küçümsenmeyecek bir katkısı olabilir.
Yazarın Tüm Yazıları