Şehirden indim köye

Görünen köy kılavuz istemez; Milli Eğitim Bakanlığı'nca çok yerinde bir kararla başlatılan, ancak zaman içerisinde paraları sokağa atmaktan başka bir işe yaramayacağı belli olan bilgisayar destekli eğitim projesi geri dönüşü olmayan bir batağa doğru hızla ilerliyor.Dünyadaki teknolojik gelişmeleri at gözlüklü danışmanların gözünden izlemekte kararlı Milli Eğitim Bakanlığı, tüm uyarı ve yakarıya varan feryatlarımıza rağmen Türkiye'nin önünde yepyeni ufuklar açabilecek bir potansiyele sahip bilgisayar destekli eğitim projesini sudan çıkmış eşeğe döndürmekte ısrarlı gözüküyor.BDE projesi için teknoloji seçimi aşamasında nelere dikkat edilmesi gerektiğini bu sütundan defalarca yazmış olmamıza rağmen, konuyu tekrar tekrar gündeme getirmekte kararlıyız. Çünkü BDE projesi mutlaka ama mutlaka gerçekleştirilmesi gereken bir proje. Ancak projenin başarıyla sonuçlanması, okullarımızın bir önceki denemede olduğu gibi yine bilgisayar çöplüğüne dönmemesi için doğru teknoloji seçimi de şart.Bilgiişlem dünyası teknolojik bir sıçramanın eşiğinde. Bu eşiğin adı ağ bilgiişlemi. Bilgiişlem tarihi bu eşiğe varıncaya kadar başlıca iki dönemden geçti. Birinci dönem ana bilgisayarlar dönemiydi. Bu dönemde zamanı için güçlü anabilgisayarlar ve bu anabilgisayara bağlı aptal terminaller kullanıldı. Tüm işlemler anabilgisayarlarla yapılıyor, bu işlemlerin sonuçları küçük yerel bilgisayar ağlarınca, aptal terminallerin ekranlarına yansıtılıyordu.Sonra kişisel bilgisayarlar dönemi geldi. İşin komik yanı, teknolojik eşiğin aşılmaya başlandığı dönemde kişisel bilgisayarların başarılı olamayacağına inananların da çoğunlukta olmasıydı.Kısa bir süredir aşmakta olduğumuz teknolojik eşik ise ağ bilgiişlemine açılıyor. Ağ bilgiişlemi ilk bakışta anabilgisayar dönemine geri dönüşmüş gibi bir izlenim verse de, teknolojik olarak çok önemli farklılıkları var.Her şeyden önce ağ bilgiişleminde kullanılan uç birim cihazları, aptal terminallerin aksine çok güçlü işlem gücüne sahip, buna rağmen kişisel bilgisayarlara göre oldukça ekonomik aletler.İkincisi ağ bilgiişleminde kullanılan bilgisayar ağı. Anabilgisayarlar döneminde kullanılan küçük yerel ağlar değil. Tüm dünyayı saran dev bilgisayar ağı İnternet.Gelelim okullarımıza. Bilgisayar destekli eğitim yapmak için okullara Windows tabanlı kişisel bilgisayarlar yerleştirmek, evlere elektrik götürmek için her eve jeneratör takmakla aynı.Jeneratörlü bir evde ışıkları yakmak için nasıl ki önce jeneratörün çalışmasını beklemek zorundaysanız, Windows tabanlı kişisel bir bilgisayarı çalışır duruma getirmek için de, düğmesine bastıktan sonra işletim sisteminin yüklenmesini beklemek zorundasınız. Işıkları jeneratörden sağlanan elektrikli yanan bir evde, jeneratör bozulduğunda nasıl ki tamirci beklemek zorundasınız, Windows'la çalışan bir bilgisayarın ayakları bozulduğunda da servis beklemek zorundasınız.Halbuki İnternet gibi bir bilgi ağı varken, bilgisayar destekli eğitimde ağ bilgiişleminden yararlanmak, evlerdeki ışığın yanması için gerekli enerjiyi genel elektrik şebekesinden almak kadar basit. Sorun yalnızca altyapı sorunu.İşte bunun için, bilgisayar destekli eğitim projesinde yatırım önceliğinin donanıma değil altyapıya verilmesi gerektiğini savunuyoruz.Siz önce her okurun kapısına dek varan gelişmiş bir bilgisayar ağı kurun. Bırakın donanım sonra gelsin. Bırakın donanım için hangi teknolojinin kullanılacağını, altyapının kurulması sırasında geçecek zaman içinde verelim.Şehirden köye inmenin, bilgiye erişim fırsatı eişitliğini her öğrenciye sunmanın tek yolu budur.Tamam mı devam mı not: Tamam değil, geriye dönülmez noktaya gelinceye kadar bu konuyu işlemeye devam edeceğiz.yurtsanhurriyet.com.tr
Yazarın Tüm Yazıları