Sanki ölümüne erken seçim

a)SSK primlerini beş puan düşürüyor.

Sermayeye kıyak.

b)SSK ve Bağ-Kur prim borçlarını affediyor.

Çalışanlara kıyak.

Bu af son otuz yılda on bir kez yapılıyor, bu on ikincisi.

Tesadüf bu ya, af hep seçim öncesine rastlıyor.

c)İşsizlik Sigorta Fonunda 33 katrilyon lira var. AKP bu fonu kullanmak için yasa değiştiriyor.

Fondan yararlanacak herkese kıyak.

d)18-29 yaş arası işsizlerin işe alınması halinde, işveren primini beş yıl süreyle devlet üstleniyor.

İşsizlere kıyak.

KOBİLERE MÜJDE

Çalışıyor, çabalıyor, AKP sonunda İslam Kalkınma Bankası’ndan beş yüz milyon dolar kredi sağlıyor.

Küçük ve orta ölçekli şirketlere, KOBİ’lere vermek üzere. Yani, Anadolu sermayesine.

AKP’nin orta direği olan sermaye guruplarına.

Kredinin özünü dünkü Zaman gazetesinde yayınlanan haberin bir cümlesi çok iyi anlatıyor:

"Kurumun (İslami Kalkınma Bankasını kastediyor, y.d.) bütün faaliyetleri İslami kurallara göre yapıldığı için, kredinin Anadolu’daki bir çok şirkete daha cazip geleceği belirtiliyor".

KOBİ’lere müjdeyi, Zaman bu tarafsız(!)cümleler eşliğinde sunuyor.

Bu da işin ayrı boyutu.

Haber dediğin, Zaman’ın sık sık övündüğü gibi, böyle tarafsız olmalı.

300 BİN ÖĞRENCİ

Yeni bir öneri var, üniversite kontenjanını yüzde 25 artırmak.

Kontenjan yüzde 25 artarsa, üniversitelere 300 bin öğrenciyi daha almak mümkün.

Bina ve öğretim üyesi açısından, bu artışı karşılamak mümkün değil.

Ancak, 300 bin öğrenciyi daha üniversitelere almak, iyi bir propaganda.

PERİ MASALI

Öğrenci, işsiz, işçi, iş veren, toplumda her kesimin başına Anka Kuşu konuyor.

Peri masalı gibi.

Şişeden cin çıkıyor, "dile benden ne dilersen" diyor, sihirli bir el farklı çıkar guruplarının hepsini bir anda sevindiriyor.

Padişahım sen çok yaşa, Allah senden razı olsun.

Bütün bunları toplarsak, toplamın yanına eşitlik ekleyip, AKP kapatma davası yazarsak, nihai bir denkleme ulaşmak mümkün:

AKP’nin hedefi ölümüne erken seçim.

Denklemin belirleyici ögesi, kapatma davasının sonucu.

Herkesin başına konacak Anka Kuşu’nun AKP ya da yerine kurulacak partiye oy toplayarak dönmesi hesabıyla.

Pusula bugün itibariyle bunu gösteriyor.

Yine de, Türkiye’de her an, her şey değişebilir, kuralını akıldan hiç çıkarmadan.

İngiliz basını 90’dan vurdu

TÜRKİYE’nin son beş yılda nereden gelip, nereye gitmekte olduğunu dış dünya artık çok iyi fark ediyor.

AB komiserleri AKP mevzilerini tutmuş olsa bile, Batı basını olayın farkında.

Kraliçe II. Elizabeth’in Türkiye ziyaretinin İngiliz Basınına yansıyan haber, yorum ve fotoğrafları Türkiye’deki değişimin aynası.

İlki, Kraliçenin 37 yıl önce ve bugün karşılanışı arasındaki fark. İngiliz Basınına göre, 37 yıl önceki coşkudan Türkiye’de şimdi eser yok. Bu II. Elizabeth’e dönük bir yorum değil.

Türk toplumunun hali pür melalini anlatan bir gözlem.

Afyon yutmuş gibi.

İkincisi de, Hayrünnisa Gül’ün türbanı ve kıyafetleri.

Modern Türkiye ile İslami kıyafetler arasında gelgit seansları.

Onlar 37 yıl önce ile karşılaştırıyor.

O kadar geriye gitmeye gerek yok.

Beş yıl önceki fotoğraflarla günümüzün tablolarına bakmak yetiyor.