Sabah 05, sıra şimdi kimde?

SARHOŞLARLA, sokak serserileriyle, ipten kazıktan kopmuş kişilerle aynı nezarette. Sabahın köründe, Ankara’da.

Türk Tabipleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy, son modaya uygun olarak, sabah 05’te kaldığı otelden alınıyor ve nezarete atılıyor.

"Biz profesör, başkan filan anlamayız, sabahın köründe adamı yaka paça içeri atarız" edasıyla, gözdağı denemesi. Neden gözdağı? Gürsoy 1 Mayıs’ta DİSK Genel Merkezinde, gaz bombası atılan o binada, işçilerle dayanışma içinde. Ayrıca AKP muhalifi.

Gözaltı, özde o muhalif tavrın, pratikte işçilerle dayanışmanın rövanşı. Bir başka pratik daha, Gençay Gürsoy 1 Mayıs olayları nedeniyle İstanbul polisi hakkında suç duyurusunda bulunuyor. Al sana suç duyurusu! İşte rövanş.

NEDENİ BELİRSİZ

Rövanş, çünkü gözaltına alma nedeni tam hukuk skandalı. Alma biçimi ise, İlhan Selçuk, Doğu Perinçek örnekleri gibi, insan hakları ihlali. İçişleri Bakanı Beşir Atalay hakkında artık gensoru konusu.

2000’lerin başında bir sanat vakfı dergi çıkartıyor. Gençay Gürsoy o derginin sorumlusu görünüyor. Ama, çoktan bu dergide yok. Gürsoy:

"Bununla ilgili bir bildirim gerekiyormuş, hálá ne olduğunu anlamış değilim. Dört yıldır beni arıyorlarmış ve bulamıyorlarmış".

Anlayan varsa, beri gelsin. Kaldı ki, Gürsoy gündemde olan biri. Hatta, Cumhurbaşkanı Gül ile Çankaya’da görüşen sivil toplum örgütleri temsilcileri arasında o da var.

Ne bulamaması, kimi bulamıyorlar, nerede bulamıyorlar, anlatacak başka masal var mı?

Sabahın köründe ve hafta sonuna denk getirerek, hafta sonunu nezarette bırakmak hesaplarıyla birlikte.

"HAKLISIN" VE "HAKLISIN"

Trajikomik öykü devam ediyor.

Eski sosyal demokrat, şimdi AKP milletvekili Zafer Üskül TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı. Gençay Gürsoy’un bir zamanlar sosyalist bir partiden arkadaşı.

Gürsoy’un ibretlik nedenle ve bu biçimde gözaltına alınması insan haklarına aykırı. Üskül, Gürsoy’u arıyor. Gürsoy elbette tepkili, "Senin birlikte olduğun, demokrat dediğin insanlar işte bunlar" deyince, Üskül sürekli aynı sözcüğü tekrarlıyor:

"Haklısın, haklısın, haklısın".

Bu arada Abdullah Gül’ün gazetelere yansıyan, "Cumhurbaşkanı Gürsoy’un durumu hakkında bilgi aldı" haberleri ise, trajikomik oyunun son perdesi gibi. Oluyor, bitiyor, insan hakları yerlerde sürünüyor, sonra Cumhurbaşkanı Gül bilgi alıyor! İyi ki alıyor, ya bir de almasa!

Onun görevi, yerleştirmekle övündükleri demokrasiyi bu sefaletten kurtarmak değil mi?

Türkiye’de demokrasinin işlerliğini sadece parti kapatmaya karşı çıkmaya endeksleyen dönekler ve yalakalar ise, oyunun dekorları.

Gollerin taktiği Hakan Abi’den

GALATASARAY-Sivas maçında Arda üç gol atıyor. Arda, Fethullahçı Zaman gazetesinde spor sayfasında göbekten manşet:

"Attığım gollerin taktiğini Hakan Abi verdi".

Yani, Hakan Şükür. Zaman gazetesiyle birlikte aynı kaptan yemek yiyen Hakan Şükür geçenlerde sporun dışına çıkıyor, Kutlu Doğum Haftası ile şampiyonluk şansı arasında bağlantı kuruyor. Yeni değil, bunu yıllardır sık sık yapıyor. O da, o cemaatin yolcusu.

Şimdi, Zaman Gazetesi, Arda üzerinden Hakan kollamasına soyunuyor. Hakan Abisi taktik vermiş de, Arda da gol atmış da, abisine teşekkür edermiş de, filan, filan.

Ucuz taktik.
Yazarın Tüm Yazıları