Piyasalar Baykal'a bakıyor

Hayri ÇETİNKAYA
Haberin Devamı

Her ne kadar Yalım Erez, her sözünde ‘‘Hükümet işi tamam, kabineyi açıklıyorum’’ dese de, henüz ortada somut bir tablo görünmüyor.

Erez'in, günlerdir, ‘‘gizli’’ formüller dahil çok farklı olasılıkları gündeme getirerek, Meclis'ten güvenoyu alacak bir hükümet kurabileceği yolunda verdiği mesajlar piyasalarda başlangıçta büyük bir iyimserlik havası yarattı.

Fakat piyasalardaki bu iyimserlik, CHP dahil, FP ve DYP'nin Erez'in kuracağı ‘‘uzlaşma’’ hükümetine destek için bin türlü koşul ortaya koymasıyla, geçen hafta başından itibaren birden dağılıverdi.

Piyasalar, parti liderlerinin son günlerde kavgaya dönüşen çekişmeleriyle birlikte siyasi istikrarsızlığın derinleşmesi yüzünden yılın son haftasını, umutsuz geçirdi. Borsa, 1998'in son haftasını, destek alımlarına karşın, binde 4 oranında kayıpla, 2 bin 597 puandan kapattı. Erez iyimserliğinin dağılmasıyla geçen hafta gecelik faiz ve repo oranları da tırmanışa geçti.

Merkez Bankası, piyasayı fonlamak amacıyla açtığı geçen yılın son gününde açtığı 7 ve 8 günlük repo ihalelerinde, en yüksek oranların yüzde 300'e dayanması önemli gelişmelerden biriydi.

Gecelik repo oranları birara yüzde 150'nin de üzerine çıktı. Geçen hafta başında yüzde 125'e kadar gerileyen bono oranları da kısa sürede, tekrar yüzde 135 düzeyine yükseldi.

Yılın son günleri olması nedeniyle, piyasada artan para sıkışıklığının da etkisiyle kısa vadeli oranlardaki şişkinlik bugünden itibaren inmeye başlayabilir. Faiz cephesindeki yumuşamaya, bankalar da tekrar pozisyon açarak katkıda bulunacaklardır. Borsada da küçük toparlanmalar yaşanabilir. Fakat piyasaların sağlıklı seyri için siyasi istikrar şart.

Aslında geçen hafta, geçen yılda kalan bir zaman dilimi. Bu hafta, gelecek hafta ve 1999'da yatırımcıyı neler bekliyor?

Bu sorunun cevabı da yine siyasette ve siyasilerde düğümleniyor.

25 Kasım 1998'de mevcut hükümetin gensoru ile düşürülmesinde sonra artan siyasi belirsizliğe bağlı olarak, bizim piyasalar deyim yerindeyse tekrar krize girdi. Global krizin durulması ile uluslararası borsalar toparlanırken, İMKB hâlâ kendine gelemedi.

Bono faizlerinin yüzde 150'ye dayanmasında ve dövizde spekülatif işlemlerin artmasında da siyasi istikrarsızlık başrolü oynadı.

BORÇ YÜKÜ KABARIK

Yarın iki yıl vadeyle bu yılın ilk ihalesini düzenleyecek olan Hazine'yi, zor günler bekliyor. Hazine'nin sadece bu 1.9 katrilyon lira iç borç ödemesi gerekiyor. İlk üç aylık dönemde ise tam 5.2 katrilyon ödeyecek. Banka sendikasyonlarını ve dış borç ödemelerini de unutmamak gerek. Bu borçlar yüzünden, 1999 çok zor geçecek.

Geçen yıl boyunca bir kaç kez Baykal sendromu yaşayan piyasalarda, 1999'un ilk haftasında da Erez'in bilinen tekerlemelerinden çok Baykal'ın, ağzından çıkacak sözler belirleyici olacak gibi.

Ankara'daki son gelişmelere göre, Erez'in şansı, mevcut hükümeti gensoru ile deviren CHP'nin bu kez kendisinin de dahil olacağı ‘yeni’ koalisyon hükümetine vereceği desteğe bağlı. Piyasaların seyri de öyle.

Seçim hükümeti de olsa, kurulması halinde ise piyasalarda gözle görülür bir toparlanma başlayabilir. Gecelik faizler ve bono oranları düşerken borsa, hızlı yükselişe geçebilir.



Yazarın Tüm Yazıları