Önce DYP, sonra da RP kürt modelini açıklasın!

Kurthan FİŞEK

Adam (veya kadın) ‘‘ağız ishali’’... Karşısında televizyon kamerasını gördü mü, suratı değişiyor, sırıtıyor. Teyp gördü mü, cırcır böceği gibi ötüyor.

Biz yazıyoruz, arkasından açıklama geliyor.

‘‘Cahil medya anlamadı, yanlış anladı, çarpıttı. Kahrolsun medya!’’

Gördüğünü ekrana getiren, duyduğunu yazan medya mensuplarının tahsil seviyesi, o gonuşanlara beş çarpar.

* * *

‘‘Bask Modeli’’ yine gündeme geldi.

Tansu Çiller söylememiş, ‘‘Hürriyet'in infaz birlikleri’’ yaratmış meseleyi... Aslında, öyle bir şey yokmuş... Bütün o lâfları başbakanın ağzına vermişler... Uydurmuşlar yani...

* * *

1993 yılının Ekim ayıydı. Geçen haftaki kamuoyu anketlerinde, dördüncü sırada (barajın az üstünde) bulunan bir partinin başkanı İspanya'daydı.

Döndü memlekete... Söyledikleri (ve olup bitenler) yankılandı.

‘‘Kürt problemini Bask modeliyle çözeriz... Felipe söyledi bana... Hem de özel, başbaşa sohbette...’’

* * *

Önce Süleyman Demirel tepki gösterdi: ‘‘Türkiye'de BASK biçimi olmaz! Çözümü İspanya'da arama!’’

O tarihlerde, Hürriyet'te, ‘‘Bir Günün Hikayesi’’ köşesini yazıyordum.

Ben de yazdım... Hiç bir tepki-tekzip gelmedi.

* * *

Sıkı hızlılardan Bill Clinton'a benzetmeyelim, ama, İspanya başbakanı Felipe Gonzalez de fena değildir hani... Kaçanla uçan zor kurtulur.

Viyana'daki toplantıda Tansu Çiller'e ilişmiş gözü... Sohbet etmekte olduğu devlet büyüklerini dımdızlak bırakıp oraya seyirtmiş, zarif bir jestle el öpüp, ‘‘Fotoğraflarınızdan kat kat güzelsiniz!’’ demiş...

Allah'ı var, bizim başanamız güzel kadın... Her güzel kadın gibi, iltifattan hoşlanır. Tatlı bir tebessüm dolaşmış dudaklarında...

‘‘Teveccühünüz!’’ demiş, AB'yle buzları eritmiş...

* * *

Bizim zamanımızda, böyle girizgahlardan sonra, ‘‘Gelin, size pul kolleksiyonumu göstereyim!’’ denirdi. Çağ çok değişmiş meğerse...

‘‘Gelin, size Bask problemini nasıl çözdüğümüzü anlatayım!’’ demiş Gonzalez... Çiller can kulağıyla dinlemiş, çok heyecanlanmış, etkilenmiş...

Gonzalez'in tavsiyelerini kısaltıp çarçabuk özetleyelim...

1 Sınır komşularınızla derhal anlaşın, teröristlere geçit vermesinler...

2 Bütün partileri teröre karşı birleştirin, çelik yumruklaştırın...

3 Her bölgede, o bölgenin özelliklerine göre, yerel yönetimlere çok geniş yetkiler verdik, kaynaklarının kullanımında serbestlik tanıdık... Bask'lara da özerklik verdik.

Çiller çok heyecanlanmış bu modelden... Önüne gelene anlatmış, Türkiye'ye döner dönmez uygulama yollarının araştırılacağını söylemiş...

* * *

Mantık üç noktadan sakat...

1 İspanya'nın komşusu Fransa... Bizimkiler Suriye, Irak, İran ve Ermenistan... Hiç mi hiç yakınlık yok...

2 Bizim partiler birbirlerine doğru saati söylemezler... Geçiniz...

3 Bask bölgesi, hem tarım, hem sanayi bakımından İspanya'nın en zengin bölgesidir. İç savaştan önce de öyleydi, sonra da o özelliğini korudu. Kaynakları vardı, özerkliklerini alınca, başkalarına yedirmeyip, kendileri kullandılar.

* * *

Bütün bu yazdıklarımıza beş sene önce tepki gelmediydi.

Şimdi geliyor. ‘‘Vallaaa biz demedik, medya uydurdu...’’

Erken seçim yaklaşıyor, gözler Fırat-Dicle hattının doğusunda...

Bir ricam var.

DYP kürt politikasını açıklasın... Biz bilelim, herkes bilsin...

Sonra, RP-FP çizgisine de aynı konuda sorularım olacak...

---