Oktay Ekşi: Yumurta kapıya dayandı

Oktay EKŞİ
Haberin Devamı

AMERİKAN Kongresi'ne Sırp asıllı California Milletvekili Georg Radanoviç ile Michigan Milletvekili David Boniar tarafından sunulan ve Kongre üyelerinden tam 134'ünün imzalı desteğini ardına alan ‘‘H.res 398’’ sayılı ‘‘Ermeni Soykırım Önerisi’’ eğer bir gün Türk kamuoyunda örneğin Beşiktaş'ın Şampiyonlar Ligi'nde Barcelona ile yapacağı maç kadar konuşulursa, bize karada ölüm yok diyebilirsiniz.

Ama Washington Büyükelçimiz Baki İlkin'in aylardır -nerdeyse başka hiçbir işe bakmamacasına- verdiği uğraşa, ABD'deki Turkish Forum isimli sivil toplum girişiminin yoğun çabalarına rağmen söyleyelim ki... Durum pek parlak görünmüyor...

Öneri -gazetelerimizde yer alan şöyle göstermelik türden haberlerde dikkatinizi çekmiş olabilir- Amerikan bürokratlarının, Dışişleri Bakanlığı personelinin ve hatta Başkan'ın Ermeni Soykırımı konusunda eğitilmesi için gerekli malzeme, ortam ve olanağın sağlanmasını öngörüyor. Ama sadece bundan ibaret değil:

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın mali işlerden sorumlu Müsteşar Yardımcısı Mr. Stuart Eizenstad'ın bir dilekçeye yanıt vermek için yazdığı 9 Nisan 1999 tarihli mektupta kullandığı ‘‘Türk yetkililerle görüşmelerimizde sözü edilen dönemden kalma banka kayıtları hakkında bilgi isteyeceğiz. Aynı zamanda Türk hükümetini ve ilgili bankaları sizlerle buluşup mektubunuzda sözünü ettiğiniz konuyu görüşmeleri için teşvik edeceğiz’’ şeklindeki ibareyi aktararak, sonuçta Türkiye'nin aynen Holocast mağduru Yahudiler'in ailelerine yapılan ödeme gibi tazminat ödemesini öngörüyor.

Bu öneri bilindiği gibi 14 Eylül günü Temsilciler Meclisi'nin Uluslararası Operasyonlar ve İnsan Hakları Alt Komitesi'nde görüşülmüş, New Jersey milletvekili ve Başkan Christopher Smith'in daha başta yaptığı açıklama ile, Uluslararası İlişkiler Komisyonu'na gönderileceği anlaşılmıştı.

İşte bizi ilgilendiren şimdi bu durum... Çünkü Alt Komite'de ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi Marc Grossman'ın öneriye ‘‘Yönetim’’ adına karşı çıkması, emekli Büyükelçilerimizden Gündüz Aktan'ın ‘‘Madem Ermenilerin soykırım iddiası var, neden La Haye Adalet Divanı'na gitmiyorlar?’’ demesi, Prof. Dr. Justin McCarthy'nin ‘‘sadece Ermeniler'in değil, öteki insanların özellikle Osmanlı tebaası Türkler'in de aynı dönemdeki olaylardan mağdur oldukları’’ yolundaki sözleri olayın önümüzdeki günlerde izleyeceği yolu ne kadar değiştirebilecek, belli değil.

Geçenlerde birkaç kere yazdık:

Bizim tüm dünyada Ermeni lobileri tarafından sürdürülen kampanyayı yok saymamız hiçbir şeyi değiştirmiyor. Hele ‘‘Bırakalım bunları tarihçiler konuşsun’’ tezi kimseyi ilgilendirmiyor. ‘‘Biz güçlüyüz, aslanız... ABD başta olmak üzere Batılı devletler Türkiye gibi stratejik açıdan çok önemli bir partneri kırmayı göze alamaz’’ sözleri kimse için inandırıcı olmuyor.

Yarın bu öneri önce Uluslararası Operasyonlar Komisyonu'ndan, sonra Temsilciler Meclisi Genel Kurulu'ndan, ardından da Senato'dan geçerse, bizim ne yapacağımızı bir bilen var mı?

Yazarın Tüm Yazıları