Oktay Ekşi: Kadirbilir olmak...

Oktay EKŞİ
Haberin Devamı

Gerçek bir devlet adamı olduğunu pekçoğumuzun yıllarca ve ısrarla inkár ettiği İsmet İnönü'nün ruhu eminiz ki dün, yani ölümünün 27'nci yıldönümünde, değerlerini hepimize kabul ettirmişliğin huzuru içindeydi:

Sadece ailesi, hayranları ve uzun yıllar başında bulunduğu siyasi cereyanın temsilcileri, devletin en üst ve en önemli organlarının yetkilileri değil, yıllarca onunla mücadele eden görüşlerin mensupları da dün onu andılar, huzurunda saygı duruşunda bulundular.

Çünkü İnönü artık hiçbir siyasi mücadelenin tarafı ve hedefi değil, asıl değerlerinin kabul ve teslim edildiği bir noktadaydı.

Bu olay, İsmet İnönü'nün bazen yendiği bazen yenik düştüğü pek çok olayı ve uğradığı en acımasız iftiraları değerlendirirken söylediği bir sözde de haklı olduğunu ortaya koydu:

‘‘Siz benim çektiklerime benim yenilgim mi diyorsunuz? Hayır bu(nlar) benim en büyük zaferim olacaktır.’’ (İsmet İnönü'ye Armağan, Sayfa 167, Birleşmiş Milletler Türk Derneği Yayını.)

İsmet İnönü sadece yurtiçindeki karşıtları değil, yabancı ülkeler açısından da kadri bilinmemiş bir değerdi. Bir örnek verelim:

İnönü eğer Türkiye'de değil de bir Batı ülkesinde, örneğin İngiltere'de, Almanya'da veya Fransa'da doğmuş olsaydı hakkında hiç kuşku duymuyoruz ki yüzlerce, belki de binlerce kitap yazılır, pek çok üniversitede de kişiliğini, düşüncelerini, mücadelelerini, amaçlarını konu alan kürsüler kurulurdu.

Oysa İnönü'yü görmek istememek yaygın bir gerçektir.

İnönü'nün bu açıdan tüm yaşamı boyunca süren şanssızlığı, son nefesini tam da 25 Aralık (1973)'te yani tüm Batı kamuoyunun Noel (Christmas) günü vermesi yüzünden, vefatına da damgasını vurmuştur. O yüzden, İnönü'nün ebediyete intikali üç beş satırlık haberler arasında kalmıştır.

Vefatının 27'nci yıldönümünde onun değerlerinin en azından kendi ulusu tarafından daha iyi görülmesi, hem ulusumuz hem de demokrasimiz için olumlu işaretlerdir.

Bunu somuta dönüştürmek bize düşer:

Dün bu sütunda, ilk olarak eski Samsun CHP Milletvekili İlyas Kılıç'ın dile getirdiğini sandığımız bir öneriyi aktarmış ve Esenboğa Havalimanı'nın adının İsmet İnönü Havalimanı olarak değiştirilmesi fikrini kamuoyuna duyurmuştuk.

Meğer aynı öneriyi, Birleşmiş Milletler Türk Derneği de 9 Ekim 1999 tarihinde Başbakan Sayın Bülent Ecevit'e bir dilekçe halinde sunmuş. Ankara'nın başkent olmasını öneren 13 Ekim 1923 tarihli yasanın altında İsmet İnönü'nün imzası bulunduğu için bu değişikliğin çok uygun olacağını da vurgulamış.

Dileriz hükümet dikkate alır.

Yazarın Tüm Yazıları