Oktay Ekşi: Demokrasi önlenemez

Oktay EKŞİ

Erbakan zihniyetinin demokrasiyle bağdaşmadığını ve hiçbir zaman bağdaşamayacağını, biz sayfalar dolusu örnekler göstererek anlatsak, Necmettin Erbakan'ın, bu pazar günü yapılacak Fazilet Partisi Büyük Kongresi dolayısıyla söyledikleri kadar iyi ifade edemezdik.

Mesele biliyorsunuz Kayseri Milletvekili Abdullah Gül'ün, parti genel başkanlığı için adaylığını koymuş olması.

Erbakan Kongre'ye katılan delegelerden bazılarını Balgat'taki evine çağırmış ve onlara aynen şunları söylemiş:

‘‘Öyle tabanın teşvikiyle, arkadaşların teşvikiyle partiye başkan olunmaz. O zaman herkes ben de başkan olacağım hevesine kapılır, yarışa girer. O zaman da partinin birliği, beraberliği bozulur, diğer partilerden farkımız kalmaz. Partinin başkanı istişare ile belirlenir, belirlenen isim tebliğ edilir, herkes de ona oy verir. Kongreye iki listeyle gidilmesi yanlıştır. Herkes aklını başına toplamalıdır. Geleneği bozmayın, yeni ádet çıkarmayın.’’

Tabii bununla da kalmamış. Yine ‘‘Uhud’’ muhaberesinden, Mekke'den, Medine'den dem vurmuş. Ve 1400 küsur sene öncesinin kalıplarını kullanarak yirmi birinci asrın olaylarına çözüm önermiş.

Lafa devam etmeden söyleyelim:

Hazret-i Muhammed belli ki son derece zeki ve lider nitelikli bir adammış. Bu zeki adam mezarından kalksa da 1400 sene sonra bunların hálá aynı yerde otladıklarını görse hepsini sopayla kovalamaz mıydı?

Ama adam hálá ‘‘meşveret’’ (danışma) usulüyle karar oluşturmayı demokrasi sayıyor. Demokrasinin temel kuralının ‘‘karşı olduğunuz görüşe ve kişiye de kendini ifade etmesi ve seçilmesi için yasal güvence vermek’’ olduğunu içine sindiremiyor. Birileri kendisinin rızasını almadan ‘‘Ben şu göreve talibim’’ deyince, yıllardır ‘‘Emir-biat-itaat-cihat’’ temeli üzerine oturttuğu karton kulenin devrileceğini görüp tepki gösteriyor.

Fazilet Partisi'nin biri Erbakan'ın itimadına sahip Recai Kutan, öteki Erbakan'ın gözünde ‘‘isyankár’’ ve ‘‘çocuk’’ görünen Abdullah Gül olmak üzere iki genel başkan adayı var. Bunlardan Kutan, bugüne kadar Necmettin Erbakan, Oğuzhan Asiltürk, Fehim Adak, Şevket Kazan'da somutlaşan zihniyeti temsilen seçime giriyor.

Recai Kutan'ın şahsen yumuşak tavırlı, çelebi tabiatlı, hoşgörülü bir kişilik sahibi olması bu gerçeği maalesef değiştirmiyor. Çünkü Sayın Kutan hálá, Erbakan'ın siyasi partiyi tekke sayan zihniyetinin etkisinden kendini kurtaramıyor. Genç bir adam ortaya çıkıp da medeni ve siyasi hakları kullanmaya kalkınca -zahiren ne kadar ılımlı görünse de- kafasının içi bu en demokratik gerçeği kabul edemiyor.

Ama söyleyelim... Demokrasi son 55 yıllık çok partili dönemde Fazilet partili kitleler dahil, toplumun her yerine öylesine nüfuz etti ki, 10 adet Erbakan'la bile, bu cereyanı parti içinde de, dışında da engelleyemezler.