Oktay Ekşi: Bu başka bir Yorgo...

Oktay EKŞİ
Haberin Devamı

Bir korkumuzu baştan söyleyelim: Bu adamı yani şu anda Yunanistan'ın Dışişleri Bakanı olan Yorgo Papandreu'yu Yunanistan politikası içinde fazla yaşatmazlar.

Çünkü Yorgo Papandreu Yunanlı politikacıların uzun zamandan beri izledikleri politikanın tam tersini izliyor:

Ne mi yapıyor?

Sadece ve sadece doğru olanları, üstelik sakin, uygar ve entelektüel bir üslupla dile getiriyor. Son olarak Klik isimli bir dergiye verdiği mülakatta (ki bugün Hürriyet'te çevirisini bulacaksınız) söylediği gibi örneğin Batı Trakya'daki Türk kökenli azınlıktan söz ederken, ‘‘Onlara Türk demekten korkmayalım’’ diyor.

Oysa anımsayınız: Bir trafik kazasında hayatını kaybeden Batı Trakyalı genç politikacı Sadık Ahmet, seçim kampanyasındaki el ilanlarında kendisinin Türk kökenli olduğunu yazdı diye -yanılmıyorsak- 10 ay hapse mahkûm olmuştu.

Yunanlılar orada yani kendi sınırları içinde yaşayan Türk kökenli halkın bu niteliğini tanımamak için özellikle son elli yıldır, onların Türk kültürünü korumalarına bile engel oldu. ‘‘Siz bizim gözümüzde sadece Müslümansınız’’ dedi. O politikayı uyguladı.

Biliyorsunuz bu ‘‘Müslümanlık’’ kriteri Lozan'dan gelir. Çünkü Lozan Antlaşması'na göre biz Türkiye'de sadece ‘‘gayrimüslimlerin’’ azınlık olduğunu kabul ederiz. Yunanlılar da kendi ülkelerinde sadece ‘‘Müslümanları’’ azınlık sayar. Yani ölçüt dini inançtır. Ama biz Türkiye'deki Rum'lara sadece ‘‘Hıristiyan’’ diye bakmayız. Onların Rum olduklarını kabul ederiz.

Yorgo Papandreu bilindiği gibi tanınmış Türk düşmanı eski Başbakan Yorgo Papandreu'nun torunu ve en az onun kadar tanınmış bir Türk düşmanı olan eski Başbakan Andreas Papandreu'nun oğludur. O nedenle genç Yorgo'nun izlediği bu sağduyulu politikanın önemi, herhangi bir Yunan politikacısınınkine göre çok daha fazladır.

Ancak Yorgo Papandreu'nun bu cesur adımlarının ve uygar tavrının ani olarak meydana gelmiş gibi görülmesi doğru olmaz. O daha Dışişleri Bakan Yardımcısı iken de olumlu adımlar atmaya çalışmıştı.

Keza bizim Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in diyalog çağrısına yıllardır ilk olumlu yanıtı o verdi ve iki ülke arasında görüşmeleri başlattı.

Unutmayalım ki Yorgo Papandreu bunu, Simitis'in daha başbakan olmasını izleyen ilk günlerde onun başına Kardak krizini açan, böylece Türk-Yunan yakınlaşmasını önlemeye çalışan politikacıların dünyasında yapıyor.

Papandreu eğer Bizans geleneklerini tevarüs etmiş Yunan iç politikasının girdaplarında boğulmadan bu çizgisini sürdürebilirse, sadece Yunanistan ve Türkiye değil, tüm insanlık bundan çok yararlı çıkacaktır.



Yazarın Tüm Yazıları