Oktay Ekşi: Bakan doğruyu yapıyor...

Oktay EKŞİ
Haberin Devamı

Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk bu defa, önceki sınavlarda olduğundan daha sağlam durdu ve Barolar Birliği aracılığıyla ‘‘avukat’’ların çıkardığı gürültüye pabuç bırakmadı.

Baştan söyleyelim:

Bakanı kutlarız.

Biliyorsunuz avukatlar, İçişleri, Adalet ve Sağlık Bakanlıkları arasında imzalanan protokol sonucu cezaevlerinde uygulanacak yeni kurallara şiddetle karşı çıktılar. ‘‘Müvekkillerimize verdiğimiz veya onlardan aldığımız belge ve bilgileri Cezaevi görevlilerinin incelemeye yetkili olması düpedüz sansürdür’’ dediler. Bir de kendilerinin gerektiğinde ‘‘fiziki arama’’ya tabi tutulmasına itiraz ettiler.

Konuya dönmeden bir noktaya değinelim:

Nedense bizde bir ‘‘total’’cilik var. Bizden birine bir laf edilince toptan hakarete uğramışız gibi hepimiz ayağa kalkıyoruz. Örneğin, öğretmen ahlaksızlık yapmaz, gazeteci yalan yazmaz, avukat dürüstlükten ayrılmaz, asker korkmaz, hákim rüşvet yemez, polis işkence yapmaz iddiasıyla tepki gösteriyoruz. Oysa hepimiz biliyoruz ki öğretmenin ahlaksızı, gazetecinin yalan yazanı ve ötekilerin de inkár etmeye kalktığımız kusurları vardır. Önemli olan ‘‘kusuru olanı ortaya çıkarmak, gerekiyorsa cezasını vermek’’tir. Kurumları ‘‘inkár’’lar değil, ‘‘uygulamalar’’ itibarlı kılar.

Avukatların son tepkisi de öyleydi. Oysa bizzat bakanın açıkladığına göre bugüne kadar 22 avukat hakkında cezaevlerine çeşitli suç aletleri veya cep telefonları soktukları gerekçesiyle soruşturmalar açılmış. Hatta mahkûm olanlar da varmış. Ancak yeni kurallara karşı çıkarken pek dinamik davranan Baro'lar, kusurlu meslektaşları hakkında işlem yapmaya gelince kılını kımıldatmamış. En kötüsü, buna İstanbul Barosu da dahilmiş.

Kaldı ki getirilen kuralların (ki bakan yine de gözden geçirebiliriz diyor) Batı demokrasilerinde uygulandığını gösteren örnekler var. Almanya bunlardan biri. Gerekirse ötekileri de sayarız.

Cezaevleri yol geçen hanı oldu diye şikáyet edip sonra da, onların disiplin altına alınmasına -üstelik haksız şekilde- karşı çıkmaktan vazgeçelim. Hafifliğin, popülizmin de bir sınırı olmalı.

----------------

Not: Eski Başbakan Yardımcısı Hikmet Çetin, 1000 kişilik özel bir Birlik kuran eski Batman Valisi'nin ithal ettiği silah ve mühimmatın Yüksek Planlama Kurulu kararıyla getirtildiği yolundaki iddialar konusunda aşağıdaki açıklamayı yaptı:

‘‘Tartışılan konunun iki tarafı var:

Birincisi, ‘Böyle bir birliğin kurulması yasalara uygun mudur?', ikincisi de ‘Yüksek Planlama Kurulu'nca sağlanan kaynaklar yerinde kullanılmış mıdır?' sorularıyla özetlenebilir. Açıkça ifade edeyim:

Bunların ikisiyle de benim hiçbir ilgim ve bilgim yoktur.’’

Yazarın Tüm Yazıları