Oğlumu avukatı yapmak isteyen ’baba’lar var

İstanbul Polis Moral Eğitim Merkezi’nin en üst katı, boşuna aramayın, yoldan görünmüyor. Önümüz, arkamız, sağımız, solumuz Boğaziçi. Hava serin ama, kış gibi değil. Boğaz’dan geçen gemilerin ışıkları ile yalıların şamdanları suyun üstünde müthiş yakamozlar oluşturuyor.

Derken içeri, Diyarbakır doğumlu İstanbul milletvekili, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu girdi. O da ne, görüşmeyeli beri incecik, manken gibi biri olup çıkmış. Ne göbek kalmış, ne gerdan, ne de yanak. Önce kenardaki koltuklarda oturup girizgah yapayım, Atina ve Viyana nasıldı diye. Sonra da aklıma, kulağıma gelen bütün soruları açık seçik soracağım Aksu’ya. Birazdan oğlu Murat ile 3 torunu da gelecek, onların yanında da aynen ateşe devam. Bu arada mönüde neler olduğunu merak edenler olabilir. Bol salata, bol meyve, bol levrek buğulama ve şekersiz kahve. Bakan beyimiz diyet yapıyor ya, artık hayal oldu Diyarbakır’ın o güzelim yemekleri. Güle güle meftune, etli eşkili dolma, kibe mumbarı, kaburga dolması, ayva aşı, lebeni ve de Nuriye...

Dışarıda dolaşan tek baba kalmadı

Sayın Aksu, halen hapishanede olan bir ünlü kabadayı sizin için "Önce oğlu Murat’a baksın" dedi. Bazı çevrelerde oğlunuzun İstanbul’da krallık kurduğu, eğlence mekanlarının ondan sorulduğu söyleniyor...

- Bunların hep iftira yahu!.. Oğlumu avukatı yapmak isteyen babalar var. Bu söylentileri onlar çıkartıyor. Benim oğlum /images/100/0x0/55eb6444f018fbb8f8be23afaklı başında, kariyeri olan, doktorasını yapmış bir hukukçu, avukat. Ben oğlumla iftihar ediyorum, Allah herkesin evladını bağışlasın, benimkine de. Bu dedikoduları çıkaranların başında, halen hapiste olan bir organize suç şebekesinin elebaşı var. Bugün dışarıda dolaşan bir tek çete reisine, baba denen adama rastlayamazsınız. Bunlar kendiliğinden gelip "Biz teslim oluyoruz" demediler herhalde. İçeriye atılanlar, bize olan kinlerini böyle onursuz iftiralar atarak kusuyor. Bunlara özenen yeni yeni mafya özentisi yapan gruplar var. Onları da yakalıyoruz hemen, çete reislerine aman, babalara müsamaha yok.

Bodrum Kaymakamı olmak isterdim

Güya, başbakan size "Biraz dinlensin" diye mesaj göndermiş. Siz de cevaben "Giderim ama, 40 kişiyle birlikte" demişsiniz. Gerçekten AKP içinde bu kadar gücünüz var mı?

- Böyle bir şey nasıl olur efendim, biz bu partiyi o arkadaşlarımızla birlikte kurduk. Bölünme olabilir mi, Sayın Başbakan, Abdüllatif Bey, Abdullah Bey hep beraberdik. Sayın Başbakanla gerçekten bir gönül birliğimiz, yakınlığımız var. Kendisini ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden tanırım. Bakanlık makamları da gelip geçicidir, millete hizmet için nöbet yerleridir. Oralara kimin atanacağını, kimin alınacağını Başbakan bilir, son söz onundur. Bu benim ilk bakanlığım da değil ayrıca.

Onurlu bir Türk siyasetçisi olarak milletimin her daim hizmetinde bulundum, bulunurum. Kendimi bu görevde başarılı /images/100/0x0/55eb6444f018fbb8f8be23b1bulup bulmadığımı da sordunuz, evet buluyorum. Ben bu bakanlığı çok iyi bilen biriyim, çünkü en tabanından geliyorum. Mesleğe nahiye müdürlüğünden başladım, kaymakamlık, il emniyet müdürlüğü, valilik, emniyet genel müdür yardımcılığı, bakanlık yaptım. Kaymakamlığımda da hiç yer tercihim olmadı ama, çok sevdiğim Bodrum’a kaymakam olmayı isterdim doğrusu.

Ayrımcılığa ömür boyu karşı çıktım

Yakalanan çete reislerinin, babaların daha çok Karadeniz kökenli olduğu görünüyor. Doğulu ve Güneydoğulu hemşerilerinizi kayırıyor musunuz?..

- Ne demek efendim, benim hemşerim olan çete reislerinin hemen hepsi içeride. Bu benim hiç hoşuma gitmedi, çok tehlikeli bir konu. Ben ayrımcılığa ömür boyu karşı olan bir adamım, Sizinle Malatya Emniyet Müdürü olduğum l975’lerden beri tanışırız. Bugüne kadar hiç gördünüz mü böyle bir ayrımcılığa izin verdiğimi? Suçlunun hemşerisi, terörün dini, imanı olmaz. Ben size özel olarak bir liste göstereceğim, yakalananların nereli olduğunu kendi gözlerinizle görün. Ama, bunların kimler olduğunu asla yazmak yok (Not: Listeyi gördüm, yakalananların çoğunluğu Doğu ve Güneydoğulu. Y.S) Organize suç örgütlerinin önemlilerinden birini başı olan Diyarbakırlı bir çete reisini yakaladık. Adam "Bu İçişleri Bakanı beni mahvetti, bunun hesabını hem kendisinden, hem oğlundan soracağım" diye mahkeme kapısında bas bas bağırmış.

Öncelikli sorun bölücü terördür

Son yapılan güvenlik zirvesinde neler konuşuldu, yeni önlem paketleri içinde neler var?

- Sayın Başbakanın arzu ve isteği üzerine bu zirve yapıldı. Abdullah Bey, Terörle Mücadele Yüksek Kurulu Başkanı olduğu için onun başkanlığında yaptık. Türkiye olarak bizim öncelikli sorunumuz, bölücü terör örgütü PKK’dır. Elbette terörün her türüyle de mücadele ediyoruz, güvenlik güçlerimizin deneyimi fevkalade. Son zirvede, başta bölücü terör olmak üzere, güvenlik konusunda geçen yıl içinde neler yapıldığı, neler yapılması gerektiği Sayın Başbakana sunuldu.

Hanefi Avcı en aktif görevde

Hanefi Avcı ’yı kasten mi pasif göreve atadınız? Kapıkule operasyonunu yapacağından önceden haberiniz oldu mu?

- Nasıl haberim olmaz sayın Süsoy, ben Türkiye Cumhuriyeti’nin İçişleri Bakanıyım. Öteki iller gibi, Edirne’nin de valisi, emniyet müdürü bu bakanlığın elemanları. Söylenenlerin aksine, il emniyet müdürlüğü, emniyet genel müdürlüğündeki bir daire başkanlığından çok daha aktif bir görev. Daire başkanlıkları bizde karargah hizmeti, başkanların icra yetkileri yok. Halbuki il emniyet müdürleri aktiftir, hareketlidir. Edirne bizim en önemli illerimizden biri, oranın il emniyet müdürlüğü çok önemli bir görev. Ayrıca, bir yargı kararını uygulamak zorunda kaldığımız için, o arkadaşımızı Edirne’ye gönderdik.

Şemdinli olayında sonuna kadar gitmeye kararlıyız

Şemdinli olaylarında bugünkü tarih itibariyle gelinen nokta nedir?

- Şemdinli’de yargı süreci devam ediyor, tecrübeli bir savcı arkadaşımız yürütüyor. Her yönüyle bağımsız ve hür bir adalet adamı olarak ciddi bir inceleme yapıyor. Hükümet olarak tavrımızı ilk gün belirlemiştik: Olayın üstüne gidilsin, aydınlatılsın demiştik. Sayın Başbakanla Şemdinli, Hakkari ve Yüksekova’ya gittik. Ramazan bayramının birinci günü de ben Şemdinli’deydim. Bir araçta uzaktan kumandayla patlatılan bomba olayı üzerine gitmiştim. Vatandaşlarımın bayramlarını tebrik ettim, geçmiş olsun dileklerimizi ilettim, Bir kafede muhtarlar, esnaf, vatandaş bir araya gelip uzun uzun sohbet ettik. Vatandaşımıza patlamadan doğan zararlarının karşılanacağını söyleyince çok sevindiler. O gün başbakanımızın talimatıyla valilik emrine 200 bin YTL gönderildi. Aslında Şemdinli sakin bir ilçemizdir, bugüne kadar büyük olayların olduğu bir ilçe değildir. Hem de, İran ve Irak’la komşu olmasına, bölücü örgütün yuvası Kandil’e 50-60 kilometre uzaklıkta olmasına rağmen. Oranın insanı hem kanaatkardır, hem de devletine saygılıdır.

BAKANIN OĞLU MURAT AKSU İLK KEZ KONUŞTU

Yapılan gayrı ahlaki tekliflerden bıktım

Murat Bey, babanızın sizin için söylediklerine ekleyecekleriniz var mı?

- Yaptığım avukatlık iŞlerinde bana birçok gayri ahlaki, uygunsuz teklifin de geldiği çok oluyor. Bunlardan bıktım, hiç kuşku yok ki hepsini anında reddediyorum.Babam bakan oduğundan beri de hiçbir ceza davası almıyorum. Maalesef tekliflerini reddettiğim insanlar, babam ve benim hakkımızda akla hayale gelmedik dedikodular üretiyor. Ben İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’nun oğlu Murat Aksu olarak bunların hepsine gülüp geçiyorum. Hayatın boyunca Abdülkadir Aksu’nun oğlu olmanın verdiği onur kadar, zorluğunu da yaşadım, yaşıyorum. Bu benim babamın ilk bakanlığı değil, ayrıca bunca yıldır devletin nice yüksek makamlarında şerefle görev yaptı. Biz kendimizi bildik bileli hep bu sorumluluk bilinci altında büyüdük, ona toz kondurmadık, kondurmayız. Ben devlet terbiyesini çocukluğumda aldım, hep ona layık bir evlat olmanın gurur ve onurunu yaşadım, yaşıyorum.

YARIN: İstanbul güvenli kent
Yazarın Tüm Yazıları