Ödemiş’e kıydırmam

BEN İzmir Ödemişliyim.

Haberin Devamı

Hem de Mesçitli Köyü’nden.
Üniversite yıllarına kadar tüm zamanım oralarda geçti.
Ata yadigarı topraklarda çok çapa, kürek salladım.
Ürünlerimizi yetiştirmek için avuçlarım patladı.
Tarlalarda bahçelerde çok ter döktüm. Hala gençliğimin izleri var benim oralarda.
Suyu görünce yağız delikanlı, genç kız gibi çiçekler açan, ürünleriyle bolluk bereket saçan o topraklar benim için, memleketim için çok çok önemli.
Bire bin veren Küçük Menderes Havzası’nın dağında, bayırında madencilerin gözü olduğu biliyorum.
Gece gündüz demeden, altıncıların arama yaptığını duyuyorum.
Peşin, peşin söyleyeyim:
“Ödemiş’e gıydırmem onu göre haa!...
Daha öncüden uyarmedi demeyin.”
(Ege ağzıyla yazdığım cümlenin açılımı şu: Ödemiş’e kıydırmam, uyarmadı demeyin)
* * *
Ben kim miyim?
Ben o toprakların yetiştirdiği biriyim.
Düşmana ilk kurşunu atanların torunuyum.
Toprakları için şehit düşenlerin yadigarıyım.
Sizin, siyanürle altın çıkarmak istediğiniz Birgi’nin, Hacıhasan ve Kemer köylerinde dolaşan efelerin, zeybeklerin akrabasıyım.
* * *
Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Sayın Çevre Bakanı Prof. Veysel Eroğlu.
Sayın etkili ve yetkili kişiler, “Küçük Menderes Havzası havası, suyu, toprakları ve iklimiyle dünyanın ender yerlerinden. Avrupa’da bitkilerin 10 yılda ulaştığı büyüklüğe bu topraklar 3-4 yılda ulaştırıyor. O nedenle orada dış mekan ve süs bitkileri üretimi patladı. Sadece bu alanda bile dünyada yıllık 20 milyon dolarlık bir pazar var. Ayrıca, altıncıların göz koyduğu dağlar birbirinden değerli ağaçlarla dolu. Ceviz, kestane, cennet elması, bunlardan sadece birkaçı. Yani toprağın üstü, altından daha değerli. Memleketimin topraklarında kirli emelleri olanları lütfen oradan uzaklaştırır mısınız.

Haberin Devamı

Altıncılar doğal  dengeyi bozar

? İzmir’in Ödemiş İlçesi Birgi Beldesi’ndeki Hacıhasan ve Kemer köylerinde altın arama çalışmaları halkı tedirgin etti. Ödemiş’te düzenlenen toplantıda Celal Bayar Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Görevlisi Serdar Vardar, Ege Çevre Platformu Yürütme Kurulu Üyesi Kimya Mühendisi Ertuğrul Barka, siyanürlü altın çıkarmanın çevreye ve su kaynaklarına vereceği zararlara dikkat çekti. Küçük Menderes Havzası Tarih ve Doğa Katliamına Hayır Platformu Dönem Sözcüsü Ziraat Yüksek Mühendisi Özkan Akgün ve Birgi Belediye Başkanı Cumhur Şener, siyanürlü altın çıkarma çalışmalarının, Küçük Menderes Havzası’nda tarih ve doğa katliamına neden olacağını belirtti.

Haberin Devamı

Geleceğini poşetle atma

Hürriyet Ege’nin Çevre sayfasında defalarca yazdık. Mavi-Yeşil köşede kampanya açtık. “Doğa için bir file de sen ör” dedik. Amacımız doğada 400-1000 yıl yok olmayan naylon poşetlere, torbalara dikkat çekmekti. Doğanın bize torunlarımızın emaneti olduğunu hatırlatmaktı. Temiz bir çevrede yaşama hakkımızın olduğunu vurgulamaktı. Mesajımız ilgili yerlere ulaştı mı dersiniz? Hala deli gibi tükettiğimize göre, açık gıda maddelerini bile poşete koyduğumuza göre, naylon partiküllerini yine midemize indirdiğimize göre, demek ki ulaşmamış.
* * *
Geçenlerde beni sevindiren bir şey oldu. Konak Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Işık Teoman aradı. Işık kardeşim, “İbrahim abi, senin seveceğin bir kampanya başlatıyoruz. Kampanyanın startı için seni de bekliyoruz” dedi. Alsancak’taki Kültür Sanat Merkezi’nin yolunu tuttuk. Salonda bizi biri yeşil yapraklara sarılmış, diğeri naylon poşetlere bürünmüş üçüncüsü ise bez torbalardan elbise giymiş sokak sanatçısı mankenler karşıladı. Etkileyici ve çarpıcıydı. Salona gazeteci, Sosyal Güvenlik ve Çalışma eski Bakanı şimdi de Konak Belediye Başkanı olan Dr. Hakan Tartan geldi. Başkan Tartan salona girer girmez, “Geleceğini poşetle atma!” dedi. Slogan çok etkileyiciydi. Başkan Tartan, “Çekirdek Değil Çiğdem, Naylon Değil Bez” diye devam etti konuşmasına. Anladık ki, Konak’ta büyük bir çevre kampanyası başlıyordu. Meclis’te, naylon poşet kullanımına yasak getirme kararı aldıklarını açıklayan Başkan Tartan, yasağın adım adım uygulamaya gireceğini, bu karara uymayanların büyük cezalar alabileceğini vurguladı. İlk etapta esnafa, doğada iki yılda çözülebilen biyolojik torbalar dağıttıklarını, şimdi de bez torbalara geçtiklerini belirten Tartan, “Bir yılın sonunda Konak sınırları içinde esnafa naylon poşet kullandırmayacağız. İnsanlara ve doğaya ne kadar zararlı olduğunu sürekli anlatacağız. Okullarda, kahvelerde, insanların toplu olarak bulunduğu her yerde, salonlarda çevre konferansları vereceğiz. Çevrenin ne kadar önemli olduğunu anlatacağız” dedi.

‘YEŞİL’ ÖNERİ

Haberin Devamı

Benim, bir önerim olacak. Naylon poşet kullanmayan çevreci işyerlerine, “YEŞİL YAPRAKLI” arma verin. Hatta, doğal ürünlerin satıldığı işyerlerine ayrıcalık getirin. Ekolojik ürünlerden yemek yapan lokantalara “YEŞİL ELMALI” tabelalar astırın. Avrupa’da öne çıkan bu tür işyerleri, fark yaratacak, şehrin markalaşmasına da yardım edecektir. “Geleceğini Poşetle Atma” diyen, insanlık için sözü, memleketi için projesi olan yöneticilere bu memleketin gerçekten çok ihtiyacı var.

Yazarın Tüm Yazıları