NATO’nun füze kalkanı Türkiye’yi koruyor mu?

BU yıl, Türkiye’nin NATO’ya girişinin 60. yılı. Ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, NATO’nun bu yılki zirve toplantısı için Amerika’nın Chicago kentinde.

Haberin Devamı

Cuma günü Ankara’dan Chicago’ya uçarken Cumhurbaşkanı Gül’le sohbet ettik. Aslında salı gününe kadar Chicago’da iç içe iki zirve yapılacak, toplam 60 devlet ve hükümet başkanı katılacak zirvelere. Bunlardan biri NATO zirvesi, diğeri ise NATO’nun halen devam eden en büyük görevi olan Afganistan’la ilgili zirve.
NATO’nun konuşacağı konuların başında füze kalkanı projesinde gelinen nokta var. Konu fazlasıyla teknik, ama Malatya Kürecik’te kurulan radar istasyonu gibi başka istasyonların Avrupa’ya kurulması söz konusu. Bunlar da uluslararası diplomasiyi hareketlendirecek, özellikle de buraya davetli olduğu halde gelmeyen Rusya’nın tepkisini çekecek şeyler.
Füze kalkanının bizi ilgilendiren iki önemli boyutu var. Biri, dediğim gibi kalkanın radarlarından biri Türkiye’de. İkincisi ise kalkanın Türkiye’yi koruyup korumadığı sorusu.
Türkiye NATO’nun güneydoğu sınırında olduğu için, Türkiye’yi hedef alacak bir saldırı için erken uyarı imkanı çok daha kısıtlı doğal olarak.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bu konudaki soruya, tereddütsüz ‘Elbette koruyacak’ diye cevap veriyor, ‘Bu çok teknik bir konu, o yüzden de müzakeresi çok uzun sürdü, Dışişleri Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı bu konuda çok titiz çalıştı.’
Bu noktada söze Dışişleri Bakanı Ahmet Davudoğlu girdi, teknik müzakereleri anlaşılır bir dile tercüme etti, ‘Kalkanda, Türkiye üzerinde bazı kör noktalar, koruma dışı kalan noktalar olursa diye NATO’dan ilave tedbirler için de taahhüt aldık’ dedi.
Bu ek tedbirler, Türkiye’ye Patriot gibi füze savar füze sistemleri verilmesi anlamına geliyor olabilir.

Haberin Devamı

/images/100/0x0/55eb588ff018fbb8f8bb4d07

‘Afganistan’da kalacağız’ ve ‘Pakistan’ı biz davet ettirdik’

GALİBA NATO zirvesinin kendisi kadar önemli olan zirve Afganistan’la ilgili olan.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ‘Biliyorsunuz Amerika oradan çekiliyor. Peki sonra bu ülke ne olacak? Bu soruya cevap aranacak’ dedi.
Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin Afganistan’a olan ilgisinin ve taahhüdünün NATO’dan bağımsız olarak da devam edeceğini söyledi, ‘NATO orada olmasa da biz orada olacağız’ dedi.
Gül, ‘Biz oraya Afganistan’ın istikrarı
için gittik’ diye devam etti ve bütün ısrarlarımıza rağmen tam olarak neyi kastettiğini açıklamadığı, ‘Orada gelecekte başka bir gerçek ortaya çıkarsa...’ diye başlayan bir cümle kurdu.
Ve tam bu noktadan konu Pakistan’a bağlandı. Malum, Pakistan’ı hesaba katmadan Afganistan’dan söz etmeye imkan yok.
NATO’nun Afganistan’la ilgili toplantısına 60 ülke çağrılmış ama bunlar arasında Pakistan yokmuş. Cumhurbaşkanı Gül bunun üzerine geçen hafta içinde Pakistan Cumhurbaşkanı Zerdari’yi aramış. Zerdari ona, ‘Çağrılmadığımız yerde olmayız’ demiş.
Türkiye, başta Cumhurbaşkanı Gül olmak üzere devreye girmiş ve Pakistan’a gereken davet üç gün önce çıkmış. Zerdari de Chicago’da. Cumhurbaşkanı Gül’le de burada görüşecek.
‘Başka bir gerçek’ten bir kasıt da buydu Cumhurbaşkanı Gül’e göre.

Haberin Devamı

Uludere’de silah kullanma yetkisi kimde?

HAZIR Cumhurbaşkanı’nı yakalamışken hemen güncel tartışmayı, Uludere istihbaratının kaynağıyla ilgili yeni lafazanlığımızı da sorduk.
Gül önce Ankara’dan ayrılmazdan önce yaptığı basın toplantısında söylediklerini tekrar etti, ‘Yazılı açıklamaya güvenin, Genelkurmay’ın ve hükümetin söylediğine güvenin’ dedi.
Bunun üzerine Uludere olayında esas tartışmanın istihbaratın kaynağı değil bunun değerlendirilmesi ve yanlış vur emrinin verilmesi olduğunu hatırlatıp, ‘Bu gibi durumlarda silah kullanma emrini kim veriyor, Genelkurmay mı sivil otorite mi’ diye sordum.
Cumhurbaşkanı, silah kullanma yetkisini düzenleyen kuralların son derece ayrıntılı biçimde hazırlandığını, Başbakanlık ile Genelkurmay arasından çok uzun tartışmalardan sonra yürürlüğe girdiğini anlattı ama Uludere’de 34 vatandaşın hava kuvvetlerine bağlı uçaklardan atılan bombalarla ölmesi olayında emri kimin verdiğini söylemedi.
Benim anladığım, zaten silah kullanma yetkisiyle ilgili düzenlemelerin varlık sebebi,
bu yetkinin gerçek sahibi olan siyasi iktidarın her operasyonel anda ve her durumda bu yetkiyi ‘verdim’ veya ‘vermedim’ diyemeyeceği,
o yüzden de teknik şartlarını açık açık yazarak silahlı kuvvetlere devretmesi gereği. Uludere’de de saatlerce istihbarat değerlendirilir, en sonunda Diyarbakır’dan uçaklar kaldırılır ve nihayetinde bombalar atılırken sivil otoritenin bir onayının aranmamış olabileceği kanısındayım ben.
Cumhurbaşkanı ise bu konuda ser verdi sır vermedi doğrusu.

Haberin Devamı

Hollande ile de tanışacak

CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül’ün Chicago programı çok yoğun. Böyle zirveler liderlere birbirleriyle ikili görüşmeler yapma imkanı da veriyor. Cumhurbaşkanı Gül de Amerikan Başkanı Obama dahil pek çok liderle ikili görüşme gerçekleştirecek.
Gül’ün görüşeceği liderlerden biri de Fransa’nın çiçeği burnunda Cumhurbaşkanı Hollande olacak.
‘Ümit ederim kendisinden önceki Cumhurbaşkanından farklı, daha az oportünist ve daha ilkeli bir politika izleyecek Holande. Bütün dünya da ondan bunu bekliyor’ dedi Cumhurbaşkanı Gül, önceki Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy hakkındaki duygularını hiç gizlemeden.
Bunun üzerine biz Türkiye’nin AB umudunu ve Fransa tarafından bloke edilen başlıkların açılıp açılmama ihtimalini sorduk. ‘Önemli olan yaklaşım meselesi. İyi niyetli olurlarsa her konu rahatlar’ dedi Cumhurbaşkanı ve ekledi:
‘Yıllardır aynı şeyi söylüyorum. AB’den beklemek yerine biz kendimiz başlıkları açıp sonra da kriterleri yerine getirip kapatmalıyız. Bunu da yapıyoruz. Yaptıkça güçleniyoruz. Biz güçlenince de AB bize geliyor.’

Haberin Devamı

‘Bizim en önemli özelliğimiz...’

CUMHURBAŞKANI Gül, AB ve reformlar konuşulurken bana çok ilginç gelen bir şey söyledi:
‘Şu an bizlerin, yani Türkiye’yi yönetenlerin en önemli özelliklerimizden biri kendi noksanlarımızı iyi bilmemiz. Ekonomide de bu böyle, hukuk devletinde de, demokratikleşmede de. Ve bu noksanları gidermeye çalışıyoruz. Bunu yaptığımızı halk da görüyor. Biz eksiklerimizi azalttıkça Türkiye’nin güçlendiğini de görüyor halk..’

Yazarın Tüm Yazıları