Narkoz altında zam

Ege CANSEN
Haberin Devamı

Yeni hükümet, halk henüz ‘‘hacı-bacı'' narkozundan çıkmadan, zamları peş peşe yürürlüğe koymaya başladı. Zamdan sonra zam aleyhine makale yazmak kadar kolay bir iş yoktur. Yazık değil mi fakir fukaraya; siz gidin önce yüzsüzlerden vergilerinizi toplayın, kayıt dışı ekonomiyi kayıt içine alın, vergi reformunu yürürlüğe koyun, devlette israfı kesin, yetmezse, sonra zam yapın demek var. Üstelik, bu sözler yanlış da değil. Ama bunları söylemenin, bugün için hiçbir orijinalitesi (ve faydası) yok. Üstelik, eskilerin deyişiyle ‘‘malumu ilam''dan yani ‘‘bilineni bildirmek''ten başka bir şey yapılmış olmaz.

* * *

Gelin sizinle şu işin esasını konuşalım.

Ekonomi içinde her kişinin (veya kurumun) belli bir vadede, geliri ile giderinin birbirine eşit olmak mecburiyeti vardır. Aksi takdirde o kişi, edimlerini yerine getiremez; kısaca ‘‘iflas'' eder. Bunun bir istisnası vardır. O da devlettir. Çünkü devlet, bir ‘‘emme-basma'' tulumba gibi çalışır. Devlet, ne yapar yapar, harcamalarını karşılayacak parayı bulur. Yani, halktan alır, (sözde) halka verir. Devletin en dürüst para bulma yöntemi, vergi toplamaktır. Yetmezse, iç veya dış borç alır. Bu da yetmezse, ‘‘para basar''. Şimdi burada duralım. Devlet para basar mı? Hayır. Parayı, Merkez Bankası basar. Peki, Merkez Bankası; devlet bas deyince, para basar mı? (Yahut aynı sonucu doğuran işlemler yapar mı?) Ciddi ülkelerde hayır. Ama gayri ciddi ülkelerde evet. İşte bu süreç, ‘‘enflasyon'' denilen olayı yaratır. Enflasyon, fiyatların genel seviyesinin sürekli artmasıdır. (Bir veya birkaç malın fiyatının, diğer malların fiyatına göre artması, enflasyon değildir.) Enflasyon bir defa başladıktan sonra, artık ‘‘anasını doğuran bebek'' haline gelir. Kapsamlı bir önlem paketi uygulanmadıkça, en önemlisi, halk enflasyonun durmasını istemedikçe de sürer gider.

* * *

İşbaşına gelir gelmez, birbiri peşine zamları patlatan hükümetin karşı karşıya kaldığı açmaz budur. Yani, zamlar enflasyondan kaynaklanmaktadır. Şimdi bu açmazı biraz irdeleyelim. Hükümetin asıl amacı, enflasyonu indirmektir. Bunun için, bütçe açıklarını en dürüst yolla, ‘‘vergilerle'' kapamak istemektedir. Ürün fiyat zammı adı altında hükümet, gerçekte bir dizi ‘‘dolaylı vergiyi'' artırmaktadır. Aksi takdirde, para basacaktır. Para basılırsa, enflasyon artacaktır. Bu sonuçtan kaçmak için başvurduğu yol, zamdır. Devletin yaptığı zamlar, tüm fiyatlarda zincirleme artışlara sebep olacaktır. Bu ise, ‘‘enflasyon''un ta kendisidir. Gördünüz mü sarmalı? Hükümetimiz, ‘‘fiyatlar artmasın diye, fiyatları artırmaktadır''. Kafanız karıştı değil mi? Eee... Olacak o kadar.

Erbakan'ın beheri 10 milyar dolarlık bir dizi ‘‘kaynak paketi'' aç(ama)ması göz boyamacılıktı. Batıldı. Amenna. Ancak şunu da söylemek boynumuzun borcudur: Zam yaparak, enflasyon önlenemez.

SON SÖZ: Kişi, refikinden; fiyat, emsalinden azar.

SAYGIYLA ANIYORUM

Modern Türkiye'nin en ileri teşkilatı Karayolları'nın ilk genel müdürü, Orta Doğu Teknik Üniversitesi kurucularından, iş hayatımdaki ilk patronum; yakışıklı, modern bir mühendis ve karizmatik bir yönetici olan Vecdi Diker, aramızdan ayrıldı. Allah rahmet eylesin.

Yazarın Tüm Yazıları