“Muhteşem Yolculuk”ta yaşadığım muhteşem deneyim

GEÇEN hafta “Muhteşem Yolculuk” adlı televizyon programına konuk olarak katılmak için Kapadokya’ya gittim.

Haberin Devamı

Hani, daha önce bahsettiğim Türk –Yunan ortak yapımı, Alaçatı’nın ünlü aşçısı Maria Ekmekçioğlu ve Erdal Murat Aktaş’ın TRT ve Antenna kanallarında gösterilecek olan kültür programı... Türkiye’nin ve Yunanistan’ın en güzel yörelerinde çekilecek programda her iki ülkenin tarihi, müziği ve yemekleri anlatılıyor. 4 sunucusu olan programda zaman zaman konuklar da olacak. İşte onlardan biri de bendim ve Kapadokya’daki çekimlere davet edildim.

Bir nevi masal dünyasını andıran Kapadokya’ya hayır demek mümkün olmadığından hemen gittim gitmesine
ama kimse bana çekimin bir balonda yapılacağını söylememişti. “Yarın sabah 6’da hareket edeceğiz Ayçe
Hanım, balona 7:30 gibi binilecek” denince, içimden, “Ne! ne balonu?.. Bu balon güvenli mi, ya rüzgar çıkıverirse, ya balon delinirse” diye haykırsam da dışımdan son derece sakin, “A, öyle mi.. Tabii 6 da görüşürüz” diyerek karizmamı korudum.

Haberin Devamı


Sabah balona bineceğimiz bölgeye ilerlerken gözlerime inanamadım.Güneş henüz doğarken, zaten büyülü
bir görüntü veren Peri Bacaları’nın üzerindeki onlarca balon Binbir Gece Masalları’nı anımsatıyordu. Balonumuz bizi almak için Peri Bacaları’nın arasına inince her şey dört dörtlük oldu. Açıkçası biraz ürksem de yeni bir şey denemenin, hele bu kadar farklı bir tecrübenin heyecanı daha ağır bastı ve balona kendimi teslim ettim.

Size hangi birini anlatsam; o harikulade coğrafyayı mı, balondan bakmanın yarattığı muhteşem manzarayı
mı, gökyüzünde hiçbir motor gürültüsü olmadan sessizce süzülmeyi mi? İndiğimde böyle eşsiz bir deneyim
yaşadığım için şükrettim... Tabii bir de sağ salim indiğim için... Çaktırmadan toprağı da öptüm ama merak etmeyin kimse görmedi. Balonumuzun kaptan pilotu (gerçi sadece bir pilot vardı ama o kadar kendinden emindi ki general kaptan pilot dense yeridir) dünyada balon uçuşuna en uygun yerin Kapadokya olduğunu söyledi. 10 ay balon uçuşu yapılabilen Kapadokya’dan sonra gelen Mısır’da sadece 5-6 ay uçuş
yapılabiliyormuş. Bazen rüzgarın etkisiyle sert inişler olabiliyormuş ama bunlar için de binmeden önce
verilen broşürlerdeki tedbirleri almak yeterliymiş. Gerçi Maria ve ben bir ara hiç gereği yokken sert düşüş durumuna geçtiğimizden ekibin diline düştük ama ben, “Aaa, biz Egeliyiz, havadan değil, denizden anlarız canım” diyerek durumu kurtarmaya çalıştım. Kısacası “Muhteşem Yolculuk” programı daha başlamadan bana muhteşem bir deneyim yaşattı.

Haberin Devamı


Kapadokya’da turizm almış yürümüş


Kapadokya’nın turizmde geldiği noktadan en az güzelliği kadar etkilendim... Hiç kuşkusuz dünyanın en egzotik otellerinin bulunduğu yerlerden biri. Kayaların içerisine oyulmuş jakuzili süitleri her yerde bulamazsınız. Tamam, burada yörenin sahip olduğu coğrafik özellikler öne çıkıyor. Ama bunun dışında yerel halkın turizm bilincinin çok yüksek olduğunu gözlemlemek zor değil. Minibüs şoföründen otel çalışanına, garsonundan bakkalına kadar olaya hakim oldukları ve benimsedikleri ortada. Balondan çömlekçiliğe, eski konaklarına kadar yörenin turizme uygun her türlü öğesi titizlikle geliştirilmiş.Dünyanın her yerinden gelen turistler 1 hafta kalsalar sıkılmazlar.Zaten hayatımda hiç bu kadar çok Japon’u bir arada görmemiştim. Orası Japonya, biz de turist gibiydik.Sadece Japonlar mı, değişik ülkelerden gelen turistler de var.Mesela hayatımda ilk kez Brunei’li biriyle tanıştım. Tek başına seyahat eden kıza iki ara bir dere, bizim yöreyi anlattım ki, Ege’ye de gelsin... Doğrusu Ege’de turizm anlamında çok büyük çalışmalar, atılımlar yapıldığını biliyorum ama galiba Kapadokya kadar ileride değiliz. İç turizm iyi olabilir ama hala yabancı turistlere Urla, Foça gibi güzel köşelerimizi tanıtacak turistik atraksiyonlarımız yok. Kapadokya’da ‘Türk Gecesi’ için gittiğimiz, bir tepenin içi sonradan oyularak oluşturulan restoran ise konsepte uygun bir mekanın nasıl yoktan var edildiğine iyi bir örnekti. Belki yapılması gereken de bu; konsepti belirleyerek, ona uygun gelişmek...

Haberin Devamı

‘Muhteşem Yolculuk’un muhteşem durağı; İzmir

 Türk-Yunan kültür programının en önemli durağı neresi derseniz, tartışmasız İzmir derim. Çünkü tarih içerisinde her iki ülke halkı için de bu kadar önem taşımış, duygusal bağlar yaratmış bir yer daha yoktur herhalde. “Muhteşem Yolculuk” ekibi de aynı fikirde ki, İzmir ve çevresine 3 gün ayırmışlar.Hafta sonu geldikleri İzmir’i baştan başa çeken ekibe Konak Belediyesi destek verdi. 2008’den beri Konak Belediyesi’nin yürüttüğü kazı çalışmalarıyla, müze ve arkeopark olması tasarlanan Altınpark’ta Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan ile bir de röportaj yapıldı. Başkan Tartan üst üste birkaç medeniyetin izlerini taşıyan Altınpark’ın ve kazının önemini anlattı. Şu anda 50 metresi çıkarılan ve İzmir’de ilk kez rastlanan Roma Yolu da dahil birçok tarihsel özelliği bulunan Altınpark, sahip olduğu tarihsel altyapısı ile İzmir için büyük şans...

Yazarın Tüm Yazıları