Muharrem Sarıkaya: İşadamından Derviş'e: Üç ay dayan yeter






Muharrem SARIKAYA
Haberin Devamı

ARKANIZDA kamuoyu desteği olduğu için siyasi arkadaşlarınız da sizi destekler gözüküyor. Ama bu uzun sürmez. Siz üç ay dayanın yeter...

Türkiye'nin önde gelen odalarından birinin de başkanı ünlü işadamı, önceki gün TOBB heyetiyle ziyaret ettiği Hazineden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'e bunları söylüyor.

Heyetin diğer üyeleri de gerisini getiriyor:

‘‘Siz hükümetin içinde uyum olduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Hükümette uyum falan yok. Aksine uyumsuzluk var.’’

TOBB heyetindeki işadamları bununla da kalmıyor.

BAKANIN SÖZLERİ

Hükümetin bir üyesi olan Derviş'i hükümetten soyutlayıp, ona sahip çıkıyorlar.

TOBB heyetini buna iten neden, son dönemde bazı bakanların Derviş'e karşı cephe aldıkları, hatta hakkında ağır sözler söyledikleri yönünde kendilerine kadar ulaşan haberler oluyor.

Hatta, bir bakanın, ‘‘Suyunu yakında ısıtırız, yollarız’’ sözü kulaktan kulağa fısıldanıyor.

‘‘Derviş de giderse ne olacak?’’ diyen TOBB bu sözlere tepki gösteriyor.

İleride nelerle karşılaşabileceği konusunda Derviş'i uyarma gereği duyuyorlar.

Hatta, birlikte hareket etmeleri halinde kendisine her zaman arka çıkacakları konusunda da söz veriyorlar.

TOBB yönetimi bir yandan Derviş'e sahip çıkarken, diğer yandan ‘‘daha süratli ol’’ uyarısında bulunuyor.

KAMU KÜÇÜLSÜN

Hatta, TOBB Başkanı Fuat Miras, süratli hareket etmemesi dolayısıyla Derviş'i şu sözlerle eleştiriyor:

‘‘Siz şimdi suyun kaynağını buldum, boruyu döşeyeceğim, yangını söndüreceğim diyorsunuz. Siz suyu getirene kadar ev yanıp bitecek.’’

Miras, ekonomik krizden çıkış için iç kaynağa yönelmek gerektiğini kabul ediyor.

Ancak, başta mevduat olmak üzere ek vergilerle bulunması yerine kamu kurumlarının küçültülmesiyle sağlanması yolunu öneriyor.

Miras, ilginç bir örnek veriyor:

ŞAŞIRTAN RAKAMLAR

‘‘Bizimle benzer nüfusa sahip olan Japonya ve İngiltere'de kamuya ait 12 bin araç var. Fransa ve Almanya'da da 15 bin kadar. Türkiye'de ise 280 bin. Bunların yarısı da otobüs, kamyon, kamyonet. Şoförleriyle birlikte bunların devlete masrafı 450 trilyon lira...’’

Derviş, verilen bu örnek karşısında hayrete düşüyor.

Miras devam ediyor:

‘‘2 milyon 850 bin memur var. Bunların bir milyonu bankamatik...’’

Derviş, önce Miras'ın ne demek istediğini anlamıyor, boş gözlerle bakıyor.

Miras açıklık getiriyor: ‘‘Bunlar çalışmadan her ay bankaya gidip maaş alanlar...’’

Derviş, ‘‘Bankamatiğin ne olduğunu şimdi anladım’’ diyerek gülüyor.

İşadamları, ekonomik krizden çıkışın kolay olacağına inanıyor.

Ancak bunun için kamuoyunun güvene ihtiyacı olduğunu belirtiyor.

Öncelikle, Siyasi Partiler, Seçim Yasası değişikliğinin yapılması gerektiğinin altını çiziyor.

KEÇECİLER: GÜVEN

Aylar sonra toplanan Yüksek Planlama Kurulu'ndan çıktıktan sonra Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler ile konuşuyoruz.

O da işadamları ile aynı şeyleri söylüyor.

Önce siyasetin piyasaya güven vermesi gerektiğini vurguluyor ve ekliyor:

‘‘Biz doğru yaptığımıza inanıyoruz, ama Mimar Sinan gibi olmalıyız. Süleymaniye'nin minaresi eğri denildiğinde yaptığını yapmalıyız...’’

Keçeciler, merhum işadamı Vehbi Koç'un, ‘‘Türkiye olmazsa zenginliğimin ne anlamı var’’ sözünü hatırlatıyor.

İşadamı da, siyasetçi de krizden çıkış yolu olarak benzer yönü gösteriyor.

Yazarın Tüm Yazıları