Milenyum'un mesajı Türkiye'de gizli

Ferai TINÇ
Haberin Devamı

Wall Street Journal Gazetesi, ‘‘Aslına bakılırsa M.S. 1000 yılında dünyada birçok şey oluyordu’’ diye başlıyor son bin yılın muhasebesini yaptığı yazıya.

Hint üniversitelerinde 0'ın kullanıldığından habersiz olan Romalıların ‘M’ ile gösterdikleri ikibinlerin başında Şii Fatimilerle Sünni Abbasiler arasındaki çatışmalar İslam tarihini biçimlendiriyor;

Avrupa'da III. Otto kendini kutsal Roma imparatoru ilan ederek tahtını Almanya'dan Roma'ya taşıyor;

Afrika'nın içlerinde demir çağı hüküm sürerken, Avrupa medeniyeti barbarlıktan bir parmak ileride fakat İslam, Hint ve Çin uygarlıklarının çok gerisinde kalıyordu.

Türk boyları gözlerini Orta Asya ve Kafkasların ötesine dikiyor, ama büyük Türk imparatorluğunu Anadolu toprakları üzerinde kurmak için 299 yıl geçmesini beklemeleri gerekiyordu.

Bizans ise İmparator II. Basil'in yönetimi altında en parlak dönemini tarihe yazıyordu.

Ve insanlık, kurtarıcı-mesihe mutlaka kavuşacağı umuduyla yeni milenyuma adım atıyordu.

Bugün insanlık, artık kıyametin de kurtarıcının da kendisi olduğunun bilinciyle üçüncü bin yıla hazırlanıyor.

Üçüncü milenyum, olağanüstü tanıtım fırsatları yaratıyor ve birçok ülke bu tarihi dönüm noktasında kollekif hafızaya adını kazımak için harıl harıl çalışıyor.

* * *

ÜÇÜNCÜ bin yılın sembolik değerlerini ve mekanlarını barındıran üç bölge var dünyada. Kudüs, Roma ve Anadolu.

Bu topraklar binyıl kutlamaları rekabetinde en şanslı ülkeler.

İlk ikisi üçüncü bin yıl şenliklerine ciddi programlarla hazırlanıyorlar. İsrail 5 milyon, Roma 30 milyon turist bekliyor. İtalya 2001'e kadar gerçekleştireceği 150 civarında büyük etkinlikle daha fazla turist çekmeye çalışıyor.

Ya Türkiye? İnsanlık tarihinin kilometre taşlarını, gerek inanç gerek kültür turizmi açısından bağrında taşıyan Türkiye ise sanki üçüncü bin yıla girmeyecekmiş gibi bu olaya ilgisiz.

* * *

BU konuda neler yapıldığını merak ettim, sordum soruşturdum.

Bazı turizm şirketlerinin kendi girişimleriyle başlattıkları programlar hariç hiçbir şey yapılmamış.

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği TÜRSAB'ın iki yıl önce hazırladığı bir proje var.

O zaman turizm bakanlığına sunulmuş olan bu projede, iki bin yılı fırsatını doğru değerlendirmek için bunu tek boyutlu bir inanç turizmi etkinliğinden toplumsal ve kültürel iletişim ve anlaşma ortamına dönüştürmek gerektiği vurgulanıyor, onun için de çok yönlü ve geniş hacimli bir çalışma gerektiği belirtiliyor.

Bu proje şimdi rafa kaldırılmış durumda. Ancak bir teselli var. O da yeni Turizm Bakanımız Ahmet Tan'ın, görevde olduğu kısa süre içinde bu konuya öncelik vereceğini söylemesi.

* * *

ÜÇÜNCÜ bin yıl, Osmanlı İmparatorluğu'nun 700'üncü kuruluş yıldönümü ile üstüste düşüyor.

Bu rastlantı, zengin tarihi, kültürel çeşitliliği ve muhteşem mozaiğiyle yeni bin yıla en uygun olan kardeşlik, barış ve uzlaşma mesajının Türkiye'de gizli olduğunu gösteriyor.

Bunu duyurmayı başarmak bir insanlık borcu oluyor.



Yazarın Tüm Yazıları