Ramazan Sofralarında Bu 4'lüden Uzak Durun

İftar ve sahurda yanlış beslenmek ağırlık hissi, kan şekerinde rahatsız edici oynamalar, kabızlık, mide ve sindirim problemleri, gaz, halsizlik, vitamin eksikliği, bağışıklık sisteminde zayıflama, halsizlik, sinirlilik, baş ağrısı ve hipertansiyon gibi pek çok soruna yol açabiliyor. Aynı zamanda yapılan hatalar nedeniyle sağlıksız şekilde hızlı kilo artışı veya tam aksine hızlı kilo kayıpları yaşanabiliyor.

Sahurda veya iftarda sindirimi zor olan yağlı besinlerden ve kızartmalardan kaçınılması gerekiyor. Çünkü bu tür besinler tüketilmesi gaz ve şişkinlik şikayetlerinde artışa ve reflü yakınmalarına yol açabiliyor. Kızartmalı gıdalar susama hissini artırabildiği gibi, fazla kalorili olmaları sebebiyle Ramazan ayı sonunda kilo alımına neden olabiliyor.

Ayrıca kızartılan yiyeceklerin içerisinde akrilamid adı verilen kanserojen maddeler oluşarak sağlıklı olan bir gıdayı tamamen sağlıksız duruma getiriyor. Bu nedenle gıdaları yağda kavurmak yerine haşlama, buharda, fırında veya ızgarada pişirmeye özen gösterin.

İftardan sonra şüphesiz gözler özellikle de tatlı arıyor.. Ancak hemen yemek üzerine tüketilen ve genelde tercih edilen şerbetli, hamurlu tatlılar kan şekerinizin ani yükselmesine sebep olduğu gibi, yüksek kalorili oldukları için porsiyonlara dikkat edilmezse kilo artışına da yol açabiliyor. Şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar, meyve tatlıları, komposto ve hoşaf tercih edebilirsiniz. Tatlıyı haftada bir iki günü geçmeyecek şekilde yemekten 2 saat sonra tüketebilirsiniz.

Ramazan ayı boyunca genellikle açlıktan çok susuzluk kişileri etkilemekte. Özellikle sahurda veya iftarda yenilen turşu ile salamura besinler su ihtiyacınızı daha da artırıyor. Bu sebeple sahurda peynir, zeytin tüketecekseniz suda bekletin veya tuzsuz olanları, salamura yapılmamış olanları tercih edin. Tuz içeriği yüksek olan salam, sosis, sucuk gibi işlenmiş et ürünlerini sahurda tüketmeyin. İftarda yemeklere, salatalara fazla tuz atmamaya dikkat edin. Karabiber, pul biber, kekik, kimyon, nane gibi diğer baharatlar ile yemeklerinizi çeşnilendirebilir, tuz kullanımınızı azaltabilirsiniz.

İftar sonrası bir çay demlesek de içsek diyenler dikkat! Özellikle siyah çay ve kahve diüretik etkileri nedeniyle vücuttan su atılımını artırabildiği gibi içeriğindeki kafeinin uyarıcı etkisi nedeniyle uykusuzluğa da neden olabilir. Bu yüzden siyah çay ve kahveyi çok fazla içmemeye özen gösterin.

Her siyah çay ve kahve içtiğinizde yanında bir bardak su içerek sıvı eksiğini kapatmaya çalışın. Papatya veya rezene gibi bitki çaylarını tüketmeniz sindirime de yardımcı olur, gaz ve şişkinlik problemlerinizi azaltmaya yardımcı olabilir. Kefir, tuzsuz ayran, süt gibi içecekleri yemekten iki saat sonra ara öğün yerine tercih ederek hem vitamin ve mineral desteği sağlarsınız hem de sıvı ihtiyacınızı gidermeye yardımcı olursunuz

Yaklaşık 16 saat açlıktan sonra, iftarda çok hızlı yemek yemek midede ağırlık, yanma hissi, bulantı, gaz ile kabızlık gibi sindirim sorunlara yol açabiliyor. Orucu iftariyelikler veya çorba gibi hafif besinlerle açmaya özen göstermelisiniz.

10-15 dakika gibi ufak aralar vererek ana yemeğe devam edilmeli. Araştırmalar gösteriyor ki; beyine giden tokluk sinyalleri midenin dolmasıyla ancak 15-20 dakika sonra gerçekleşiyor. Hızlı yemek yemek, doygunluk hissinizin geç gelmesine bu nedenle de porsiyon kontrolünüzü kaybetmenize ve kilo almanıza sebep olabilir.

İftarda olduğu gibi sahurda da hızlı hızlı yiyip hemen yatmak sindirim sistemi problemlerine sebep olarak sizi oruç tuttuğunuz gün boyunca rahatsız edebilir. Bu nedenle hem iftarda hem de sahurda yavaş yemek ve çok çiğnemek en doğru yöntemdir.

Fotoğraflar: iStock, Alamy, İngimage