Layık olduğumuz idare!

Ben "Her ulus layık olduğu idareye kavuşur" sözüne inanırım.

Bu nedenle sonuçlar beni şaşırtmadı.

Bundan sonraki durum beni daha çok ilgilendiriyor.

Haktan, hukuktan, doğruluk ve dürüstlükten bahsedenler sözlerini tutacaklar mı? Yoksa yeni bir seçim dönemine kadar bunlar unutulacak mı?

Bazı tosuncuklar, yeni yeni "gemicik"ler satın almaya devam edecekler mi?

Kara para babaları ve vergi kaçakçıları ortalıkta cirit atmayı, suç dosyaları olan milletvekilleri dokunulmazlık zırhının ardına saklanmayı sürdürecekler mi?

Ülkemizin barış, huzur ve kardeşlik ülkesi haline gelmesini diliyoruz ama sorunlar çok!

* * *

Seçim sonuçları ne olursa olsun, yoksulluk hálá ciddî bir sorun. İşsizlik de öyle. Demek ki ulusumuz yoksulluğa da, işsizliğe de, teröre de aldırış etmiyor.

Güneydoğu’dan gelen şehit cenazeleri yürekleri dağlamaya, milleti ağlatmaya devam ediyor ama bunun seçmeni ilgilendirmediği görülüyor.

"Borsa artmış, döviz düşmüş, hayatlarını kaybeden genç insanlarımızın neyine? Halk öncelikle evladının güvenliğini istiyor" derken yanılmışız meğerse. Fakat, bütün bunlara rağmen bizim halktan, haktan ve haklıdan yana tutumumuz değişmeyecektir.

Gücü eline geçiren insanların ülkeyi yemelerine göz yummak, hırsızlığa ortak olmak demektir. Yine gözlerimiz güç odaklarının üzerinde olacaktır.

Yolsuzluğa, haksızlığa, adaletsizliğe, kaynaklarımızın hayasızca sömürülmesine, laik Cumhuriyet ilkelerinin çiğnenmesine her zaman karşı çıkacağız.

* * *

Peki, vatandaş, kurulacak yeni hükümetten neler bekliyor?

Verilen sözler unutulmasın, hepsi bir bir tutulsun.

İşsizlik ve fukaralık mutlaka önlensin.

Din, ticarete ve siyasete alet edilmesin.

Atatürk ilke ve devrimlerine sadık kalınsın.

İçte ve dışta güçlü ve onurlu bir politika izlensin.

Tüm yabancı güç odaklarına hak ettikleri cevaplar en kararlı şekilde verilsin, Türk ulusunun haysiyeti yerle bir edilmesin.

Terör önlensin, analar, babalar ve tüm millet şehit cenazeleriyle ağlatılmasın.

Eğitimde çağdaşlıktan taviz verilmesin, aydınlık kuşaklar yetiştirilsin.

Tüm yurtta can ve mal güvenliği sağlansın.

İnsanlar sokaklarda da, evlerinde de huzur içinde yaşasın, vatandaş yönetimlere olan güvensizlikten kurtarılsın.

Düşünce ve ifade özgürlüğü sağlansın, ülkeyi soyanlar etrafta kahraman gibi dolaşırken, yazarlar-çizerler düşünceleri nedeniyle hapse atılmasın.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde uzlaşma yoluna gidilsin, Çankaya’ya laikliği özümsemiş, tüm ulusu kucaklayacak bir devlet adamı çıkarılsın.

Meclis’te "inat yasaları" çıkarılmasın, aklın yolundan şaşılmasın.

İnsanlarımız bu devletin vatandaşı olmaktan gurur duyar hale getirilsin.

Bütün bunlar vatandaşların en doğal, en masum, en haklı istekleridir.

Bir ülke yalnız adalet ve güvenlikle sonsuzlaşır, adaletsizlik ve güvensizlikle ise yıkılır.