‘‘Kurumsal’ını sevsinler!

Mümtaz SOYSAL
Haberin Devamı

Mister Ajay Chhibber, Dünya Bankası'nın Türkiye Müdürü.

Hiç merak etmeyin, adının yazılışında dizgi yanlışı falan yok; ‘‘c''den sonra, tek değil, iki ‘‘h''. Galiba, Üçüncü Dünyalı.

Bu Üçüncü Dünyalılar, Türkler'in bir kısmı da dahil, biraz tuhaf olurlar. Birinci dünyanın ‘‘en birinci'' üniversitelerinde okumaları, ufuklarının genişlemesine yaramaz. Tam tersine, oralarda okudukça, dünya görüşleri okudukları yerin görüş açısına endekslenip kitlenir.

Mister Ajay Chhibber de, California'nın ünlü üniversitelerinden Stanford'da doktorasını yapmış ve Mısır ekonomisine bakmak üzere Dünya Bankası'na girmiş.

Şimdi, TÜrkiye ekonomisine nasıl baktığına bir bakalım.

Hürriyet'in Çiğdem Toker'i, yıllardır ‘‘yapısal ve kurumsal reform'' lafını duymaktan gına getirdiği için, Mister Ajay Chhibber'in de buna benzer sözler söylediğini duyunca, ‘‘Haydi bizde lafı çok edildiği için reformun yapısalını anladık ama, kurumsalı ne ki?'' diye düşünmüş olmalı ki, sormuş: ‘‘Kurumsal reformdan kastınız nedir?''

Elcevap: ‘‘Enerji ve özelleştirme!''

Enerjide mutlaka bir ‘‘Düzenleyici Kurul'' oluşturulmalıymış.

Özelleştirme İdaresi ise bağımsız değilmiş; bağımsızlaştırılmalıymış.

El insaf.

Bir ülkenin yönetim hukukuna ters düşen reçete ancak bu kadar olur.

Böylece, Enerji ve Kaynaklar Bakanlığı'nda bazı aklıevvellerce sürdürülen ‘‘düzenleme kurulu'' çalışmalarının nereden kaynaklandığı anlaşılmış oluyor. Özelleştirme İdaresi Başkanı'nın, kırmızı ışıkta burnundan soluyan trafik canavarı gibi, arada bir ‘‘Siyasilerden yeşil ışık bekliyorum!'' diye sabırsızlanışındaki hikmet de.

Mister Ajay Chhibber'e anlatmalı ki, Türkiye'de 1961'den beri bir Devlet Planlama Teşkilatı vardır ve ülke gereksinmelerine göre genel enerji planlamasının önce orada düşünülmesi, Bakanlık'ça da uygulanması gerekir. İşin rekabete ilişkin yönleri açısından bir Rekabet Kurulu, yönetim hukukuna dönük yanları bakımından da çeşitli kademeleriyle işleyen bir yargı sistemi vardır.

Herhalde Amerika'nın 1920'de kurduğu Federal Enerji Komisyonu'ndan esinlenen Stanford mezunu, bütün bunları yok sayarak her şeyi tek bir ‘‘Düzenleyici Kurul''un kararlarına bağlayıp oraya da yabancı büyük sermayenin adamlarını oturtmakla enerji sorununun altmışaltıya bağlanacağını sanıyor.

Beklenirdi ki, Amerikalar'da mürekkep yalamış biri, hiç olmazsa oraların rasyonel işletmecilik falan gibi akımlarından etkilenip ‘‘Sizin KİT'leriniz siyasal kayırmacılığa kurban edilmiş; satacak olsanız bile, bir an önce özerkleştirin de iyi çalışsınlar!'' gibi bir şey tavsiye etsin. Hayır, Mister Ajay Chhibber, KİT'leri değil, Özelleştirme İdaresi'ni özerkleştirme peşinde.

Artık Türkiye'nin en büyük holdingi haline geldiğini, ‘‘kapsam'' işkencesiyle bütün kamu işletmelerinin elini ayağını bağladığını, başkanının hem böyle bir kuruluşta baş koltuğa oturup hem de Türk Havayolları'nda yönetim kurulu üyeliği yaptığını unutarak.

Mister Ajay Chhibber'in bu kafayla giderse pek yakında nasıl bir tezkere alacağı bellidir. Onun kafasıyla giderlerse, Türkiye'deki benzerlerinin de.



Yazarın Tüm Yazıları