‘Kral’a sözüm yok!

Lale Barçın İMER
Haberin Devamı

Merak etmeyin kısa tutacağım, çünkü Kral Video Müzik Ödülü konusunda söyleyeceğim herşeyi söyledim. Ve bu konuda yazmama kararı almıştım. Ne var ki ödül gecesinden bu yana telefonlarım susmak bilmiyor. Ödülleri protesto edenler, ödül alamadıkları için feci sarsılan sanatçılar vb. Beni en çok okuyucularım ilgilendiriyor. Onlardan gelen telefonlardan mutluluk duydum.

‘‘Yemiyoruz, yemedik...’’ görüşünde buluştu çoğu. O yüzden fazla söze gerek yok. Müzik dünyasında dönen dolapları hepimiz biliyoruz. Verilen ödüllerin halkın seçimi olmadığını, ticari bir kanalın ticari hesaplarını da. Üzülen sanatçılara, olayı protesto eden yapımcılara da sözüm şu. Beni ilgilendirmiyor, çünkü siz işinize geldiğinde basından duyarlılık bekliyorsunuz. Biz yıllardır yazıyoruz çiziyoruz kimsenin kılının kıpırdadığı yok. Pırıltılı elbiselerinizi giyip koşa koşa törene gidiyor, kendinizi Grammy almış gibi hissediyorsunuz. Aşağılandığınızın farkında bile değilsiniz. Ödül alamayanlar ise bir süre küskünleri oynayıp sonra da tıpış tıpış Kral TV'yle sözleşme imzalıyorlar. Para ödeyip klibinizi yayınlatıyorsunuz.

Bir kısmınız olayı protesto etmek için değil, ödül alamadığı için törene gitmiyor. Aranızdan biri çıkıp da ‘‘Kardeşim bu ödülü haketmedim, siz müzik dünyasını dinamitliyorsunuz, bu yüzden ödülünüzü almıyorum’’ deme cesaretini göstermediği sürece bu iş böyle devam eder gider. Ben de eğlenmekten başka bir şey yapmam. Hatta bir kez daha ‘‘Helal doğrusu bu Kral'cılara’’ derim. Halka gelince, halkı bu işe hiç karıştırmayın, çünkü halk seçmiyor, seçtiklerinizi ‘‘yemiyor’’, ‘‘yemeyecek’’ de!

Manzara gri

Uzun süredir pek öyle göze çarpan isimler çıkmıyor pop aleminde. 90'ların başında yaşanan pop furyası ve beraberinde gelen kargaşanın içinde bile pek çok ‘‘star ışığı’’ taşıyan isimler çıktı. Ama bugün bakıyorum da ilginç kişilikler hemen hemen hiç yok. Müzik dünyasında ‘‘Star’’ olmak için iki özellik gerekli: Karizma ve iyi şarkılar...

Dünya pazarında bir Jimmy Ray, bir Ricky Martin gibi isimler canlılıklarıyla pop piyasasını renklendirirken bizdeki durum gerçekten biraz gri. Tarkan'ın da uzun bir süre Türkiye'ye gelmeyeceğini hesaba katarsak durumumuz gerçekten can sıkıcı. Son olarak iddialı bir biçimde piyasaya lanse edilen bir Emre Altuğ vardı. Ondan umutluydum... Genç kızların hoşlanabileceği bir fiziğe sahip olmasına rağmen ‘‘starlık’’ yarışında ortalamayı yakalayamadı. Hemen söyleyeyim Altuğ'nun ‘‘İbret-i Alem’’ adlı albümü dinamizimden uzak bir çalışma.

Çok iyi müzisyenlere rağmen albüme bakınca yeni bir şey yok diyebilirim. Hatta epeyce sıkıcı olduğunu söyleyebilirim. Bildiğimiz ticari parçalar, bildiğimiz slovlar. Bir ilk albümünden çok da fazla bir şey beklemek gerekmiyor ama, şarkı tarzıyla biraz geç kaldığını düşünüyorum Emre'nin. 90'ların ortalarına doğru çıksaydı albümü başarılı olabilirdi, ama şu anki repertuvarıyla ne kadar istese de beklediği grafiği çizemez. Sesi iyi, tamam biraz ürkek olabilir, sempatik de bir yanı var, ama acilen başka şarkılar söylemesi gerekiyor. Çünkü bu piyasaya yenilik gerek yenilik...

Yazarın Tüm Yazıları