Koç, hayvancılığa zarar mı veriyor

Şanlıurfa’daki Koç-Ata-Sancak Çiftliği’nin ortağı olan Ethem Sancak, tarım ve hayvancılığın konuşulduğu toplantı için Türkiye Süt, Et Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Başkanı Erdal Bahçıvan ve Saray Halı-Saray Çiftliği’nin patronu Necati Kurmel’i de davet etmiş...

Kurmel’in Saray Çiftliği’nde 14-15 bin büyükbaş hayvanı var... Sık sık, "Bu işten çok iyi kazanıyoruz" mesajları veriyor. Hatta Saray Halı’yı elinden çıkarabileceğini de dillendiriyor.

- Gerçekten Saray Halı’yı satacak mısınız?

- Belki kendimize yabancı ortak buluruz... Daha kesin karar vermedik...

- Hayvancılık daha mı kazançlı, onun için mi bırakacaksınız halı işini?

- Saray Halı’nın yıllık cirosu 40 milyon dolar. Hayvancılıkta şimdilik bunun yüzde 60’ına ulaştık. Eğer hayvancılık halıyı geçerse, o zaman halıdan çıkarız.

Kurmel, arada Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ve Tarım Bakanı Mehdi Eker’i ziyaret ediyor, projeleri için arazi planlarını anlatıyor: "Bana Develi’de çorak arazilerden kiralık verin, ıslah edip hayvan varlığımı 25-50 bine çıkarayım. Sizden teşvik falan istemiyorum. Yeter ki kiralık da olsa arazi açın bana. Eğer hedefime ulaşırsam Türkiye’de et 2 YTL ucuzlar."

Kurmel ve Sancak gibi işadamları hayvancılıkta ısrar ediyor, başka işadamlarını da sektöre girmeye çağırıyor.

Buna karşın Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, St. Petersburg’da yaptığımız sohbette, "Koç-Ata-Sancak Çiftliği’nden çıkabiliriz. Arkadaşlarımız o işe sıcak bakmıyor" diyor. Bir başka buluşmada ise Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, aynı yönde konuşuyor: "Hayvancılıkta çırak çıktık. Oradaki ortaklarımız bu işi daha iyi yapıyor. Onlar başarıyla yürütebilir."

Kurmel, Koç Holding’in tepesinden gelen bu açıklamalara içerliyor: "Biz sürekli ’hayvancılıkta para var’ deyip, başka işadamlarını, çiftçileri teşvik etmeye çalışıyoruz. Koç kalkıp, ’zarar ediyoruz’ diyor. Milletin kafası karışıyor. Bu da hayvancılık sektörüne zarar veriyor."

St. Petersburg’daki Ramstore açılışı sırasında Koç Holding Perakende, Gıda ve Turizm Grubu Başkanı Ömer Bozer’le de konuyu uzun uzun konuşmuş, "Memnun kalmamış olabilirsiniz ancak işin sosyal yanını düşünüp, Koç adını hayvancılıktan, tarımdan çekmeseniz" diye üstelemiştim. Bozer de, "Biz de formül arıyoruz" yanıtı vermişti.

Aynı yönde bir konuşma da Divan Oteli’nin 50’ni kuruluş yıldönümü gecesinde Koç Holding CEO’su Bülend Özaydınlı ile yapmıştım. Özaydınlı, biraz daha çekilme yanlısıydı: "Bizim amacımız o çiftlikte bölgeye örnek olmaktı. Bu görevi yerine getirdiğimize inanıyoruz. Şimdi oraya harcadığımız mesaiden istediğimiz sonucu alamıyoruz."

Koç Grubu şimdilik Şanlıurfa’daki çiftlikten çekilmeyle tümünü devralma arasında gidip geliyor... Onlar bu ikilemi yaşarken, yeni yeni işadamlarının sektöre girişi, irili-ufaklı modern çiftliklerin sayısının artması, hayvancılığın geleceği açısından umut veriyor...

Hayvancılığa girenlerin sayısı arttıkça, Türkiye’nin sağlıklı et ve süte boğulduğu, tüketimin ucuzladığı günleri görür müyüz acaba?

Ot sıkıntısı çekiyoruz

SARAY Halı-Saray Çiftliği’nin patronu Necati Kurmel, 14-15 bin büyükbaş hayvan varlığını 25-50 bine çıkarmanın yollarını arayıp, ABD’den örneklerle hayıflanıyor:

"Adamlarda 100-120 bin büyükbaş hayvanın, hatta daha fazlasının olduğu çiftlikler var. Muazzam... Bizim de o büyüklüklere ulaşmamız lazım."

Kurmel, bir yandan daha da büyümenin planlarını yaparken, diğer taraftan da ilginç bir sıkıntısını dile getiriyor: "Bizim çiftlikte günde 360 ton ot tüketiliyor. İnanın ot sıkıntısı çekiyoruz. Ot bulamıyoruz."

Hayvana yedirecek ot bulamamak... İnsanın inanası gelmiyor...

Türkiye, Avrupa’nın ’Ana’sı olabilir mi

SANCAK Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak, Batı Avustralya Eyaleti Tarım Bakanı Kim Chance’ye kafasındaki Türk tarımını anlatıyor:

"Avrupa Birliği (AB) ile müzakerelere başladık. Önümüzdeki 10 yıl içinde Türk tarım ve hayvancılığını AB’ye iyi şekilde hazırlamak istiyoruz. Türkiye, AB’nin ’Ana’sı olsun, Avrupa’yı beslesin istiyoruz. Bize bu konuda rehberlik yapın, destek olun."

Chance, her türlü desteğe, ortaklığa, işbirliğine hazır olduklarını belirtiyor.

Türkiye, tarımda Avrupa’ya ’Ana’lık yapabilecek vizyonu ortaya koyabilir mi?