Kısa yazılar

Aşk şarkıları...

Eskisiyle, yenisiyle... Hani misal "İçimde kim vardır bir bilebilsen, kendini bulursun kalbime girsen"den tutun da "Cenneti değişmem saçının teline, ömrümün yettiği kadar seni severim"e kadar...

Bu gibi şarkıların hepsinin, ilişkinin kaçıncı ayında yazıldığına bir bakılsa diyorum... Aşk konusunda bayağı kapsamlı bir araştırma yapılmış olur.

Laga luga konuşup duruyoruz, elimizde "bilimsel" bir araştırma olur hiç olmazsa!

*

Şu Cennet şarkısına değinmişken...

Sevgili Hakkı Devrim’e sormak istiyorum, doğrusu "Cennet(e) değişmem saçının telin(i)" değil midir?

"Cennet(i)" deyince aşığın söylemek istediğinin tam tersi bir anlam çıkmış olmuyor mu ortaya?

Bir yandan da "Bir tek ben miyim Türkçe bilen" düşüncesiyle, doğrusunun şarkının dillerdeki hali olduğuna ikna olasım gelmiyor değil.

Son umudum Hakkı Devrim.

*

Madem şarkılardan açıldı söz... Ve de aşktan...

Aslında Demet Akalın’ın şarkısını gelecek kuşaklara, yüzlerce yıl sonraya aktarmak üzere korumaya almak lazım!

Artık TRT mi saklar bir kopyasını... Yahut bu yönde çalışan müzeler mi vardır...

"Sevgilimi koluma takarım

Bebek’te üç-beş tur atarım

Olmadı bi de sinema yaparım

Gördüğün gibi çok unutkanım"

Hani "Aşkın Tarihi"ni araştırmaya falan kalkarlarsa 2008 yılına denk gelen hali budur, bilgileri olsun.

Demet Akalın’ın şarkısı hakikaten durumun özetidir.

*

Eda Taşpınar

Süreyya Yalçın

Bakıyorum, ikisini birbirinin alternatifi gibi görenler var. Aynı kefeye koyanlar...

Yapmayın arkadaşlar!

Birini, hemen öylece, üstündekilerle dünyanın moda merkezlerinden birine, en ünlü modacıların defilesine götürüp podyuma koyabilirsiniz. Ötekiniyse Katar Emiri’nin sarayına!..

*

Kim, nerede, ne yaparken görüldü!

Hani gazetelerin böyle köşeleri var... Oradan esinlenerek...

TAYYİP ERDOĞAN: Her ihtimale karşı kendisine bir CV hazırlarken.

ABDÜLLATİF ŞENER: Kısa dönem hapis yatmasını sağlayacak sakıncalı bir şiir ararken.

HİLMİ ÖZKÖK: "Gizli Kalmış Deyimler Sözlüğü" hazırlarken.

TOLON ve ERUYGUR PAŞALAR: Önlerindeki deftere 100’er kere ’Darbe kötü bir şeydir’ yazarken.

AHMET ALTAN: Tişörtüne "Yaşasın Ergenekon" yazdırırken.

RAHMİ KOÇ: Sinekkaydı tıraş olurken.

FOK BADEM: Bir televizyon kanalıyla jüri üyeliği ve bir sabah programı için anlaşma imzalarken.

GÜLBEN ERGEN: Aynanın karşısında Atlas bebeği nasıl tutarsa daha iyi fotoğraf vereceğinin provasını yaparken.

TUBA ÜNSAL: Ha bire aşka yelken aça aça Yelken Kulübü’nden onur ödülü alırken.

ANGELINA JOLIE-BRAD PITT: Yeni bir çocuk yapmak için döşek ararken.

HINCAL ULUÇ: Hıncal Uluç’a hayranlığını belirtip, tebriklerini iletirken.

HERHANGİ BİR TÜRK: "Ergenekon’u Anlamak" adlı kitabı okurken.

SEREN SERENGİL: Tütüsünü giymiş piyano çalarken ve "Bana dadımı çağırın" diye bağırırken.

KAYAHAN: Nilüfer için bir Ergenekon planlarken.

MIŞ MUŞ

ÆZamanın her şeyin ilacı olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış.Bilim için de ilaç; bakın cümle álemin bildiği şeyi zamanla kanıtladılar çok şükür!

ÆKüresel ısınma böbrek taşı yapıyormuş.Bu da Ergenekon gibi bir şey demek, her şeyin müsebbibi!

ÆTuba Ünsal ile sörfçü Bora Kozanoğlu’nun ilişkisi aşk değil yakınlaşmaymış.Anladık! "Bedenlerin yakınlaşması" yani di mi?
Yazarın Tüm Yazıları