Kısa vadeli avans hesabının tarihçesi (1)

11 HAZİRAN 1930 tarihli Merkez Bankası Kanunu'nun 32. maddesi şöyledir: ‘‘Banka, Hazine tediyelerini ifa, memleket dahil ve haricinde para nakil işlemlerini temin eder.’’

Kanunun hiçbir yerinde kısa vadeli avans hesabı diye bir terim kullanılmamıştır. Çünkü, bu kanun çerçevesinde, Hazine'nin Merkez Bankası'ndan kredi kullanması mümkün değildir.

Banka'nın kurulmasından az sonra vergi gelirleriyle harcamalar arasındaki zamanlama farkının yaratabileceği nakit ihtiyacının Merkez Bankası'ndan bir avans kullanılarak çözümlenmesi fikri doğar. Meclis zabıtlarında da, encümen raporlarında da bu avans hesabının bütçenin finansmanı için olmadığı, yıl sonlarında mutlaka sıfırlanacağı yolunda görüşlere rastlanmaktadır. Avans hesabının üst limiti, devlet bütçesinin büyüklüğüne değil, Merkez Bankası'nın ödenmiş sermayesine bağlanmıştır.

DEĞİŞME BAŞLIYOR

2 Temmuz 1932
tarihli 2062 sayılı yasayla 32. madde şu şekilde değiştirilmiştir: ‘‘Banka, Hazine'nin hitamı vadesine azami üç ay kalmış bonolarını resen ıskonto edebilir. Bu işe Banka'nın tediye edilmiş sermayesinin yüzde 40'ından fazlası tahsis edilemez.’’

24 Haziran 1938
tarihli 3492 sayılı yasayla 32. madde daha kapsamlı bir hale getirilmiş ve avansın adı konmuştur: kısa vadeli avans hesabı. Yeni 32. madde şöyledir:

‘‘Madde 32

1. Banka, devletin gerek dahilde, gerek ecnebi memleketlerdeki tahsilat ve tediyatını ve bilcümle Hazine muamelatını ve memleket dahil ve haricindeki her nevi para nakil işlerini ifa ve temin eder.

2. Banka, miktarı sermayesiyle ihtiyat akçeleri toplamının yüzde 50'si nispetinde olmak üzere Hazine'ye kısa vadeli bir avans hesabı açar. Bu avans hesabına tatbik olunacak faiz nispeti, Hazine ile Banka İdare Meclisi arasında kararlaştırılır.’’

32. maddenin ilk ciddi yozlaşması çok partili döneme geçişten sonra yaşanmıştır. Artık, yasanın koyduğu avans limiti yetmemektedir. Enflasyon nedeniyle yasanın koyduğu avans limiti reel anlamda giderek azalmaktadır.

27 Nisan 1955 tarihli 6544 sayılı yasayla 32. maddenin ikinci fıkrasının ilk cümlesi şu şekilde değiştirilmiştir: ‘‘Banka, miktarı cari yıl masraf bütçeleri yekûnunun yüzde 15'ini geçmemek üzere Hazine'ye kısa vadeli bir avans hesabı açar.’’ Bu cümlenin yürürlüğe girmesiyle 1955 yılındaki emisyon hacmindeki genişleme ilk kez yüzde 30 civarına fırladı.

BEYAZ SAYFA

Ekonomik istikrarın sağlanacağı umuduyla 1961 yılında ilk kez kısa vadeli avans hesabı konsolide edilip sıfırlanmıştır. Avansın limiti bütçe ödeneklerinin yüzde 5'ine çekilmiş ve mali yıl sonunda kapatılması kaydı yasaya konmuştur. Askeri hükümetin bu uygulaması da uzun ömürlü olamamıştır.

21 Nisan 1965 tarihli 583 sayılı yasayla 32. maddenin 2. fıkrası yeniden değiştirilmiş ve avansın limiti bütçe ödeneklerinin yüzde 10'una çıkarılmıştır. Yapılan değişiklikle mali yıl sonunda avans hesabı kapatılır ibaresi ise tamamen kaldırılmıştır.

Heyecanlı serüveni gelecek pazar günü anlatmaya devam edeceğim.
Yazarın Tüm Yazıları