Kibrin resmi çekilse

K-Mart zincirinde ‘marka’lı eşyaların yıllık satışı 1,5 milyar doları aştı 2002’de. ‘Ağırlama’ adlı, satışından 136 milyon dolar kazandığı ilk kitabından sonra 39 kitabı daha yayımlandı.

Köşe yazıları 200 gazetede yer aldı. 120 kanalda özel şovlarını sürdürüyordu.

Manhattan’ın güney ucundaki devlet mahkemesinin önünde barikatlar. Karşı kaldırımda da aynen. Üç ayaklı sehpa üstünde düzineyle kamera, omuzlarda sağlı sollu makine taşıyan fotoğrafçılar, not defteri açık muhabirler bekleyişte. Üniformalı polislerin mahkeme binasına sokmadığı yazılı-görüntülü basın mensupları sabırsızlanıyor.

Kapıda bir canlılık başlıyor. Genç kız ve erkekler koşar adım binadan çıkıyor. Ellerinde kırmızı kaşkollar, karşı kaldırıma doğru sallayarak mesaj veriyorlar. Ekran haberlerinde çalışanlar ise numaralı kartonları kaldırıp TV yapımcılarına sinyal gönderiyor. Bunlar adliye muhabirleri. Kaşkolda ‘Kırmızı’ iyi haber değil, davanın sanıkları için. Jüri, Martha Stewart’u suçlu buldu diyorum canlı yayını izlerken. Tahmin ettiğim gibi çıkıyor sonuç.

Az sonra kürk yakalı paltosu içinde Martha görünüyor çıkışta. Sarı saçlarının çevrelediği çehresinde belli belirsiz zoraki bir tebessüm. Yenilgiye alışık değil Amerika’nın bir numaralı ev kadını. Dört avukatı arasında merdivenleri inmeye başlıyor. Bu arada kulağıma sloganlar gelmeye başlıyor. Kamera kaldırımda bir grup insan üzerinde odaklanıyor. Kadınlar ‘We love you, Martha! (Seni seviyoruz)’ diye çığlık çığlığa bağırıyorlar.

AMERİKALININ AŞKI

Acaba ne gibi bir sevgi bu? İçlerinde Martha’yı tanıyan kimse var mı? Amerikalının aşkı-sevgisi nereye kadar? Sınırsız koşulsuz mu? Bir dizi soru gelip geçiyor aklımdan. Güvenilmez Amerikan kadını ve erkeğinin aşkına, dostluğuna ve de arkadaşlık sadakatine. Bugüne kadar çok örneklere şahit oldum, sevgi ve dostlukların ne denli pamuk ipliğine bağlı olduğunu izledim. Martha’nın da 62 yıllık yaşamında ilk kez bu acı gerçeği öğrendiğine eminim. ‘Marka Kadın’ yakın sandıklarının sahte sevgi ve sadakatine kurban giden en son örnek.

Amerikalı kadınlara kendi adını taşıyan TV programlarında, özel dergisinde fırında et kızartma, üzümlü pasta tarifinden, salata tabağı süslemesi, yemek masası düzenlemesi, odalarda yağlı boya, duvar kağıdı seçimine, misafir ağırlama, bahçe tanzimine, giyim-kuşama kadar öğreticilik yapan Martha Stewart sahibi olduğu hisseleri usulsüz satmaktan suçlu bulundu.

Forbes dergisinin milyarderler listesine aldığı, ülkenin en ünlü kadını Martha önümüzdeki Haziran’da devlet mahkemesi hakiminin vereceği kararla cezaevine girecek. Hukukçular hapis süresinin asgari bir yıl olacağı görüşünde.

YAKINLARININ İHANETİ

Gençlik günleri geride kalmasına rağmen hálá cazibesini muhafaza eden Martha’nın yaşamı şimdi zirveden tabana doğru iniş yönünde. Birkaç ay öncesine kadar rüyasında görse kabus diyeceği mahkumiyet kararı özünde, savcılarının iddianamesi değil en yakın bildiklerinin ihaneti yatıyor.

2001 sonunda ImClone şirketinden aldığı 45 milyon dolarlık hisselerin düşeceğini haber veren borsacının tüyosu üzerine hisseleri elinden çıkarıp 45 bin dolar kár eden milyarder kadın özel sekreteri ve iki dostunun duruşmalardaki ifadesiyle ‘Marka’ adı üzerine ‘mahkum’ damgası vuruldu.

Sekreteri Karen Patton Seymour mahkemede ‘Ben Martha’yı çok seviyorum. Kendi pişirdiği erik kekini bana yılbaşında hediye etti’ diye ağlamaklı ifade verdikten sonra patronunun borsa komisyoncusuyla yaptığı konuşmayı bilgisayarda değiştirdiğini açıkladı. Ardından kızlık arkadaşı Mariana Pasternak Martha’nın özel uçağıyla çıktıkları bir Meksika gezisini anlattı:

‘Rüya gibi tatil geçirdik. Yatla adaları dolaştık. Geceliği 1500 dolarlık dairelerde kaldık. 500 dolarlık masaj yaptırdık, şampanya patlattığımız akşam yemeğine 1060 dolar ödedik. Yatta güneşlenirken komisyoncusu aradı, aldığı haber üzerine ImClone hisselerini elden çıkarmasını söyledi. Martha sonra ‘Ne güzel değil mi, komisyoncu böyle bilgi veriyor?’ diye övündü.’ 20 yıllık dostu, grafik sanatçısı J.C. Suares de Martha’nın çikletten, poğaça ve kahveye kadar bozuk parayı geçmeyen alışverişleri de yasadışı olmasına rağmen masraf hesabına yazdığını açıklayarak karakter karalaması yaptı.

HUYSUZ, PARAGÖZ, HASİS

Huysuz, kendini beğenmiş, para canlısı, hasis bir patrondu Martha. İhtirası mantığını kitlemişti. K-Mart zincirinde ‘marka’lı eşyaların yıllık satışı 1,5 milyar doları aştı 2002’de. ‘Ağırlama’ adlı satışından 136 milyon dolar kazandığı ilk kitabından sonra 39 kitabı daha yayımlandı. Köşe yazıları 200 gazetede yer aldı. 120 kanalda özel şovlarını sürdürüyordu. Altı villası, at beslediği çiftlikleri de var servet dosyasında.

Duruşmalarda sfenks gibi sessiz kaldı. Beraat edeceğine inanmıştı. Suçlu bulunduktan sonra, yasalar izin vermediği için, adını taşıyan şirketin baş yöneticiliğinden istifaya mecbur kaldı.

Newsweek dergisinin kapağındaki fotoğrafına bakarken ‘Kibrin resmi çekilse bundan iyisi bulunmaz’ diye düşündüm.
Yazarın Tüm Yazıları