Kadının yeri...

Kadın; güzelliğin, zarafetin sembolü, şefkati, anlayışı, fedakarlığı ile eşini ve yavrularını kucaklayan, hayatın tüm zorluklarına karşı cesur yüreği ile savaşan, eşsiz bir varlık...

Haberin Devamı

Ne yazık ki, içinde yaşadığımız 21. yüzyılda, kadına yönelik negatif ayrımcılık, şiddet ve psikolojik baskının en çağdaş ülkelerde bile tam anlamıyla kırılamadığını görüyoruz...
Şeriatla yönetilen ülkelerde ise kadın haklarından söz etmek neredeyse imkansız.
Genç yaşında aramızdan ayrılan sevgili Duygu Asena’nın dediği gibi oralarda kadının adı hiç yok...
Fotoğrafta gördüğünüz, İran’da bir basın toplantısı...
Erkekler sandalyelere kurulmuş ya da ayaktalar, kadın gazeteciler ise yere oturmuş not tutuyorlar.
Erkekler gayet rahat bir şekilde otururken, kadınlar yerlerde...
İran’da kadın gazetecilere verilen bu yere baktığımda içim sızladı.
Bizler Türk kadınları olarak ne kadar şanslıyız...
Ulu önderimiz Atatürk’ümüzün kurduğu cumhuriyetin çocukları olarak dünyaya geldik.
Kadınlarımız her geçen gün çok daha iyi şartlara sahip oluyorlar.
Yeni çıkan kanunlarla da kadınımızın hakları korunma altına alınıyor.
Elbette, daha gidilecek uzun bir yol var.
Kadına yapılan her türlü maddi-manevi baskının, şiddetin sona erdiğini görmek en büyük isteğim ve arzum.
Cumhuriyet kadınlarının her türlü zorluğu yenecek güçte olduğuna inanıyorum ve onları gerçekten hak ettikleri yerde görmeyi inançla ve özlemle bekliyorum.

Tatil

Haberin Devamı

Bedenimi, ruhumu birlikte dinlendirmeye nasıl ihtiyacım olduğunu fark ettim tatilde geçen günlerimde.
Bodrum’daki evimde huzur içinde dinlenirken, evimin eksiklerini de mümkün olduğunca giderme imkanı buldum.
Tekne ile çıktığım küçük yolculukta; denizin maviliğinin gökyüzüyle birleşmesini izlemenin, geceleri mehtabın suya yansımasının verdiği huzuru hissetmenin ve çok yakın dostlarımla bu eşsiz güzellikleri paylaşmanın tadına doyamadım.
Şimdi tatilden dönerken büyük bir moralle ve tazelenmiş bir ruhla Harbiye Açıkhava’da vereceğim konserime hazırlanıyorum.
5 Eylül’de buluşmak dileği ile...

Hürrem ve bebeği

Muhteşem Yüzyıl’da izlediğim ilk bölümden itibaren sevdim Meryem Uzerli’yi.
Sadece güzelliği değil, gözlerinden yansıyan masumiyeti de etkilemişti beni...
Sonra aniden diziyi ve her şeyi terk ederek gidişi herkes gibi beni de şaşırtmıştı.
Şimdilerde de hamilelik haberi geldi güzel Meryem’in...
Hesapsız, entrikasız bir kadın olduğuna inanıyorum ve kararını sonuna kadar destekliyorum.
Çocuğunun babasını ise anlayabilmiş değilim!
Aşkının izlerini ne çabuk sildi ve yeni bir aşka başladı?
İşte kadın ve erkek arasındaki farklardan biri de budur.
Cesur yürekli Meryem’e annelik çok yakışacak ve geleceği her bakımdan muhteşem olacak.
Hissediyorum... Hatta biliyorum...

Yazarın Tüm Yazıları