İyimserliği yönetmek

IMF Avrupa Direktörü Michael Deppler'in Türkiye ile ilgili gözlemi ve gözlemin içine sıkıştırdığı uyarıları bizi bize çok doğru anlatıyor:

- Türkiye iyimserliği yönetmekte zorlanıyor.

Bu gözlemin ardında üç uyarı var:

1) İyimserlik de Türkiye'de risk oluşturuyor. 2) Türkiye devamlı iyimserlik ile kötümserlik arasında gidip geliyor. 3) Türkiye bir türlü gerçekçi davranmıyor.

* * *

Gerçekten bizler olağanüstü durumları yönetmeyi beceremiyoruz. Bu durum siyaset için de geçerli, özel hayatlarımız için de!

Biz hasta olmak ile iyileşmek arasında nekahat dönemi olduğunu çabuk unuturuz.

* * *

Evet, 2001 yılında çok zor günler yaşadık. Belki de şimdiye dek yaşamadığımız kadar zor. Moralimiz bozuldu, omuzlarımız göçtü. İçimize afakanlar bastı. Ruhumuz karardı.

İnşallah, 2002 yılı daha iyi geçecek. Allah, bir daha bir ‘‘2001 yılı’’ göstermeyecek.

Her şeyden çok da morale ihtiyacımız var. Ancak...

* * *

Bakıyorum, şimdi de en tepeden en aşağıya kadar safi iyimserlik doluyuz. Sanki o zor günleri yaşayanlar bizler değiliz.

Başbakan'a bakıyorum, fiziki görünümü bile değişmeye başladı, maşallah çökük avurtları dolmaya başladı, yüzüne bir renk geldi.

‘‘Ne oldu?’’ diye sorulunca, ‘‘Türkiye iyiye gitmeye başlayınca bana da moral geldi’’ diyor. Allah daha da sağlıklı kılsın!

* * *

Gazetelere bakıyorum, hakikaten eleman arayan ilanlarda artış var.

Sokaklarda insanlara bakıyorum, suratlarındaki ifade bile değişmeye başladı.

Mağazalar yine dolup taşıyor.

* * *

Soruyorum kendime. Gerçekten ne değişti?

Kusura bakmayın ama ben iyileşmenin emarelerini doğru dürüst göremiyorum.

Evet, morallerin düzelmesi iyi, iyileşmek için önce iyileşebileceğimize inanmamız lazım.

Ancak iyileşmek ile iyileşmeye başlamak aynı şeyler değil.

Türkiye nekahat dönemini atlatmadan sokaklara düşerse, yeniden hastalanma ihtimali yüksek olur.

* * *

Mağazalardaki hareket mevsim sonu stok eritmeye yönelik fiyat indirimleri.

Buraya yansıyan hareket gelir artışının sonucu değil, olumsuz beklentilerle harcamalarına bir yıldır dikkat edenler şimdi ucuzluktan yararlanmak istiyorlar.

Gazetelerdeki eleman arayan ilanlardaki artışlar yeni iş imkánlarının açıldığını göstermekten çok bu işsizlik ortamında işverenin pahalı ve yaşlı çalışanı ucuz ve genç elemanla değiştirme (replase etme) gayreti.

ABD'de Başbakan'a ekonomik imkánlar sunulmadı, sadece konu bir komisyona havale edildi.

* * *

Katiyen moralimizin tekrar bozulmasını istemiyorum. Ancak, abartmaktan korkuyorum.

Abartmak pamuk ipliğine bağlı moralimizin, en ufak bir aksilikte hemen çökmesine neden olabilir.

Beklentiler gerçekçi yükselmiyor.
Yazarın Tüm Yazıları