İran için taşlar döşeniyor

CHICAGOBILL Clinton muhtemel bir İran savaşına dönük kaygılarını anlatırken, sokakta toplanan birkaç bin kişi, savaş karşıtı gösterilerle yeri göğü inletiyor.

Kısa süre önce, Chicago’da on beş kişilik çok dar bir yemek. O dar gurupta, üç-dört Türk var. Chicago’da yaşayan, 35-40 yaşlarında Türk iş adamları.

Yemeğin onur konuğu Bill Clinton değil, başkan adaylığına hazırlanan eşi Hillary Clinton. Dışardaki gösterinin etkisiyle, Bill Clinton:

"Amerika, İran’la sanki bir savaşa hazırlanıyor. Bunu mutlaka önlemeliyiz. Bush çok yanlış yapıyor. Bu arada, en çok ihtiyacımız olan ülke, Türkiye. Çünkü, Türkiye’nin hem İran’la, hem İsrail’le ilişkisi var."

Clinton
, savaşın tehlikesine dikkat çekerken, sokakta toplanan savaş karşıtları Bush’un kuklasını yakıyor. "Artık savaş istemiyoruz, İran, Irak değildir" pankartlarıyla.

HILLARY’E DESTEK

Bu öyküyü, bana o yemeğe katılan bizim iş adamlarından biri anlatıyor.

Chicago’da yaşayan Türkler’in büyük bölümü, başkan adaylığında Hillary’ye destek veriyor.

Oysa, Chicago’nun bir senatörü Barack Obama, yine Demokratların başkan adayı. Hillary’nin rakibi. Chicago’lu Türkler, Hillary’ye hem para topluyor, hem kampanyası sırasında işlemesi için, Türkiye ile ilgili, Amerikan kamu oyunda geçerli olabilecek bilgiler aktarıyor.

Bizim iş adamlarının her birinin ayrı bir öyküsü var. Kimi Bingöl’de çobanlıktan, burada milyonerliğe, kimi öğrencilikten ticarete, ayrı ayrı başarı öyküleri.

GREENSPAN’İN ANISI

Üç gündür Amerika’dayım. Otelde TV’yi ne zaman açsam, ciddi tartışma programlarının önde gelen konusu İran. Tıpkı Irak saldırısı öncesindeki gibi. Amerikan kamu oyu sanki yeni bir savaşa hazırlanıyor gibi.

Bu havaya şimdi Amerikan Merkez Bankası eski başkanı Alan Greenspan’ın anıları katkıda bulunuyor. Greenspan’ın anılarını topladığı kitabı bir kaç gün önce piyasaya çıkıyor. TV kanallarında ve gazetelerde onunla röportajlar var. New York Times’da Greenspan:

"Irak savaşı öncesinde Beyaz Saray’da Başkan Bush ve yardımcısı Cheney ile beraberdik. Ben onlara, dünya petrol rezervlerini korumak istiyorsanız, Saddam’ın tasfiyesi şart, dedim. Gerçi, ikisinden de, petrol rezervleriyle ilgili bir şey duymadım, ama Beyaz Saray’da savaşa alternatif olabilecek bir başka plan da görmedim"

Birinci elden itiraflar. İran’a dönük hazırlıklara döşenmeye başlanan taşlar gibi.

Bir kentte yüz ayrı dilde gazete

CHICAGO Belediye Başkanı Richard Daley İrlanda asıllı. Yirmi yıldır belediye başkanı seçiliyor. Eyalet Valisi Rod Blagojevich Sırp asıllı.

Chicago çok çeşitli ülkelerden en çok göçmen alan kentlerden biri. Tam etnik mozaik. O kadar çok farklı ırk var ki, Chicago’da günde yüz ayrı dilde gazete yayınlanıyor. Hemen her etnik gurup, kendi dilinde, kendi gazetesini çıkartıyor.

Ayrıca, her etnik gurup, her yıl etnik festival düzenliyor. Etiopyalısı, Meksikalısı, Almanı, Polonyalısı, İrlandalısı, Madagaskarlısı, Perulusu, Kenyalısı, Fransızı, Porto Ricolusu ve daha başka milletlerden insanlar. Konuşulan dil sayısı yüzü geçiyor.

Bu kadar farklı, ama çoğulcu etnik yapıda, hangisine sorarsanız, "ben Amerikalıyım" diyor. Bizde o çok tartışılan, üst kimlik olmak üzere. Kimse, kimsenin diline, dinine, geleneğine, kıyafetine, hangi dilde eğitim yaptığına karışmıyor, karışmak aklına gelmiyor.

Onlar, "Amerikalıyım" kimliğinde buluşuyor. Vali ile Belediye Başkanının farklı ırkları bile, kimlikteki tartışmasız kabullenmenin en net göstergesi. O kalabalık etnik yapı, bir Sırp’ı ve bir İrlandalı’yı, kendilerini yönetmesi için, rahatlıkla seçebiliyor. Onların ırkına göre değil, yaptıkları işe göre, oy veriyor insanlar.

Çok ayrı bir konu, ama dikkat çekici. Chicago’nun yer aldığı İllinois Eyaleti’nde on bir tane nükleer santral var.

Çankaya’ya Mavi Kod

ANKARA’dan Münih’e uçarken, Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile karşılaşıyorum. Akdağ, bölgesel sağlık sorunlarının tartışılacağı Belgrad’ta bir toplantıya katılmak üzere, Münih’e gidiyor.

Bir ara kendisiyle sohbet ederken ilginç bir bilgi aktarıyor:

"Çankaya’da Cumhurbaşkanına ve Başbakanlıkta Başbakana, bu arada yüksek yargı organlarının başkanlarına Mavi Kod uygulayacağız. Mavi Kod, herhangi bir sağlık sorunu ile karşılaşıldığında, o sorunun tedavisi ve giderilmesi için, önceden yapılan bir plan. İşlerin o plana göre, hızla yerine getirilmesi. Bu grip de olabilir, bir kalp sorunu da olabilir. Anında tıbbi müdahalenin, programa bağlanması."

Normalde, vatandaşlar için çalışan 112 sistemi, devlet büyükleri için Mavi Kod’a bağlanıyor.

Sağlık Bakanı geçen hafta, Mavi Kod’u, Cumhurbaşkanı Gül’e anlatmak için, Çankaya’ya çıkıyor.
Yazarın Tüm Yazıları