İmajımız tam düzelirken

AVRUPA kulislerinde Türkiye konusunda olumlu bir gelişme var. Türkiye'nin imajı düzeliyor. Bu da Türkiye ile konusundaki kararları etkiliyor.

Denktaş'ın Kıbrıs görüşmelerine geri dönmesi ve Avrupa Ordusu ile NATO arasında engel çıkartmamama kararı Türkiye'nin imajının değişmesinde etkili oldu. Bu sayede Türkiye, Avrupa hedefindeki kararlılığı gösterirken, ortak değerleri paylaşmaya hazır olduğunu belli etti. ‘‘Uzlaşma yeteneği olmayan ülke’’ görüntüsünü düzeltti.

Bu gelişme, Avrupa'nın Kıbrıs ile ilgili değerlendirmelerini ve İnsan Hakları Mahkemesi'nin Türkiye'ye yaklaşımını olumlu etkiledi.

Ama nedense, düşünce özgürlüğünün terörizmi besleyeceği takıntısı yüzünden, Ulusal Program'da kısa vadeli hedeflerimiz arasına kendi irademizle aldığımız 312 ve 159 madde değişikliklerini olmaları gerektiği gibi yapamıyoruz.

* * *

AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi'nin Türk hakimi Rıza Türmen, 312. Madde değişikliğinde ‘‘kamu düzeni’’ unsurunun madde içinde değerlendirilmesi konusunda ciddi eleştiriler getiriyor.

İnsan Hakları Mahkemesi'ne gelen şikayetler arasında hálá işkence davaları bulunmasına rağmen, Güneydoğu davalarının bittiğini belirten Hakim Türmen'e göre, Türkiye'nin profilinin yükselmeye başladığı bu geçiş döneminde 312 madde değişikliği sıkıntı yaratacak.

Türkiye'nin profilinin yükselmesi, İnsan Hakları Mahkemesi'nde Türkiye aleyhinde açılan davalarda dostane çözüm olanağına fırsat veriyor. Mahkeme, Türkiye'nin mahkum olacağı davalarda anlaşmayı destekliyor.

Ama 312 değişikliği olduğu gibi geçerse yeni sorunlar çıkacak.

Çünkü ‘‘kamu düzeni’’ unsurunun madde içinde değerlendirilmesi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kriterleri açısından kabul edilebilir değil. Orada esas olarak, eylemin ‘‘şiddet unsuru’’ içerip içermediğine bakılıyor.

MHP lideri Bahçeli, bu değerlendirmeleri önemsemiyor. ‘‘Benim iç hukukum kimseyi ilgilendirmez’’ havası var onlarda.

Bir önerim var. Bahçeli Avrupa'ya gönderdiği temsilcileri ile görüşsün.

Bakalım Avrupa Parlamentosu ile yakın temasta bulunan Karma Parlamento Komisyonu'nun MHP'li başkanı neler anlatacak. Avrupa Konseyi'ndeki Türk parlamento heyeti içindeki MHP'liler neler söyleyecek.

Avrupa'da terörizme karşı mücadele konusundaki temel yaklaşımları en iyi onlar izliyor.

* * *

TERÖRİZME karşı mücadele, demokrasi ve insan haklarından taviz anlamına gelmiyor.

Teröristler, insan hakları ve demokrasinin yarattığı alandan yararlanıyorlar ama onlara karşı mücadele için bu alanı daraltmak, La Fontaine'in ‘‘Sinek ve ayı’’ öyküsünü anımsatıyor. La Fontaine o öyküde, ormanda uykuya dalan bir insanın yüzüne konan sineği, taşla öldürmeye kalkan ayıyı anlatıyor.

Teröristler yararlanıyor diye, demokrasi ve düşünce özgürlüğünden vazgeçemeyiz. Sineklerden kurtulmak adına, insanların kafalarını ayılara taşlarla ezdiremeyiz.

* * *

TERÖRİZM ve ona karşı mücadele günümüzün en çok tartışılan konusu. Tartışma, terörü yaratan koşulların ortadan kaldırılmasını esas mesele olarak ortaya koyuyor.

Terörün finans kaynaklarının kurutulması, teröristlerin cezalandırılması, eylemlerin engellenmesi ikincil önemde. Dünya, ‘‘terörün kökünü nasıl kazırız?’’a yanıt arıyor.

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Örgütü Parlamenterler Assamblesi Başkanı Adrian Severin, terörizme karşı savaşta dikkat edilmesi gereken ‘‘on emir’’ adı altında bir liste hazırlamış. Maddelerden biri şu:

‘‘Terörizmle savaş uğruna özgürlükleri kısıtlama. Terörizm, özgürlüklerin fazlalığıyla değil, yetersizliğiyle beslenir.’’
Yazarın Tüm Yazıları