İçişleri Bakanı nerede?

Türkiye'de kıyamet kopuyor. İrtica sözcüğü, bugüne kadar hemen hiç olmadığı kadar gündemde. Olup biteni hep birlikte izliyoruz. Başbakan konuşuyor, askerler ağır yanıt veriyor, ortalık irtica yüzünden birbirine giriyor. Asker ve sivil çalışma grupları kuruluyor. Başbakan, askerlerin bastırması sonucunda irtica ile mücadelenin hükümetin bir numaralı sorunu olduğunu vurgulamaya başlıyor. Bakanlar Kurulu bu konuyu görüşüyor, alınacak önlemlerden söz ediliyor. Ülkemizde son haftalarda yaşadığımız tüm gelişmeler bu konuya endeksli. Peki ama, bütün bunlar olurken İçişleri Bakanı nerede ve ne yapıyor? İsmini hiç duyuyor musunuz? İrtica mücadelesi ile görevli kurumların başında bu bakanlık gelir. Nerede Murat Başesgioğlu Bey? Ağzından bu konuda çıkan bir söyleme tanık oldunuz mu? Böyle bir şey duydunuz mu? Ortaya bir tavır, görüş, ağırlık koydu mu? Bu soruların yanıtı hep olumsuz! İçişleri Bakanı adeta kayıp. Makamında oturuyor. Olup biteni izlemekle yetiniyor. ***Türkiye'de İçişleri Bakanı olmak kolay iş değildir. Bu bakanlık, Milli Eğitim ve Adalet Bakanlığı ile birlikte, ülkemizin en ağırlıklı kurumlarından biridir. Daha doğrusu, öyle olması gerekir. Üzülerek söylüyorum, İçişleri Bakanlığı uzun yıllardan bu yana sağ partilerin at koşturduğu bir alan olmuştur. Onların egemenliğine girmiştir. Sağ partilere de bir itirazımız yok. Ama ne yazık ki, irticaya ödün veren, hatta yol veren kadrolarla doldurulmuştur. Bugün Türkiye'de kadın eli sıkmayan 220 dolaylarında kaymakam olduğu, devletin resmi raporlarında yer alıyor. Çok sayıda ilçemizin kimlere emanet edildiğini görüyor musunuz? Aynı raporlarda tarikatçı valilerden söz ediliyor. Bir kamu görevlisi şu veya bu partiden olabilir. Ama hiçbir kamu görevlisi, Cumhuriyet rejiminin temel ilkelerini değiştirmeyi amaçlayan eylemlere destek veremez, onların içinde yer alamaz. Hiçbir bakan, bu kişileri ödüllendiremez. Refahyol döneminde bu olaylar bol bol sergilendi. ***Geçenlerde bizim gazetede bir haber okudum. Marmaris adliyesinde epeyce yolsuzluklar olmuş. Bazı hâkim ve savcılar, para ve çıkar karşılığında iş yapıyormuş. Bu olayı incelemek için Adalet Bakanlığı tarafından Marmaris'e Nazmi Çatak isimli bir başmüfettiş gönderilmiş. Bu isim bana yabancı gelmiyordu. Sonunda buldum. Hatırlayınız, bundan bir süre önce Gerede'de Döndü Kekillioğlu isimli bir bayan avukat, duruşmalara türbanla giriyor ve yargıç, bu türbanlı avukatı -yasak olmasına karşın- duruşmaya kabul ediyordu. Avukat Nurettin Kaptan işin üzerine gitti. Olay büyüdü. Refah'lı Adalet Bakanı Şevket, bu konuda yetkinin yargıca verildiğini, isterse türbanlı avukatı duruşmaya alabileceğini açıkladı. Sonra olay rayına oturdu. Türbanla duruşmaya girmenin yasak olduğu bir kez daha belgelendi. Bu türbanlı avukatı duruşmaya kabul eden yargıç Nazmi Çatak idi... Olay sonrasında Şevket tarafından derhal ödüllendirilip Ankara'ya alınmış, Adalet Bakanlığı Başmüfettişi yapılmıştı! İşte, devlet kadrolarının kimlerle ve nasıl doldurulduğunun somut bir örneği. ***Aynı durum pek çok kamu kuruluşu gibi, İçişleri Bakanlığı için de geçerli. Türkiye'de İçişleri Bakanı olmak kolay iş değildir. Yürek ister, inanç ister. İçişleri Bakanı, tuttuğunu koparan adam olmak zorundadır. O makama oturup ‘‘Ne şiş yansın ne kebap... Aman kimse bana küsmesin, kimseyi karşıma almadan vaziyeti idare edeyim’’ diye düşünürseniz, olacağı işte budur. Murat Bey, efendi adamdır. Temiz ve dürüst insandır. Yolsuzluğu hırsızlığı yoktur, sicili temizdir. Ama -kusura bakmasın- tuttuğunu koparan inançlı biri değildir. Bu nedenle de, irtica mücadelesinde başarıya ulaşması biraz zor görünmektedir. İrticanın en büyük kaynağı, bazı Refah'lı belediyeler. Bunlar medyada defalarca yer aldı. Yaptıkları belgelerle kanıtlandı. Bu kuruluşlarda inanılmaz yolsuzluklar var. Devletin ve milletin trilyonları, şeriatçılara hortumlanıyor. Aynı olaylar bugün de devam ediyor. İçişleri Bakanlığı, belediyeler konusunda büyük yetkilerle donatılmıştır. Murat Bey'den bugüne kadar bu konularda hiç ses çıkmadı! Bir gün olsun belgeli yazılara yanıt veremedi, . İçişleri Bakanlığı bu anlayışla mı sürdürecek irtica mücadelesini? ***Türkiye'de kıyamet kopmuş, ortalık birbirine girmiş, asker ve hükümet bildirileri yayınlanmış, karşılıklı restler çekilmiş, Bakanlar Kurulu kararları alınmış ama bu mücadeleyi yürütmekle görevli kişilerin başında gelen İçişleri Bakanı ses vermiyor. Ortada yok. Değerli fikirlerini, değerli görüşlerini öğrenemiyoruz. Toplumdan saklıyor! Belki ‘‘çok büyük’’ işler yapıyor ama bunların bilinmesini istemiyor!Lütfen bir gün konuşunuz Murat Bey!.. Bazı önemli konulardaki önemli görüşlerinizi, irtica konusunda neler yapmayı düşündüğünüzü açıklayınız!Varlığınızla yokluğunuz belli olsun. Hiç değilse sağ salim ve hayatta olduğunuzu sizin ağzınızdan duyup sevinelim!
Yazarın Tüm Yazıları